Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Sarkozy gitti!

Sarkozy gitti!

“Ne kendi eyledi rahat, ne aleme verdi huzur. Çekti gitti nihayet..”

Son seçimlerin ortaya çıkarttığı bir gerçek var. Avrupa’da sosyalizm ve faşizm yükseliyor. Bu da yakın bir zamanda toplumsal çatışmaların habercisi gibi..

Bugün Batı insanının korkusu, umuduna baskın çıkıyor..

Bir anda özgüvenlerini kaybettiler.. Her şeyden korkuyorlar.

Kendilerini çok yalnız hissediyorlar. Bir anda dostlarının olmadığını gördüler..

Çok acı ama sığınacak bir aileleri bile yok..

Cici demokrasilerinin her şeyi çözeceğini düşünüyorlardı, onun da hiçbir sorunu çözmediği, hatta giderek sorun kaynağı haline gelen, pahalı ve hantal bir şey olduğu gibi bir zanna kapılmaya başladılar..

Kilise de sığınacakları bir kurum değil.. Sorun laiklik ya da sekülerleşme değil, sorun inançsızlık.. Artık çoğu kişi, Hristiyanlığın bir inanç sisteminden çok, kaçacak bir sığınak olduğunu düşünüyor..

Batıda büyü, kehanet, cin, şeytan, kıyamet hikayelerinin son zamanlarda iyiden iyiye artması, insanların kehanetlerin ve falların peşinden koşmalarının sebeplerinden biri de bu.

Kimine göre Mesih’in artık gelip bu meseleye el koyması gerek.. Özellikle Evangelistler böyle düşünüyorlar. Hatta “Tanrıyı kıyamete zorlamak”tan söz edenler de yok değil..

Ekonomik göstergeler de çok iyi değil.. Yiyip, içip, gezip, oynayıp eğleniyorlardı. Ama o imkanları da giderek azalıyor artık..

Sosyal güvenlik maliyetleri her yıl çığ gibi büyüyor..

Batıda gelecek günler, geçen günleri aratacak gibi.

Hiçbir iktidarın işi kolay değil.. Göreceksiniz, bundan böyle iktidarlar daha kısa ömürlü olacak, daha sert bir muhalefet dönemine girecekler. Sokak gösterileri, grevler, lokavtlar daha da artacak.. İflaslar, işsizlik ve rüşvet olayları da öyle.

“Allah (cc) servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir-çevirir” der Kur’an-ı Kerim..

Allah (cc) bizleri, mallarımızı, canlarımızı, sevdiklerimizi, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..

Sözün özü şu ki, “gün döndü”. Servet ve iktidar açlığından şikayet edenler şimdi, servet ve güçle, iktidarla imtihan olacaklar.. Dünün müstekbirleri ise ezilmişliğin acısını yaşayacaklar..

Eğer işler kontrolden çıkarsa yeni bir dünya savaşına kadar gidebilir işin ucu. “Benden sonrası tufan” diye batılı ülkeler, ellerindeki gücü kullanarak kendi düzenlerinin devamını sağlamak adına çılgınca bir işe kalkışabilirler.. O zaman bu değişim daha kanlı olacaktır.. Ama, bana kalırsa bu işin sonucu değişmeyecektir..

Yoksullar ne kadar akıllı, dürüst ve merhametli olacaklar, müstekbirler ne yapacaklar, onu görmemiz gerek. Eğer şartlar çok kötü gelişirse, bu işin zaman, kan ve can maliyeti çok büyük olabilir.. Bugün eğer büyük bir savaş çıkacaksa, bunun içinde din de olacaktır, ekonomi de, siyaset de, ideoloji de..

Sarkozy’nin gitmesi tek başına fazla bir şey ifade etmiyor.. Ama Fransa’nın akibeti, başta İtalya olmak üzere, İspanya, Portekiz ve Belçika’dan başlayarak bütün Avrupa’yı radikal bir şekilde etkileyecektir.. Bu değişim, Avrupa Parlamentosu’nda önemli değişikliklere sebep olacaktır.. Bu değişim kaçınılmaz..

AB dağılabilir mi? Bu mümkün. Ama önce Euro havzasında bir kriz çıkacak gibi gözüküyor.

Seçim sonuçları Batı’nın işini kolaylaştırmayacak gibi.. Aksine bu işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirecek.. Sosyalistler, liberaller, Hristiyanlar, faşistler, globalistler, sağcılar, Avrupacılar.. Ve tabii yabancılar..

Ekonomideki kötüleşme, faşist oylardaki artış, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığını daha da provoke edebilir. Batı’nın yumuşak karnı burası..

Bir de imtiyazlı yabancılar var. Yahudiler, İslam ülkelerinden Batı’ya göç eden ve Batı’da himaye gören Hristiyan unsurlar ve azınlıkta olan etnik topluluklar..

Bunlar ne demokrasiden geri dönebilirler ve ne de ileri doğru gidebilirler..

Sonun başına geldiler.. Fransız seçimleri, bu anlamda bir milat olma özelliği taşıyor..

Akılsız Sarkozy, ham hayaller uğruna, hem ülkesini, hem de tüm Avrupa’yı bir felaketin eşiğine getirdi.. Sarkozy’nin ektiği rüzgarlar fırtınaya dönüşürse, onu biçmek Hollande’a kalacak gibi gözüküyor. Şimdi Hollande-Merkel ilişkisine bakmak gerek.. AB’nin geleceği biraz da büyük abi İngiltere, zengin birader Almanya ve yoksul, aydın ve laik Fransa’ya bağlı gibi gözüküyor.. Ama şimdiden gözlemciler, AB’nin geleceği ile ilgili olarak Hollande ile Merkel arasında görüş birliği konusunda pek de iyimser değiller.

Bu arada hemen “Sarkozy gitti” diye sevinmek doğru değil. İstikrarsız bir Avrupa, Türkiye’yi de sıkıntıya sokar. Faşistlerin yükselişi de başka bir sorun..

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi