Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Bük

Bük

Dilimizde 'bük' diye bir kelime vardır. Tek heceli ve üç harften ibaret bu kelimenin anlamı boyundan büyüktür. Öyle ki dört tane anlam taşır.

Sözlüğe bakarsak, şunları görürüz:

1. Dönemeç

2. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük

3. Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu

4. Böğürtlen


* * *
'Bük' kelimesi Eski Türkçe'de 'Köşe', 'Bucak', 'Tomurcuk' gibi anlamlar taşırken, Tatarca'da 'Kayın ağacı', Kırım Tatarcasında ise 'Aşık oyunu' ve 'Aşık kemiğinin yüzüstü durması' gibi karşılıkları bulunmakta.

Dil uzmanı olmayanlar, kelimenin bütün anlamlarını bilmekte zorlanır.

İsterseniz çevrenizde okumuş yazmış diye bildiklerinize sorun da test edin.

Ya da ben ettim, siz etmeyin...


* * *
Gelen cevaplar birbirinden pek farklı sayılmaz.

'Bizim oralarda Bük isimli bir köy var da, anlamı neydi, hatırlamadım şimdi.'

'Karabük diye bir şehir var ama...'

'Karayı biliyorum da bük neydi... Hay Allah... Şey olmasın... Hani şöyle...'

(Karabük de yakın zamana kadar 14 haneli bir köymüş zaten.)

Ege kıyılarında dolaşmışlığı olanlar, 'Palamutbükü' ve 'Hayıtbükü'nü de görmüş duymuşlardır, o kadar.

'Bükmekten emir' diyen bile çıkar ki yanlış da sayılmaz. Fakat anlama dâhil değil.


* * *
Şimdi...

Sözlükte zikredilen bu dört anlama bir yenisi eklendi.

Biz de yeni duyduk.

Büyük harfle yazılıyor: BÜK.

'Batı Üst Kurulu' imiş ve 28 Şubat döneminde faaliyet gösteren Batı Çalışma Grubu gibi oluşumların bağlı olduğu üst kurul imiş.


* * *
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Üst Kurulu (BDDK) gibi sivil yönetimler tarafından kurulan ve sayıları 50'ye yaklaşan üst kurullardan etkilenmişler herhalde.

Tütün piyasasından telekomünikasyona, yayıncılıktan çölleşmeyle mücadeleye kadar birçok alanda üst kurul kurulmuşken, darbe meraklısı askerler, 'Bizim neyimiz eksik? Hemen biz de bir üst kurul kuralım, en çok bize yakışır' demiş olmalılar.


* * *
Vallahi münasiptir, kimse yadırgamaz.

Altta birtakım oluşumlar varken, üstte emir verecek elitlerin olmaması düşünülemez.

Yalnız, işin içinde sivil iradeyi ters yüz etmek, halkın oyuyla gelenleri silah zoruyla devirmek gibi amaçlar olunca, biraz tatsızlığa yol açıyor.

İncir niyetine patlıcan yiyemezsiniz nitekim.

'Ben yerim, midem kaldırır' diyen çıksa bile yediğiyle kalır, lezzet alamaz.


* * *
BÜK'ün yönetiminde kimler olduğu, nasıl yapılandığına dair bilgiler de açıklığa kavuşacaktır.

Faaliyetlerinden hangisinin sakıncalı, hangisinin tehlikeli olduğu da...

Vaktiyle böyle 'bük'ten işlerle uğraşacaklarına, enerjilerini sadece kendi görevlerini yerine getirmek için harcasaydılar, bugün kimse gelip de onların kulağını bükmek zorunda kalmazdı.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi