Neler oluyor hayatta sorusuyla başlayabiliriz... Başlayalım ve bakalım:

Üstat Necip Fazıl, vefat yıldönümü münasebetiyle yurdun birçok yerinde çeşitli programlarla anılıyor.

Restorasyonu tamamlanan Fatih Camii, 29 Mayıs'ta tekrar ibadete açılıyor.

İstanbul'un Fethi için kutlamalar yapılıyor.

Büyük Birlik Partisi, Ayasofya'nın da ibadete açılması için kampanya düzenliyor.

Anadolu Gençlik Derneği aynı maksatla Ayasofya önünde toplantı yaparak topluca dua ediyor.

* * *

Yandaki odadan duyduğuma göre, Mustafa Armağan yönetimindeki Derin Tarih dergisi, Ayasofya konusunu hazırlanmakta olan sayıda kapağa taşıyor.

Bendeniz de bir süre önce 'Fatih Sultan, Ayasofya'yı müze yapmak için mi aldı bu şehri?' başlığıyla bir yazı yazmıştım.

* * *

Fatih Sultan Mehmet, bizim ve İstanbul'un şu halini görüyor mudur?

Görüyorsa ne diyordur?

'Aferin size. Ben de zaten daha ilk günden itibaren müze yapmayı düşünmüştüm ama o zamanlar kimse müzecilik anlayışına sahip değildi. Öyle bir düşünce gelişmemişti. Boşu boşuna yüzyıllar boyunca cami olarak kullandık biz Ayasofya'yı. Siz ne iyi ettiniz. Hepinize helal olsun!'

Der mi der!

* * *

Hürriyet'in eski kaptanı ne fikirler geliştirmiş bir bakın:

Çanakkale'ye Troya adı verilmesini...

Gürcistan ve Ermenistan'ın Türkiye'ye katılma kararı almasını...

Ege'nin Türkiye'den ayrılmasını...

Efes'e özerklik verilmesini...

Fenerbahçe'nin, Ermeni yatırım şirketine satılmasını...

Lezbiyen adayın, Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimine girmesini kitabında sıralayan aslan yazar, bu maddelerden önce 'Ayasofya'nın Ortodoksların ibadetine açılmasını' yazmış.

* * *

Hepimiz kadar o da Fatih'in torunu!

Ama haksızlık etmeyelim, bütün bunları 'Yedi Büyük Günah' olarak saymış.

Günaha hem de büyük günaha girmek ister misiniz?

Yedi madde halinde sayılanlar günahsa, tersini yapmak sevap olmalı.

Herkes bildiği yolda yürüsün.

Bir gün Ayasofya ibadete açılacak da Müslümanlara mı, Ortodokslara mı?

Eğer müzede ısrar sürerse, ileride Sultanahmet Camii ile Süleymaniye'yi de müze yapabiliriz biz bu kafayla.

FOTOĞRAFLAR KARIŞIR BAZEN

Uludere olaylarında hayatını kaybedenler için 'Ölmeselerdi kaçakçılıktan yargılanacaklardı' açıklamasını yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin birçok kesimden tepki topladı.

Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik bile 'Şahin'in sözlerini insanî bulmadığını' beyan etti.

Ki eleştirinin bundan ağırına zor rastlanır.

Taraf gazetesi ilginç bir işe imza attı.

İçişleri Bakanı ile ilgili haberde odun fotoğrafı kullandı.

Görünen o ki bu işin sonu mahkemede bitecek.

Hakaret mi, eleştiri mi olduğuna hâkimler karar verebilir.

* * *

Bir tarihte benim de başıma gelmişti.

On seneden fazla oluyor.

Gazete baskıya giderken nasıl olduysa fotoğraflar karışmış.

Benim fotoğrafım yerine kaza yapmış bir kamyon fotoğrafı basılmıştı.

Gecekonduya bindirmiş, bina yıkılmış, kamyon yamyassı...

O gün bugündür, bazen kendimi kaza yapmış bir kamyon gibi hissettiğim olur.

Ruh halim itibariyle.