Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Daha neler?

Daha neler?

28 Şubat’ta yeni bir dalga gerçekleşti, yeni bir ses kaydı daha düştü internete ama ben bugün, başka bir operasyondan söz edeceğim..

Geçen gün basında bir haber vardı. Haberin girişi şöyleydi: “İzmir Organize Suçlarla Mücadele polisi tarafından dokuz ilde eşzamanlı düzenlenen ve dokuzu muvazzaf asker 26 kişinin gözaltına alındığı operasyonla ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı.”

Bir fuhuş operasyonunda ele geçen çetenin nerede ise yarısı subay!

Yurtdışından fahişe getiriyorlar. Fuhuş yapan kadınların evlerinde yapılan aramada kozmik belgeler bulunuyor. Yani işin içinde bir de casusluk boyutu var.

Benzer bir olay daha önce ÇYDD ve ADD ile karargah evleri skandalında yaşanmıştı..

Bu işe aracılık edenlerin çoğu üniversiteli.

Aralarında öyle biri var ki, bu bir öğrenci. Üniversite öğrencisi. Subay elbisesi giyiyor ve sahte bir subay kimliği var ve askeri birliklere kolaylıkla girip çıkabiliyor..

Haberde olay şöyle geçiyor: “Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrencisi olan, buna karşılık İzmir’de yaşadığı belirlenen 25 yaşındaki N.K. adlı genç kızın, yurtdışından getirdiği yabancı kadınlara zorla fuhuş yaptırdığı, askerlerle bu kadınlar aracılığıyla bağlantıya geçildiği iddia edildi. Şebekenin, fuhuş yapan kadınların yüksek rütbedeki askerlerle bağlantı kurmasını sağladığı, kurulan bağlantının ardından bu kadınların yüksek rütbeli subaylarla ilişkiye girdiği, bu sırada şebeke elemanlarının bu ilişkileri gizli kameralarla kaydettiği, daha sonra ise ellerindeki bu görüntülerle yüksek rütbeli subaylara şantaj yaptıkları ileri sürüldü. Şüphelilerin evlerindeki kozmik askeri bilgilerin de bu şantajlarla ele geçirildiği tahmin ediliyor.” N.K. herhalde kendi okulundaki bazı arkadaşlarını, bazı öğretim üyelerini de boş bırakmamıştır!

Bakalım bu işin içinden kim çıkacak? Çete ya da Mafia.

Peki bu kişiler bugüne kadar nasıl fark edilmeden icra-i faaliyet yapabiliyor?

9 ilde yapılan operasyonda 26 kişi ele geçmiş.. Başka illerde de benzer yapılar olabilir.. O zaman bu kişilerin ifadeleri alındıktan sonra operasyonlar başka illere de genişleyebilir.. Bu da yüzlerce sanık ve binlerce tuzağa düşen insan demek..

Bu iş sadece üniversite ve TSK ile sınırlı olmasa gerek. İşadamı, media mensupları, bazı STK ve oda yöneticileri de, siyasiler de işin içinde olabilir.. Sporcular da!..

Bakarsınız emniyetten de adamları vardır, istihbarattan da..

Aslında şu bazı manken/hostes ajanslarına el atsalar çok iş çıkar.

Bu işin bir ucunda da uyuşturucu vardır.. O olmadan olmaz.. Fuhuş varsa alkol ve uyuşturucu ve kumar mutlaka vardır.. Bunlar olmadan olmaz.

Sauna çetesi hadisesini unutmadık. Orada da masör kızların çekmecelerinden kozmik bilgiler ve şantaj kasetleri çıkmıştı.

Bakalım bir muayeneden geçsinler, bakarsınız kiminde frengi vardır, kiminde AIDS..

Bu sauna işi ayağa düştü. Sokakta elinize broşür, kart veriyorlar.. Başka işler çevriliyor olsa gerek burada.. Kadın-uyuşturucu, şantaj, her şey olabilir. Mafia da, terör örgütleri de, istihbarat örgütleri de, derin yapılar da bu bataklıklardan besleniyor olabilirler..

Baksanıza, subay, üniversite öğrencisi fark etmiyor.

Yabancılar da işin içinde..

Bir sürü manken ajansı adı altında örgütlenmiş yapı, reklam ajansları üzerinden katalog çekimi bahanesi ile patron çocuklarını kafeslemek için kullanılıyor. Bir nikah, bir çocuk, şirketin hisseleri el değiştiriyor, birkaç yıl sonra boşanınca, kayıtdışı ne varsa yeni yasa ile kadına geçiyor.

Artık dolandırıcılık kapkaç şeklinde değil, profesyonelce ve zamana yayarak yapılıyor gerektiğinde..

Uçkur sevdalısı işadamı, Türkiye’de olmuyorsa, yurtdışı gezilerinde kafesleniyor..

Türkiye’de kapsamlı bir “uçkur operasyonu”na ihtiyaç var.. Herkesimden çok kişi bu bataklığa saplanmış vaziyette. Birçok kişi ya korkusundan, ya da namus belasına susuyor. Özel hayat da bahanesi.. Yükselen ekonomilerde, özellikle taşralardan merkeze doğru göçle gelen bir felaket bu..

Aile yapısının bu anlamda güçlendirilmesi gerek. Ahlaki yapının güçlendirilmesi şart.

“Alkol/Uyuşturucu-Fuhuş-Kumar” şeytan üçgeninin üç ucu. İşte tam da bu noktada Yeşilay’a büyük görevler düşüyor. Onun için Yeşilay’ı ciddiye alın, katılım, destek verin, üye olun, bir şeyler yapın. Selâm ve dua ile..



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi