Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Bankacılık sektörünün ilk çeyrek karnesi

Bankacılık sektörünün ilk çeyrek karnesi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bu yılın ilk çeyrek bankacılık sektörü sonuçlarını açıkladı. Henüz bankaların tek tek bağımsız denetim raporlarını açıklama süreci devam ediyor. Yedi bankanın ayrıntılı sonuçları elimizde, diğerleri de bugün yarın finansal tablolarını açıklarlar. Dolayısıyla karları, faaliyet gelirleri vs arttıranlar geçen yılın gerisinde kalanlar henüz banka bazında belli değil.

Bankaları sevseniz de sevmeseniz de şu anki finansal yapıda onlar piyasanın temel taşlarıdır. Öylesine devasa yapıda olan bankalar vardır ki zararları krizleri ülkeleri dahi krizlere sürükleyebilir. Genel anlamda sektörün gidişatının durumunun bilinmesinde fayda vardır.

Türk bankacılık sektöründe 2012’nin ilk çeyrek sonu itibarıyla 48 adet banka mevcut. Bunlardan 31 tanesi “mevduat bankası”, 13 tanesi “kalkınma ve yatırım bankası”, 4 tanesi de “katılım bankası” olarak faaliyetlerinde devam etmekteler. Bir de yeni oyuncu giriyor sektöre. 12 yıldan bu yana yeni bankacılık lisansı verilen ilk ve tek banka, ülkemizdeki HSBC bankasından transfer edilen isimlerle yönetilecek ve Türkiye'de “Odea Bank” ismiyle faaliyet gösterecek bir banka.

Bu mevcut 48 bankanın yaklaşık 11 bin şubesi ve 195 bin personeli mevcut. İlk üç ayda şube sayısı sadece 62, personel sayısı da 255 kişi artış gösterdi. Geçmiş dönemlere bakılınca şubeleşmedeki hızın ve buna bağlı olarak personel alımının yavaşladığını söyleyebiliriz.

Bankaların net karlılığı 3 ayda %12 artarak 6 milyar 124 milyon TL oldu. Bundaki en büyük etken ise bankaların mevduata verdikleri faizi düşürmeleri, öte yandan kredilerden aldıkları faizi ise yükseltmeleri.

Bankaların büyüklüğünü varlıklarını gösteren aktif büyüklük ise sadece %1 artarak 1 trilyon 229 milyar TL oldu. Az artışta yabancı para varlıklara bağlı olarak döviz kurlarının düşmesi en büyük etken.

Krediler cari açık için suçlu ilan edilip frenlenmesi için alınan onca tedbire rağmen arttı. Üç ayda mevcut kredi riskine ilaveten bankalar 16 milyar TL daha kredi dağıttılar ve toplam kredi riski dönem sonunda 700 milyar TL oldu. Kur etkisi sıfırlanınca bu artış %20’ye tekabül ediyor ki çok ciddi bir büyüme oranı bu. Bu artışın en büyük nedeni, yarısından fazlası, kredileri frenlemeyen ticari sektör kaynaklı. KOBİ’lerdeki artışın %10’da kaldığı, bu dönemde kredilerin küçük işletmelerden çok ticari kurumsal firmalara aktarıldığı anlaşılıyor. Bankaların verdiği 100 liralık kredinin 44 lirası ticari kurumsal kredilerde, 33 lirası bireysel kredilerde, geri kalan 23 lirası ise KOBİ kredilerinde. Batık kredilerin artışı ise kredilerin sektörlere göre artış oranıyla orantılı değil. Batıklarda en büyük artış tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında oldu bu dönemde..

Kredilerdeki kur etkisi olmaksızın gerçekleşen %20’lik artışa karşın mevduatta ne oldu? Sektörün en acıklı tarafı mevduat olarak göze çarpıyor. Yurt içi tasarruf oranı BDDK’nın ifadesiyle “tarihi en düşük seviyelerinde” Bu şu demek, insanlar artık bankalara mevduat getirmiyorlar. 3 ayda bankalardaki toplam mevduat sadece binde 1 arttı.

Son olarak, altın fiyatlarındaki dalgalanma ve altın konusunda uzmanlaşan bazı bankaların çeşitli ürünlerle alternatif yatırım araçları sunması kıymetli maden depo hesaplarını (Altın) tabiri caiz ise patlattı. Mevduat binde 1 artarken aynı dönemde büyük ilgi görmeye başlayan altın hesaplar ise %15’in üzerinde büyüyerek 9 milyar dolara ulaştı.

Özet olarak ilk çeyrek sonuçları böyle. Yeni oyuncular ve yedek kulübesinde uyutulanların bazılarının daha oyuna gireceği değişik bir dönem olacak bu yıl…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Deniz Arşivi