Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Anlamadan anlaşılmayı bekemeyelim

Anlamadan anlaşılmayı bekemeyelim

İKİ ay önce Erenköy'e bir yakınımı ziyarete gidiyordum. Otobüs doluydu, insanlar adeta birbirlerine tutunmaya çalışıyorlardı. Orta yaşlarda bir bey yerini verdi ve oturdum. Kapının hemen bitişiğinde yan koltukta 70'li yaşlarda bir hanım vardı.

Dikkatli bir şekilde beni inceleyen hanım önce bir şeyler mırıldandı sonra ses tonu gittikçe yükseldi.

Dönüp yüzüme sert bir ifadeyle baktı ve kaşlarını çattı. Sonra da yüzüme bakarak "Yobazlar ne kadar çirkin bir görüntü veriyorlar, bunlar yüzünden Avrupa'ya rezil oluyoruz, modernleşemiyoruz..." gibi sözler sarf etmeye başladı.

Bu hanımın tavrına önce tepki vermeyi düşündüm ama sonra bunun sonuç itibariyle bir şeye faydası olmayacağını düşündüm. Peki, kadın öfkeliydi ama kime?

1- Benim inandığım değerlere karşı bir öfke besliyor olabilirdi.

2- Kendine veya zarar verdiğini düşündüğü birine karşı öfke besliyor olabilirdi.

3- Bizler hakkında sürdürülen kara propagandalarda beslenerek ön yargı taşıyor olabilirdi. Bütün bunları düşündüm ve sustum. Bir ara yüzüme dikkatli baktı ben de tebessüm ettim. Şaşırdı, beklemediği bir tavır karşısında sendeledi ve utangaç bir tavırla hafif yumuşar gibi oldu.

Kendine dönerek kafasını sağa sola döndürüp ayaklarını sıvazladı ve ah çekerek bir an suskunluğa bıraktı ortamı. Herkes bize dönmüş bu manzaraya bir anlam vermeye çalışırken ben kalktım " başınız dönüyor olabilir, bende yan koltukta çoğu kere bunu yaşarım, isterseniz yerimi size verebilirim" dedim.

Bu kez şaşkınlığı bir kez daha arttı. Az önce hakaret eden, öfkesini yansıtan o yaşlı hanım gitmiş yerine başka biri gelmişti sanki. Nasıl olduysa hanımla konuşmaya başladık. Yol boyunca sohbet ettik. Üçkardeş olduklarını ve büyük ağabeylerinin babalarının ölümünden sonra ailenin servetine konmak istediğini hatta mahkemelik olduklarını, kendisinin hiç evlenmediğini şu an kedisiyle birlikte yaşadığını anlattı.

Kadıncaz, dindarlara ya da öyle görünenlere karşı önyargılıydı, önce asgari bir ortak noktamız olamazmış gibi yaklaşım göstermişti. Fakat, konuştuğumuzda insan olarak birbirimizi anlayabilmiştik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi