Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Suya düşen yılana sarılır

Suya düşen yılana sarılır

Meşhur sözdür: “Suya düşen yılana sarılır”.. Kodese düşen 35. Madde’ye sarılıyor..

35. Madde bir darbe yasası.. Kaldı ki, yasayla darbe yapma yetkisi, devletin, anayasa ve yasaların ruhuna aykırıdır.. Yasa bir hakkı-hukuku korur. Bu yasa “yasaların ruhu”na aykırıdır..

Aslında bu yasanın arkasına saklanmak, suçun ikrarı anlamına da gelebilir..

“Evet yaptım ama, niye yaptım, bir soru” der gibi bir şey. “Niye yaptın?” ,”Yasa bana suç işleme yetkisi veriyor”. Yok yaa!

Bu darbeciler bir alem. Kafaları tersine çalışıyor, ya da çalışmıyor.

Bunların kanun teknisyenleri de, hep suçlamaya odaklandıkları için savunmayı pek beceremiyorlar.. Darbeci Baro da bunlara arka çıkıyor.. Hukuku sulandırmaya çalışıyorlar.. Gerçekleri çarpıtmaya çalışıyorlar. Aslında en iyi bildikleri işi yapıyorlar. Olayı demogojik bir zemine çekerek, tehditle, şantajla işi çıkmaya sokmaya işin inandırıcılığını ve ciddiyetini tartışılır hale getirmeye çalışıyorlar..

CHP’lilerin bu konuda uzman olduklarını biliyoruz.. “Dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diye bir söz vardır. CHP bunların boşuna gönüllü avukatlığını üstlenmedi.. CHP sadece bunların avukatlığını üstlenmiyor, Hapisten tutuklu kaçırmak için de Silivri’den TBMM’ye tünel kazmaya çalışıyorlar..

CHP hali hazır hali ile, aslında darbelerin ruhunu temsil ediyor. İttihat Terakki zihniyeti kaç yıl devam eder bilmiyorum ama İttihat Terakki’nin çağdaş versiyonu BÇG fazla sürmedi, ama İttihat Terakki, Osmanlı’dan bugüne misyonunu sürdürüyor..

Aslında Monarşi’den Cumhuriyet’e geçerken zihniyet değişikliğine gidilmedi. Tek adam , “Tek Parti” rejimi aynen devam etti. Hedef: “Tek tip insan”. Bu gün de o siyasetteki “TEK”ci anlayış bir şekilde devam ediyor.. CHP, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat, 12 Eylül Ruhunun parlamento içinde soktukları bir Truva atıdır! CHP darbeci ruhun siyasi arenadaki kozmik odasıdır. CHP’li kriptolar ise bu anlamda rejimin gladiator rolünü oynamaktadırlar, Media, STK içindeki uzantıları ile, aydınları idi.. CHP diye bir parti varlığını sürdürdüğü sürece, Türkiye’de darbe tehditi devam ediyor demektir..

Darbe anayasaları, darbecilerin siyasi bir manifestosu, pembe kitabı gibidir. Kırmızı kitaplarını halka ve siyaset erbabına bile göstermezler.. CHP varolduğu sürece, bu günki Anayasanın himayesi altında, diğer partiler CHP’nin, sağ-sol, islamcı kanatla ilgili siyasi danışma kurulundan öte bir anlam taşımaz.. Yüksek bürokrasi, devrin devletin gözetiminde CHP zihniyetindeki derin kadrolar tarafından tedvire memur edilmiştir.. Sakın rehavete kapılmayın. Darbe soruşturmaları CHP’ye uzanana kadar bu süreç devam edecek..

Yargıda ve hukuk alanında öyle kepazelikler yaşanıyor ki. Baro alenen yargıyı engellemek için savunma konusunda derin bir oyunun parçası olmaya hazırlanıyor.. Media içindeki bir takım işbirlikçiler için yargı üzerinde baskı oluşturmaya yönelik lobi faaliyetleri sürdürülüyor.. Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat sanıklarına karşı VİP uygulaması yapılıyor.. Adamlar da işte sonuçta T-Shortlü shovlar, yargıya karşı saygısız tavırlar sergiliyorlar..

Çevik Bir de 35. Madde’ye sarılmış sonunda.. Çevik Bir, Anayasa’nın 90. Maddesi’nden habersiz sanırım.. O anayasa maddesi değişikliği yokken de Norm Hukuk statüsü vardı aslında. Hiç bir yasa ya da yönetmelik, uluslararası sözleşmelerle korunan haklara aykırı yorumlanamaz..

Zaten 12 Eylül davası açılması ile birlikte, 12 Eylül Anayasası’nın, darbe ve darbecileri koruyan bir çok mevzuatı ve uygulaması da, kendiliğinden tartışmalı hale gelecektir..

Çevik Bir bu işlerden anlamaz.. Ama o da öğrenecek zamanla. Bayram namazını kılmayı bile bilmeyen bir adam 5 vakit namaza başladığına göre bir gelişme var demektir.. Hem de cemaat bile oluşturuyorlar kendi aralarında. Karaduman filan da içeri girerse o artık öğretir onlara bu işi. Çünki o eskiden beri namazını geçirmeyen biri.. Demirel de aslında protokol icabı bu işleri bilir.. Hatta içeride Nurlu Süleyman, Risale-i Nur dersleri verebilir.. Bir yandan Cemaatten Camiaya, Öte yandan Çeteden Cemaaate evrilenler.. Ne garip tecelli değil mi! Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz..

Darbeciler, her hal ve hareketleri ile, aslında şecaat arzederken kendi sirkatlerini söyleyen adamın durumuna düşüyorlar. Kılavuzları karga olanların işi hep sarpa saracaktır. Kelin ilacı olsa kendi başına çalar.. CHP’ye ve darbeci baroya güvenenler boşuna güveniyorlar aslında.. CHP kendi meselesini çözmekten aciz bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede..

CHP’liler ve darbeciler, kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Bu halleri ise aslında büyük bir ibret vesilesi.. Bazı gerçeklerin daha iyi anlaşılabilmesi için, bu işin bu şekilde tartışılmasında fayda var.

Bunların iş başındayken yaptıkları planlar tutmadı ki, şimdi içeride iken, korkularının ve öfkelerinin akıllarını baskı altına aldığı bir durumda, içeride iken bu işleri yoluna koysunlar..

Keşke ne dedikleri kadar, sözlerinin ve işlerinin toplum tarafından nasıl anlaşıldığını da azıcık merak etseler.. Çok iyi gözükmüyorlar. Nereden nereye.. Evdeki hesapları piyasaya uymadı. Dimyada pirince giderken evdeki bulgurdan da oldular. Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..

Selam ve dua ile..




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi