Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Bir Japon Hindistan’da inek kesmek isterse!

Bir Japon Hindistan’da inek kesmek isterse!

Turistik bir gezi için Hindistan’a giden bir Japon sokak ortasında sahipsiz inekleri görünce bir işportacıya bunun nedenini sorar. İşportacı Hindu, ineğin kutsallığından bahsedince bizim Japon; Bu apaçık bir şirk ama! Der.

Peki, ne yapmalı sorusuna da; bu şirki ortadan kaldırmalı yanıtını verir bizim Japon… Hindu’nun canı sıkılır ve kanunen yasak olduğundan bahseder…

Gözlerine ve kulaklarına inanamayan Japon, ineğin yanına kadar gelir. İneğe; ‘Sana neden taparlar bunlar?’ der. İnek: Sizinkiler neden taşa taparlar? Biz bari süt veriyoruz. Sizin taşlar ne veriyor? Der.

Ama bu bir şirk! Der bizim Japon… İnekten,‘Bunu kimseye anlatamazsın işte’ yanıtını alarak oracıktan uzaklaşır…

Avazı çıktığı kadar bağırarak ineklere tapmanın mantık dışı bir şey olduğunu söylese de kimseye kendini inandıramaz… Önce sert bir ikaz, arkasından da yediği dayakla kendini otele yakın bir yere atar…

Neye uğradığına anlam verememiştir. Oysaki sadece yapılan bir yanlışı hatırlattım der ve şehrin tepesine çıkarak bir yandan trafiği aksatan ineklere diğer yandan, ineğin yol açması için sabırla bekleyen insanlara bakar…

Aklına şu harika söz gelir; ‘Aynı cins kuşlar birlikte uçarlar…’

Günlüğünü çıkarır ve şu başlığı atar;

İnek-Eleştiri ve insanların kör hali

“Yeter ki insanın gözüne at gözlüğü takılmasın… Yeter ki insanlar atalar dinini sorgulamayı aklına getirmesin… Yeter ki insanlar taassup sahibi olmasın; İşte o zaman ineğe de tapar fareye de…

Ortada, insanların aklını ve basiretini bir mıknatıs gibi çeken bir inek var… Bu inek, insanları anlamıyor, insanlar da inekleri anlamıyor… İnek her ne yaparsa yaptığı doğru kabul ediliyor…

İnek inekliğinden insanlar da körlüğünden asla vaz geçmiyor! Şimdi ne yapmalı? En iyisi şehrin göbeğinde bir inek kesmeli!” der ve günlüğünü bitirir.

Şehadete soyunan bizim Japon, ineği korkusuzca keser ve başına gelecekler için Allah’tan sabır ister… alel acele yakalanan japonumuz, sonunda ipe kadar gider.

İneğin kesildiği yere kurulan darağacı bizim japonu bekler… Sandalyeye korkusuzca çıkan japonumuzdan son bir istekte bulunmasını isterler…

Bu isteği memnuniyetle karşılayan Japonumuz, ‘son arzumu söylüyorum’ der ve kalabalık Hint topluluğuna hitaben şu konuşmayı yapar;

“ Sevgili inekler! Bu insanlar var oldukça asla inek gibi yaşayamazsınız!’der ve ipte sallanır…

***

Not: Bu Japon, aylar önce kaleme aldığım misafir japonun ta kendisidir.(bknz: önceki yazılar…)


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Feyzullah Birışık Arşivi