Hüseyin Deniz

Hüseyin Deniz

Bankalar etik çalışamaz mı…

Bankalar etik çalışamaz mı…

Yaklaşık 11 bin şube ve 200 bin personele ulaşan bankacılık sisteminde bazı bankaların nasıl çok vahim şekilde bir çalışma tarzlarına sahip olduğunu görmüştük geçen haftaki yazımızda. Tepkiler genelde bankaların neden bu şekilde çalışmalarına izin verildiği yönündeydi. Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, bankaların yaptığı her işlem resmi-kayıt altında olduğu için vergisel anlamda dönen cirolardan edilen karlardan kaynaklanan verginin büyüklüğünden dolayı… Geçen yılın kurumlar vergisi rekortmenlerine bakıldığında ilk 10’un 6’sı, ilk 100’ün 22’sinin banka olduğunu görüyoruz vergi rekortmenlerinin. Bankalar devlet için altın yumurtlayan tavuk mesabesinde ve bu yüzden bazı çizgiyi aşan uygulamalarına göz yumuluyor maalesef.

Daha çok gelir daha çok kar elde etmek istemek ticari kuruluşlar için ayıplanacak kınanacak bir istek değil elbette. Ama daha fazla karın etik çalışma tarzından sapmadan elde edilmesi gerekiyor. Bunun bu şekilde olması çok mu zor?

Bankaların müşterilerinin hesaplarından onların bilgisi onayı olmadan işlem yapmamaları, hesaplarından hesap işletim ücreti vs gibi adlar altında para çekmemeleri gerekiyor. Satılan ürünün toplam maliyetinin müşteriye en baştan açık ve net şekilde izah edilmesi bildirilmesi gerekiyor. Mevduat sahiplerine sadece brüt oranın söylenmesi, kredi kullananlara sadece oranın söylenirken bazı ilave masrafların (hayat sigortası vb. gibi) es geçilmesi ve akabinde müşterinin rızası dışında yapılması gibi uygulamaların olmaması gerekiyor. Müşterinin genelde teyit vs için verdiği cep telefonundan sabah-akşam, hafta içi-hafta sonu demeden mesajla veya aranarak ısrarla ürün satmaya çalışmaktan vazgeçilmesi gerekiyor.

Yaygın şube ve ATM ağı bulunan ve sektörde pastanın büyük kısmına hükmeden az sayıdaki bankanın temel ürünlerde fiyat belirleyip bunu müşterilere dayatmasına ve sektörde fiyat belirlemelerine göz yumulmamalıdır. Fiyatlama makul bir bantta olmalıdır, haksız fiyatlamalara izin verilmemelidir. Kredi kartını kullanmayan müşterilere pasif kart ücreti kesmeye başlayan bankanın bu uygulamasını kim nasıl savunabilir? Belirlenen ücreti ödenerek alınan beş yıl süreli sıradan bir bireysel kredi kartı için, kağıda basılı ekstre de gönderilmediği halde her yıl 50-100 lira alınan kart ücreti neyin nesidir?

Ticari müşteriler için de otoritenin bazı uygulamalarda artık bankaların yanından firmaların yanına geçmesi gerekiyor. Katılım bankaları hariç, şu an kullanılan bir ticari kredinin oranını bankalar ekonomik koşullar değiştiğinde istedikleri gibi değiştirebilmekteler. Daha da kötüsü - katılım bankaları hariç- bankalar firmalara verdikleri kredileri istedikleri zaman geri çağırabilmekteler. Bunun çok kötü bir örneğini üç dört sene evvel yaşadık. Kayseri merkezli bir tekstil firması krediyle makine alımı yaptı, banka krediyi bir süre sonra hemen kapatmasını isteyince yani krediyi geri çağırınca -parayla makine alındığı için- nakdi olmayan binlerce personelli firma battı, varlıkları haraç mezat satıldı. Bunlar sır değil, şu an uygulamadaki ve yakın geçmişte yaşadığımız basit örnekler. Allah korusun da, önümüzdeki süreçte yine böyle bir şeyin olmayacağını kim garanti edebilir. O sıkıntılı süreçte otoritenin “Kredilerini geri çağıran mevduat bankalarını dikkatle not alıyoruz” açıklamasından başka bu bankalar için ne yapıldı? Bir şey yapıldığını duymadım. Çünkü bankaların yaptığı bu işlem etik değil ama yasal. Artık yasal düzenlemelerin de bankalardan ziyade firmalarımızı kollayan şekilde revize edilmesinin zamanı gelmedi mi?

Son derece yanlış ve tehlikeli çalışan kurumlar var, kabul. Ama bu sektörü iyi bilen biri olarak sektörün bütününün bu şekilde çalışmadığını da ilave etmem gerekiyor. Burada iş her zamanki gibi firmaya yahut kişilere düşüyor, hem bireysel bankacılık hem ticari bankacılık işlemleri için… Biz müşterilere düşen, çalıştığımız yahut kapısından girmek zorunda olduğumuz kurumların şeceresini uygulamalarını iş ahlakını iyi bilmek, ona göre tercihimizi belirlemek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Deniz Arşivi