Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bir 12 Eylül anısı

Bir 12 Eylül anısı

Zalimler, darbe yapmışlar ve çocuklarımıza da, o günü bayram diye kutlatmışlardı..

Darbe şartlarını oluşturmak için, bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine alçakça senaryolar yazdılar..

Bayrak operasyonu imiş. Darbe planının adı.. Balyozcular da o şablonu kullanmışlar. Bayrak planı da muhtemelen 27 Mayıs’tan intihaldir..

Bunların kafaları nasıl çalışıyorsa, darbe yapmak suç değilmiş, darbe planlamak suçmuş. Kur’an-ı Kerim’de de “zinaya yaklaşmayın” der ya, “zina yapmayın” demiyor, o zaman yapabilirsin mantığı gibi bir mantık bu..

Kendilerinden çok eminlerdi. Ben 12 Eylül’de Demetevler’den Çankaya’ya kadar çıktım. Bir Allah’ın kulu da durdurmadı.. MSP Genel Merkezini tertemiz ettik. Hiçbir şey bulamadılar. Sadece defterleri değil, taban halısını bile değiştirdik.. Eski hesap kitaplar dışarı çıkarılıp yeniden düzenlendi ve raflarına yerleştirildi..

Ben aranıyordum, ilk kısa devre askerlikte askere gittim. Asker kaçağı idim. Kalbimde bir bası vardı. Doktora gittim. GATA’ya sevk ettiler. Ankara’da aranırken, Ankara GATA’da askeri hastahanede yatıyordum..

Kenan Evren gibi bir adam nasıl bu darbeyi yaptı bilmiyorum. Birilerinin onun adına yapmış olması gerek. O sadece bir vitrin dekoru idi sanki.. 2 kelimeyi bir araya getirmekten aciz bir adam..

Mesela Şahinkaya anasının gözü.

12 Eylül öncesi Lockhead skandalı yaşanmıştı. 12 Eylül’le o işin üzeri de örtüldü. Şahinkaya zaten o işe tüy dikti daha sonra. Şirketlere el koydular. Gazeteler el değiştirdi. Generaller o dönemde hazine arazilerine de el attılar, kamu kaynaklarına da, ihale yolsuzluğuna da bulaştılar, bankalara da müdahele ettiler.. Şirketlerle ortaklıklar kurdular.

Bunların yatacak yerleri yok.

12 Eylül, derin devletin kendi iç savaşını bitirmek ve devlete yeni bir rota çizmek için yapılmıştı aslında. Ilımlı İslam politikasının ilk uygulamaları da o zaman başladı. İran devrimi karşısında şoke olan batı, yeni bir model arayışı içine girmişti..

PKK da o zaman örgütlendi.. PKK ve ılımlı İslam aynı tezgahta pişirildi ve eşzamanlı olarak servis edildi.. PKK siyaset borsasında tedavülden kaldırılmaya çalışılıyor. Ilımlı İslam ise prim yaptı..

Kenan Evren ve Şahinkaya başında bulundukları darbenin ne için tezgahlandığının bile farkında değildi belki de.

Darbeci paşaların himayesinde Özal iktidara taşındı. Calp’in Halkçı Partisi ve Sunalp’ın Milliyetçi Demokrasi Partisi kendilerini yeni CHP ve yeni DP gibi görüyordu. İktidar onlara göre “çantada keklik”ti. Ama dört eğilimi birleştirme iddiası ile ortaya çıkan Özal’ın ANAP’ı oyları silip süpürdü.. Evdeki hesap çarşıya uymadı..

Evren gibi 3 kazı gütmek için emanet edilemeyecek bir adam nasıl kurmay olmuş anlamak mümkün değil..

Bugün içeride olması gereken bu adamı bugün hâlâ besliyoruz. Bu adamın rütbelerinin sökülmesi ve en hafif ceza ile ev hapsine tabi tutulması gerek. Tabii bir Gatakulli olmazsa..

Kendinden sonraki darbe teşebbüsünde bulunanlara ibret olsun diye, bu adamın mutlaka cezalandırılması, rütbesinin sökülmesi ve onun başımıza bela ettiği anayasanın ortadan kaldırılması gerek.

Akıllarınca Kemalizmi ihya edeceklerdi ama, Kemalistler bile “Ben Atatürkçü değilim” diye kitaplar yazdılar Devri Evren’de..

Birtakım gerizekalılar, yağcılık olsun diye, ya da korkularından, darbeci zalimlerin şerrinden emin olmak için sağa-sola Evren adını verdiler..

12 Eylül ciddi bir şekilde soruşturulacak olursa, oradan PKK’ya da, ılımlı İslam’a da, derin devletin tetikçilerine de, Mafiaya da, Media tetikçilerine de uzanan derin ve karanlık bir tünel bulmak mümkün..

Eğer bu dava iki kişi ile başlayıp bitirilirse yazık olur.. Tevsi-i tahkikatla o dönem yapılan işkencelerin, vurgunların, derin yapılanmaların hesabının sorulması gerek..

1979 başından 1991’e kadarki dönem, MGK üyelerinden kuvvet komutanlarına, valilerden, emniyet müdürlerine, media patronlarından, banka yöneticilerine kadar mercek altına alınmalı..

Gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru.. Darbecilere soruşturma açtı diye görevden alınan savcılar döneminde bugüne önemli bir mesafe katedildi, ama daha önümüzde ince ve uzun bir yol var. Hadi Evren paşa kızını da, damadını da al gel.. Bekliyoruz.. Korkma işkence yapmayacaklar. Bugünki hapishaneler, Evren’in darbe hapishanesi değil! Milletin sabrının sınırlarını denemeye kalkmayın bu arada.. Müstehzi savunma taklidlerinden de vazgeçin. Siz zararlı çıkarsınız sonra..

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi