Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

IWPF

IWPF

17-18 Mayıs 2012 tarihleri arasında Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde İstanbul World Political Forum toplanıyor, Onlarca ülkeden yüzlerce kişi katılacak bu foruma.. Ve zengin bir konuşmacı listesi var dünyanın dört bir yanından.

Kongrenin ana teması, “Yeni ve Adil Bir Dünya İçin”..

Aslında bu konuda çok geç kaldık.. Tamam, devlet de bu tür şeyler yapsın ama, sivil girişimlerin de süreçte yer almaları gerek. Üniversitelerin, STK’ların da sorumluluk üstlenmeleri gerek.

Emekli generaller, batık bankalara yönetim kurulu olmasınlar ama, mesela bugün Arap Baharı’ndaki ülkelere savunma danışmanlığı hizmeti verebilirler.. Bu konuda ASDER’e önemli görevler düşüyor.. Mesela Mısır’da ya da bir Körfez ülkesinde neden savunma işbirliği konferansı düzenlenmesin.. Fırsatlar ve riskler değerlendirilmesin..

IWPF, sadece İstanbul buluşmasını düzenlemekle kalmamalı, Türk dünyasında, Arap dünyasında, İslâm dünyasında, Balkanlar ve Kafkaslar’da, Karadeniz ve Akdeniz havzasında, Afrika’da ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel birçok uluslararası konferans düzenleyebilir.. Düzenlemeli. Bu süreçte kendi enteljansyamızın sahne alması gerek.. Bu alanda ajanslar kurulmalı, yayınlar yapılmalı.. Artık kendi kabuğumuzu yarmalıyız.

Bugüne kadar hep Batı’nın bu tür yapılarına bizi kabul etmemelerinden şikâyet ederdik. Özal’la birlikte bu konuda bir mesafe kat edildi. Sonra yine şikâyetçi olduk, çünkü her şey onların kontrolündeydi, biz figüran durumundaydık..

Bugün kendi örgütlerimizi kuruyoruz.. Bunlar henüz ergenlik döneminde.. Çocuk hastalıkları, ergenlik sivilceleri olacak.. Böyle böyle olgunlaşacağız..

AVM’ler gelmeden biz bu işi bilmiyorduk. Yabancılar gelince bzimkiler de atağa kalktı. Şimdi esnaf örgütlenerek rekabetteki yerini almaya çalışıyor.

Davos aslında yaygın bir model olarak her zaman kıskandığımız bir organizasyondu. Bu gün IWPF kendi modelini oluşturma çabasında..

Haziran ayında da Davos toplantısı İstanbul’da yapılacak.

İstanbul global ölçekli forumların buluşma yeri olmalı.. Biz kadim uygarlıkların beşiği olan bir ülkede yaşıyoruz.. Başkaları buraya gelirken, bizim de kendi stilimizi oluşturmamız gerek.. Bu rekabet ortamında aslında herkes daha kârlı çıkacaktır bu işten.

IWPF olmadan, Davos tek başına aslında kıskançlık ve öfkenin hedefi olur. Katılımcıları zan altında kalır.. Davos olmadan, IWPF global bir organizasyon değil; local, amatör bir topluluk olarak kalır.. Aslında her iki yapı da rekabet içinde birbirini destekler.. Davos karşısında IWPF kıskançlık ve öfkeyi bir onura dönüştürür..

Hükümet, bu iki organizasyon konusunda ince bir dengede durmalıdır.. Kendi ülkesinde yabancılara hoşgeldin derken, yerli örgütlenmelere de sıcak bir destek göstermelidir.. Eğer eksikler varsa da giderilmelidir.

Mesela, IWPF; neden İslâm ülkeleri arasında bir anayasa forumu ya da sivil toplum, insan hakları konferansı düzenlemesin veya felsefe toplantıları yapmasın?..

Bu anlamda İslâm Konferası, Arap Birliği, Afrika Birliği, Akdeniz ve Karadeniz Ülkeleri İşbirliği, Bölgesel Kalkınma ve İşbirliği örgütleri ile de iyi ilişkiler kurulmalı, Türk dünyası ve akraba topluluklar ya da TİKA gibi örgütlerle de yakın temas içinde olunması gerek.

Bana kalırsa; mesela aile konusu son derece önemli.. Eğitim, gençlik, bilişim-internet, enerji, genetik, bilim ve teknoloji, tarih konferansları yapılabilir.. İş dünyası ile yakın ilişkiler alanında da bölgesel konferanslar düzenlenebilir.

İBF toplantıları yeniden yapılandırılabilinir mesela.. Kızılay ve Yeşilay ya da MÜSİAD - Hak-İş ile bu alanda ilginç işbirliği imkânları oluşturulabilinir..

Mesela neden bizim yukarıda saydığım ülkeler bazında Le Monde Diplomatic ya da Foreign Policy gibi bir dış politika dergimiz olmasın..

Mesela engelliler ile ilgili uluslararası toplantılar da yapılabilir. Bu toplantıların bazıları internet üzerinden de gerçekleştirilebilinir..

Neden beş ülke bir araya gelip, beş ülkenin artistlerinin rol alacağı, beş ülkede geçen bir film yapmazlar?..

Düne göre bugün çok farklı bir noktadayız.. Şimdi bulunduğumuz yerin hakkını vermeliyiz..

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi