Cemal Nar

Cemal Nar

“Şeriat İslam mı?” 2

“Şeriat İslam mı?” 2

Devlet ise aynı havasında devam ediyordu. Yetkili üst düzey bürokratlar, yargı, ordu, üniversite çirkin bir dil ile dere tep düz gidiyordu inkar ve aşağılamada. Fakat siyasetçiler azıcık değişmiş, öyle ulu orta açıktan şeriat düşmanlığı yapamaz olmuşlardı. Artık "Şeriata karşıyız" diyemiyorlardı ama kendilerince icap ettikçe "teokrasiye karşıyız" diyorlardı.

Bu üslup ve ifade biçimi de yeni tartışmalara sebep olurdu: Acaba İslam’da teokrasi var mıdır?

Teokrasi ile şeriat aynı mıdır?

Değilse farklar nelerdir ve böyle söyleyenlerin maksatları nedir?

Şeriata karşı çıkanların dinen hükmü nedir?

Dinden çıkmış ve küfre düşmüş ise bunun birey, aile ve toplum açısından dini ve dünyevi neticeleri nedir?

Devlet yönetiminden şeriatı çıkarıp atan Türkiye bu haliyle "Daru’l harp" midir, "Daru'l İslam" mıdır?

Doğrusu bunlar hayatî önemi haiz çok önemli sorulardır ve cevaplarının her Müslüman tarafından merak edilip mutlaka öğrenilmesi gerekir. Çünkü mesele iman küfür meselesidir ve bugün dahi aynı önemini korumakta ve haliyle bilinmesi gerekmektedir.

Zamanın Cumhurbaşkanı Fahri S. Korutürk, o zamanlar çok yaygın olan anarşinin sebebi olarak gösterilen komünizm ile şeriatı kıyaslamış ve açıktan açığa "Özellikle şeriata düşmanız. Şeriat komünizmden daha tehlikelidir" demişti. Bu söz bildiğim kadarıyla ilk defa açıktan söyleniyordu ve büyük dalgalanmalara sebep oldu.

Aslında onlar açısından bakıldığında bu söz çok da yanlış değildi. Çünkü komünizmin bir halk tabanı yoktu Türkiye'de, komünizme bir halk desteği yoktu. O yüzden ondan öyle çok korkmaya değmezdi.

Nitekim Türkiye’de Komünistliği yasaklayan 141 ve 142. Madde sayılı kanunlar kalktı ve bugün bu ülkede “Türkiye Komünist Partisi” kuruldu ve seçimlere katıldı. İşte internet siteleri: www.tkp.org.tr Fakat şeriatı yasaklayan 163. Madde de kalktı ama şeriat partisi kurmak hala yasak. Tüzüklerinde olmadığı ve yetkili bir kimsenin öyle bir beyanı da olmadığı halde, sırf niyet okuyarak, “bunlar şeriatı getirecek” diye bu ülkede kaç parti resmen kapatıldı.

İşte sistemin şeriatı her şeyden daha tehlikeli görmesinin gerekçeleri ve açık belgeleri…

Oysa Şeriat halkın diniydi, imanıydı. Halkın söylem bazında da olsa “başı şeriata bağlıydı.” Bu yüzden sisteme göre şeriat komünizmden daha tehlikeli idi. İşte bugün görülüyor ki komünizm diye bir şey kalmadı, sayıları Kelaynak kuşları kadar var ya da yoklar, ama şeriat Müslüman gönüllerde dipdiri yaşıyor.

O günleri bırakın, bugün bile ne saçmalıklar söylenebiliyor. Bu ülke için en büyük tehlike bölücülük ve PKK'dır. Binlerce can almış, ekonomiyi felç etmiş, sosyal barışı, huzur ve istikrarı bozmuş, insanlar arasına kin ve nefret tohumları saçmıştır. Ama kimi yetkililer kalkıyor, "Şeriat PKK'dan daha tehlikelidir" diyebiliyorlar!

Sistem, İslam’a tavrını hiç değiştirmedi, değiştirmiyor. Kendi rızasıyla hiç değiştirmeyecek de.

Ama millet isterse, iradesini gösterirse, onun önünde kimse duramaz. Devlet de, sistem de millet için vardır. Bugün herkes “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözünde müttefiktir. Yetkililer zaman zaman “yetkisini milletten alarak” diye söze başlarlar ya, aynen öyle, millet ne isterse o olur.

Millet bir gün gelir İslam Şeriatını isterse, sözünün eri herkes buna istese de istemese de “eyvallah” demek zorundadır. Bunun aksini düşünmek İslam açısından “münafıklık”, sistem açısından ise “takiyyecilik” ve “eyyamcılık” olur.

Halk İslam Şeriatını istemezse, bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Zorla güzellik olmadığı gibi, zorla Müslümanlık da olmaz. Biz her halükarda bu halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için yazmaya ve konuşmaya devam ederiz. Asla cebir ve şiddetle bir işimiz olmaz.

Fakat bu düşüncelerimizi beğenmeyenlere ve halk istese de İslam Şeriatına karşı çıkacaklara şunu sorarız:

“Sizin halkın iradesine saygınız “özde mi, yoksa sözde mi?”

“Siz sözünüzün eri misiniz, yoksa takiyyeci bir eyyamcı mısınız?”

(Devam edecek)


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi