Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Pazar notları: İş ve aşk!

Pazar notları: İş ve aşk!

Yoğun arzu, tutkulu bağlılık, derin hayal kırıklıkları, uykusuz geceler, kuşku nöbetleri ve yorgunluklar, mutluluk ile mutsuzluk arasında hızla gidip gelmeler... Söyleyin bakalım, modern insan bu halleri nerede yaşıyor? Aşkında mı? Hayır! İşinde! Çalışma hayatında yani!

***

Sevdiği tarafından terk edildiğinde etrafa "hayat devam ediyor" diye caka satanlar, iki yıldır bekledikleri terfi gelmeyince veya kariyerleri sallanmaya başlayınca, ağır bir "terk edilmişlik" hissiyle yataklara düşüyorlar. Böyle bir hayat düzeninde gerçek aşka yer var mı? Pek yok! Zaten aşkın sert rekabete dayalı iş hayatına ve başarı kültürüne zarar verdiğine inanılıyor! Onun yerine aşk süsü verilmiş "seviyeli beraberlikler" tercih ediliyor.

***

Shakespeare'in Othello'su aşk kapıyı çaldığında şöyle seslenir: "Hoşça kal sakin kafam/Hoşça kal kanaatkar ruhum..." Şimdiyse insanlar iş hayatında iyi bir kariyerin yolu açıldığında kendi kendilerine böyle sesleniyorlar.

***

Neden müzikte, kitapta, televizyonda aşk çok satıyor? Hayatımızda bir arıza çık(ar)madan aşk "yaşama"nın yolunu aradığımız için mi?

***

Zaten herkes yalandan bilge, ama aşk hala deli divane!.. Şairin dediği gibi "gökten zembille inen tek şey" olan aşktan vazgeçtim, ama başarıya endeksli ve mutluluk arayışına kafayı takmış bir dünyada hakiki bir sevgi ve şefkat ilişkisi kurmak da gitgide zorlaşıyor. Hayali bir ipi göğüslemek için koşan atletler gibiyiz. Durup birbirimize bakmaya izin yok sanki!

***

Ömür uzadıkça, yaşlılar çevrelerindekiler için bir "insanlık imtihanı" olmaya başlıyor. Bu imtihandan geçen yok denecek kadar az.

***

Yeryüzü hasetle dolup taşıyor! Facebook ve Twitter üzerinden arkadaşların birbirleriyle haberleşmelerine bakıyorum da, bir gram neşe, içi boş bir eğlence bile şiddetle kıskanılıyor.

***

Artık rüyalarımda kaplanlar görmüyorum. Yaşlandığımdan mı? Yoksa bilinçdışım iyiden iyiye değişip dönüştü mü? J.L. Borges'ten daha kötü durumdayım sanırım. O rüyasında beliren kaplanların artık "kabul edilemez boyutta ve son derece kısa ömürlü" olduğundan yakınıyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi