Aziz Üstel

Aziz Üstel

Osmanlı bir Türk Devleti midir?

Osmanlı bir Türk Devleti midir?

Batılı, Osmanlıyı hep bir Türk Devleti olarak algılamış. Daha on üçüncü yüz yılda Marco Polo (1271), Anadolu’dan geçerken memleketi Turquia olarak adlandırmış. Devlet düzeni hanedan, iktidar kesinkes padişahın tekelindedir, ülke onun mülküdür. Hanedan her ırktan kulları gulam düzeniyle Osmanlı yapıp devlet yönetiminin başına getirmiş, kulları Türk halkı üzerinde imtiyazlı bir sınıf katına oturtmuştur. Sonuçta Osmanlı devletine ne kadar Türk devleti denebilir sorusu ortaya atılmıştır tabi. Öte yandan hem Batılının hem de tarihçilerin gözünde Osmanlı Devleti bir Türk Devleti’dir; iyisi de kötüsü de Türk’ün defterine yazılmıştır.

Osmanlılar arasında Türk devleti görüşü II. Murad döneminde, Timur oğullarının Osmanlı devletini bağımlı görmelerine karşı, Oğuz Kağan ve Türk Kayı Boyu geleneğinin benimsenmesinde vurgulanmıştır. Aşıkpaşazade Tarihinde kavim olarak Osmanlı için hep Türk adı kullanılmış, Osmanlı başarıları “Türk arkalandı” diye kutlanmıştır. Osmanlı Sultanı, Türkmen Karakoyunlu hanedanıyla akrabalığını hep bir övünç kaynağı olarak dile getirmiştir. Şu gerçeği de unutmamak gerek: Fatih’den önce devlet yönetiminin başına veziriazam sıfatıyla hep Türk ulema ailelerinden kişiler gelmiştir.

Peki, Avrupa’da Türk korkusunun kökeni nedir? Şimdi, Türk fetih ve savaş yöntemleri, esir ve ganimet kuralları konularında Hıristiyan kaynakların gözlemleri hem yanıltıcı hem de pek abartılıdır.

Türk-Moğol savaş yöntemi iki aşamada uygulanır. Gazi akıncı güçleri, birinci aşamada, düşmanın savunma ve lojistik kaynaklarını yok etmek, halkı dehşete düşürmek, tutsak almak ve direnci kırmak amacıyla, büyük bir hızla düşman toprağına girer, yakar, yıkar ve döner. Bu, Heinz Guderian’ın yıldırım savaş (blitzkrieg) adlı, zırhlı birliklerin öncü güç olarak düşman toprağına girip ortalığı dehşete ve ateşe boğmalarını içeren, “Panzer Leader” adlı kitabında birebir anlatılmış, ABD, son Irak savaşında da aynı yönteme başvurmuştur. Osmanlı’da savaş burada bitmez. Gazi akıncılar işlerini bitirince geri döner, Sultan ya da beylerbeyi komutasında asıl ordu, olağanüstü bir sıkı düzen (disiplin) içinde yürüyüşe geçer ve işgali tamamlar.

Kanuni Süleyman 1532’de Alaman Seferine giderken Belgrad’da imparatorluk tahtına oturdu. Almanya içlerine saldığı akıncılar, Beylerbeyi Kasım Paşa yönetiminde Almanya’yı kan ve ateş içinde bıraktı. O zaman Alman kent ve kasabalarında kilise çanları akıncıların gelişini haber vermek için çalıyordu; buna Türken Frucht (Türk Korkusu) deniyordu, Osmanlı korkusu değil! Martin Luther Türk’lere karşı savaşı dinsel bir görev olarak duyurdu dört bir yana. Dikkat edin Osmanlılara karşı değil Türklere karşı! Yani kim ne derse desin son kertede Osmanlı İmparatorluğu bir Türk devletiydi, efendim!

(Kaynak: Halil İnalcık, Osmanlı Devleti-Timaş Yayınları)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi