Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Sağcı Müslüman olursa solcusu da olur!

Sağcı Müslüman olursa solcusu da olur!

Biz 70’lerde, Abdürrahim Karakoç’un “Hak yol İslam yazacağız” şiirini okurduk, marş gibi.. “Ne sağdayız ne solda, hak yoldayız hak yolda” diye de bir sloganımız vardı..


Soğuk Savaş’ta bize “sağcılık” rolü verilmişti. Ve de Kur’an’dan referanslar getirilmişti, “kitabı sağ taraftan verilenler”den ilham alarak..


Oysa, Komünist devrimden hemen sonra da Kur’an’dan bir delil bulmuşlardı kendilerine, “Ve emruhum şura beynehüm”den yola çıkarak, Komünizmin Arapçası olan “Şurevi”likten mülhem olarak “Komünizm Kur’an’ın mehdiyetidir” demişlerdi. Bakü, Doğu Halkları Konferansı’nda sahnede bu ayet ve ön safta hep mollalar oturuyordu.. Mesela Menteş grubu diye “Sosyalist Müslüman bir grup Eba Zer’i kendilerine imam seçmişti adeta.. 3. Dünya tartışmaları ve 3. Yol hareketi başlayınca Kaddafi’nin Yeşil Kitabı aslında İslamı Sosyalizmle kaytnaştıran yeni bir deneme gibi idi..


“Hubbul vatan, minel ima”n diyerek de ulus devlet çizgisine çekilmeye çalışıldık, Milletçilik ile Milliyetçilik arasındaki fark görmezden gelinerek milliyetçileştirildik bir ara.. Halbuki, Osmanlı’da Namık Kemal “Vatan yahud Silistre”yi yazınca “Vatan” dediği için hapsa atılmıştı..


“Laikrahe fiddin”den laikliğe Kur’an’dan delil bulanlar oldu.. İslamın demokrasisi de, liberali de icad edildi..


Bana göre, kim ki, dininin önüne ya da sonuna bir şey eklerse, din ortadan çekilir ve kişi eklediği şeylerle baş başa kalır..


Bu ister “Türk İslam” olsun, İster “Arap İslam” ya da “Şia islam”ı, “Sünni İslam”... Onlar mezhep, tarikat, meşrep, siyaset ve kanaatlerini, zanlarını din edinmiş insanlardır.. Din büyüklerini ilah ve rab edinenler bu hataya düşerler.. Oysa Allah’ın dini bir ve tekdir. İhtilaflar bizim zan ve kanaatlerimiz, din algısı ve yorumu ile ilgilidir. Bu farklılıklar metodikse sorun yok. Kaynak, niyet ve yöntem açısından açık nas bulunmayan bir konuda, benim tam tersimi söyleyip, en az benim kadar doğru olması mümkün “öteki”nin..


Müslümanın her çeşidi vardır, ama İslam bir tanedir ve hep birlikte bu özü kıskançlıkla korumamız gerek.


İslami bir şeyin antisi ile de açıklamak mümkün değil.. “Anti”, “La ilahe” der gibi, bir alameti farika vurgusu için yapılabilir. Yoksa asıl olan “illallah” mesajıdır.


Bir şeyin “anti”sine vurgu yapılırken, o şeyin “efradına cami, ağyarına mani” bir şekilde tanımlanması gerekir.. Mesela kapitalist olmak ne demektir?


Kapital “sermaye” demekse, bunun “anti”si sermayeye karşı olmaktır. Ama burada anti kapitalden değil, “ist” takıcı ile, “kapitalcilik”ten söz ediyoruz..


Peki o kimdir? O ille de zengin olması gerekir mi? Fakir biri de kapitalist olabilir mi?


Şöyle bir soyutlama yapalım. Paracı/paragöz olmak için ille de parası olması gerekir mi birinin? Mesela asgari ücretle geçinen biri, para için arkadaşını satıyorsa, o adam paracıdır.. Ama zengin biri, helal kazanmış, helal harcayan biri ise, para için dostluğunu satmıyorsa o adam paracı değildir.. Hz. Süleyman bütün zamanların en zenginidir. Hz. Eyyüb Aleyhisselam da öyle, kendi zamanının en zengini idi..


“Akıllı” olmak güzel bir şey, ama akılcı olmak, aynı şey değil. Bana kalırsa akılcıların çoğu pek de akıllı insanlar değil..


Bana gore bu kapitalizm, komünizm, faşizm ve Siyonizm, aralarında düşmanlık olan öz kardeşler gibidir..


Faşizm, ilk laneti hakeden ideolojidir.. Şeytanın insanla ilgili olarak Allah’a isyanına sebep olan düşünce şeklidir.. Milliyetçilik, ırkçılık ve kavmiyetçilik şeklinde kendini gösterir.. Hitler dönemindeki şekli ile, “üstün ırk Alman ırkıdır ve her şey Almanlar için, Almanlara göre, Almanlar tarafından yapılacaktır”. Bu tipik bir Siyonist söylemdir. Siyonistlerin üstün ırk teorisinin inthitali ve Alman ırkına uyarlanması hadisesidir.. Komünistler bunu kendi ideolojilerine, “Herşey işçi sınıfı için, işçi sınıfına göre ve işçi sınıfı tarafından” diye tercüme ettiler..


Kapitalistlerin söyledikleri farklı bir şey değil aslında, “Sermaye, tanrının akıllı, başarılı, çalışkan kullarına armağanıdır. O zaman her şey tanrının ödülünü hakeden kapitalistlere göre, kapitalistler tarafından ve kapitalistler için olmalıdır.”


Eee. 12 Eylülcüler bile ayetleri kullandıklarına göre, sağcılar, milliyetçiler ayetleri bu kadar kullanırken, solcular niye kullanmasın ki!


Bizimkiler bir zamanlar “Hüküm Allah’ındır” ayetleri ile meydanlara çıkıyorlardı, bu gün “New Age Müslims”i gençler yeni sloganlar buldular kendilerine..


Mülk Allah’ındır! Amenna ve saddakna! Hüküm Allah’ındır! Amenna ve saddakna. Ama bu ayetin arkasına saklanarak Hz. Ali’yi katletmemek şartı ile..


Dün tüccar Müslümanların erdeminden söz ediyorduk, şimdi proteler Müslümanlar seslerini yükseltiyorlar..


Keşke Batı’nın kavram ve kurumlarını tevhid ederek kendimizi anlatma çabasından kurtulabilsek.


Ama liberal Müslümanlar, moderinst Müslümanlar, demokrat-laik Müslümanlar ya da İhvancılığı, Selefiliği, mezhepçiliği kendi dininin ayrılmaz bir parçası sayanlar kendilerine özel bir İslam anlayışı geliştiriyorlarsa, ötekiler bunu niye yapmasın ki?


Ben Müslümanlardanım. Allah’a, Resulü’ne, kitaba, ahiret günününe iman eden ve Müslümanları kendine kardeş bilen herkes benim kardeşimdir.. Bugün, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatini Allah (cc) bize öbür dünyada gösterecektir.. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir.. Sonuçta herkes bu dünyada yaptıkları ve yapmadıklaır, söyledikleri ve söylemedikleri her şeyden hesaba çekileceklerdir. Bu dünya bir imtihan yeridir.. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi