Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Sarıkız sütten kesildi paşam

Sarıkız sütten kesildi paşam

Cumhuriyetin yılmaz bekçisi, laikliğin cesur savunucusu, gericiliğin amansız düşmanı, ihtiyar delikanlı Cüneyt Arcayürek, polislerin arama yaparken plastik eldiven takmasına takmış...

Bendeniz dâhil, bugün basın camiasında rol alan pek çok isim kısa pantolonla gezerken, o ünlü bir gazeteciydi.

Hâlâ öyledir.

Biz çelik çomak oynardık, çember çevirirdik, o haber peşinde koşardı.

* * *

Gazeteciler, gazetecilerin gözaltına alınmasından, tutuklanmasından rahatsızlık duyar.

Bu iş uzar, genişler düşüncesi ister istemez teşrif eder.

Nitekim bendeniz de benzer durumların haberini aldığımda, kaç defa masamı toplamış, çekmecelerimi düzenlemiş, başka yerdeysem hemen adresime dönmüşümdür.

Ola ki arayacak olurlar, yerimde bulunayım diye.

* * *

Askerler askerlerin, doktorlar doktorların, yargıçlar yargıçların başına bir iş gelmesinden hoşnut olmaz.

Bir de gözaltına alınan bir arkadaşsa, savunma refleksi gayet normaldir.

Lakin nalburlar, fırıncılar, bakkallar ve daha pek çok meslek erbabı için böyle bir durum sözkonusu değil.

"Bunca yılın kaportacısı, adamı nasıl da gözaltına aldılar" diye hayrete düşen kaportacılara rastlamazsınız... "Koskoca şoförü hemen tutukladılar" diye tepki göstermez şoför milleti...

Belli bir saatte anlaşıp aynı anda korna çalma gibi bir eylemde bile bulunmazlar.

* * *

Polisin Mustafa Balbay'ı götürmesi üzerine, Arcayürek gazetenin avukatıyla beraber basın toplantısı yaptı.

Kameraların ve masaya dizilmiş mikrofonların önünde, polislerin eldivenlerinden bahsetmesi, nasıl desem, biraz komik kaçtı.

* * *

Samimiyetle belirteyim ki Balbay'ın Ergenekon işlerine karışmış olabileceğine ben de ihtimal vermiyorum.

Olsa olsa bazılarıyla telefonda konuşmuştur. İnsan görev icabı kimlerle görüşüyor!

Haber yaparken, karşımıza çıkanlardan temiz kâğıdı isteyecek halimiz yok.

Tokalaştığımız birinin katil mi, dolandırıcı mı olduğunu nereden bileceğiz?

Tahminimiz doğruysa, Balbay'ın bir kabahati yoksa bırakılacaktır.

Fakat o eldiven konusu... Ne yani plastik değil de kışlık eldiven mi kullanmalıydı polis? Yoksa hiçbir şey takmaması mı gerekiyordu?

* * *

Gözaltıların yapıldığı gün sabahtan itibaren televizyonları takip etmeye çalıştım. Pek çoğunda bu işlerin hangi sebeple yapıldığı üzerine tek kelime edilmedi.

Sanki polisin kafası esmiş, savcıların canı öyle istemiş de gözaltılar öyle başlamış gibi bir hava vardı. Açıkça örtbas tavrı...

* * *

Daha önce Susurluk yaşadık. Bir kamyon bir araba ile çarpıştı, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye çarpıcı yazılar yazıldı, konuşmalar yapıldı. Milat olarak kabul edildi. Lambalar yakıldı, söndürüldü. Sonuç fos çıktı. Susurluk deyince yine ayran geliyor aklımıza.

çünkü pek çok belge ve bilgi ya sümen altı edildi, ya hasıraltı.

Arada Pangaltı veya kahvaltı da sözkonusu olabilir, bilemiyoruz.

* * *

İlk defa nereye kadar giderse sözünün tatbikine şahit oluyoruz ve bazıları rahatsızlık duyuyor.

Yahu adamlar darbeden, çetelerden bahsediyor. Hani o yüz yıldır şikâyetçi olduğunuz davalar.

çok güzel hareketler bunlar diye alkışlanması, temiz eller operasyonu yapıldığının bilinmesi, Ayışığı'nın gün ışığına çıkartılacağından memnuniyet duyulması gerekirken, tepki...

ATO Başkanı Aygün'ün sözleri ayrı komedi.

Sinan Bey Atatürk'ü çok seviyor da, İTO Başkanı Murat Bey az mı seviyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi