M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Serhoşluklar

Serhoşluklar

Aşırı sarhoşluk akıl sağlığını, dengeyi, doğru düşünmeyi ve muhakemeyi bozar.

İnsanlar nelerle aşırı sarhoş olur?

Alkollü içkilerle... Uyuşturucu kullanmak bir tür sarhoşluk verir... Bazı ilaçlar yüksek dozda alınınca kişiyi sarhoş gibi eder.

Mecâzî mânada sarhoşluklar da vardır:

Türedi zenginler para ve mal sarhoşu olur.

İktidar sarhoşluğu...

Ün, alkış, pohpohlanma sarhoşluğu...

Başarı sarhoşluğu...

Ben neymişim be sarhoşluğu...

Küçük dağları ben yarattım sarhoşluğu...

Riyaset sarhoşluğu... Çok berbat bir sarhoşluktur, ayılması zordur...

Ya şehvet sarhoşluğu...

Müslümanlar sarhoş olur mu?

Genelde alkollü içki tüketmedikleri için şarap rakı bira sarhoşu olmazlar ama öteki türlerde sarhoş olabilirler.

Bendeniz para, mal, ikbal, yükseklik sarhoşları görmüşümdür?

Hiç tahmin ve ümit etmediği miktarda para ve mal kazanmış dut gibi, küp gibi zenginlik sarhoşu olmuştur.

Bunların yalpalaması, kusması, hezeyanlar savurması diğer tezahüratı şarap sarhoşlarınınkine benzemez.

Eskiden sahte mücahitti, sonra eline fırsat ve imkan geçince yaman bir müteahhit oldu ve malı götürdü kara para zengini oldu. Bu sarhoşluk bambaşka bir sarhoşluktur.

Zamanımızda dünya sarhoşluğu ne kadar arttı.

Dindar geçiniyor ve dinin ahlak ilkelerini, emir ve yasaklarını ayaklar altına alıyor. Sarhoş ki, böyle yapıyor. Ayık olsaydı hiç yapar mıydı?

Hiç ihtiyacı olmadığı halde son derece lüks, israflı ve pahalı bir otomobil alan nedir? Lüks otomobil sarhoşudur.

Her sarhoşluğun, kendi özel hezeyanları vardır.

Kimisi içtikten sonra sarhoş olur, kimisi içmeden sarhoş...

Pahalı ve lüks cep telefonu sarhoşluğu... Elli kuruşluk tükenmez kalemle yazıyor, telefonu iki bin beş yüz lira!..

Lüks, nadide, pahalı yemeklerler de çok ve devamlı yenirse sarhoş eder. Lüks yemek sarhoşu...

Bir âdem mütemâdiyen ben ben ben diyorsa bilin ki, sarhoştur.

İkbâl sarhoşları kendilerini dünyanın mihveri sanırlar.

Saçlarını deve hörgücü gibi yapmış sözde tesettürlü Fesleğen hanımefendi...

Sahte dindar Kukuleta beyefendi...

Kürtaj sarhoşları bile vardır. Anladık bedenin senin ama karnındaki çocuk sadece senin değil.

Velhasıl her biri bir gûne sarhoş...

Son yüz yıllık tarihimizde ikbal sarhoşlarından çok çektik.

Beyazıt Tavşantaşı'ndaki Taş Konağı'nın selamlık kısmında içip içip zom gibi sarhoş olan ve koltukta hareme götürülürken peltek peltek "Hanedan-ı âl-i Osman çok saltanat sürdü, bundan böyle biraz da Hanedan-ı âl-i Midhat sürsün" diyen sarhoş...

Öteki sarhoşlar...

Kimisi şarap, kimisi rakı, kimisi şampanya, kimisi haram para, kimisi taahhüt, kimisi komisyon, kimisi rant sarhoşu...

Cumhuriyetin ilk yıllarının meşhur anlı şanlı sarhoşları...

Hortumlama sarhoşları...

Haram rantlarla zom olmuş sarhoşlar...

İçkiler, sarhoşluk veren maddeler ayrı da olsa, sarhoşluk aynı...

Lakin sarhoşlukların en fenası dünya, riyaset, haram mal sarhoşluğu...

Öldüklerinde ayılırlar... İş işten geçmiştir... Kendi kendini yakmıştır...

* (İkinci yazı)

Üzücü Kahredici Haberler

Dünyanın her yerinden Müslümanlar için çok kötü, çok üzücü haberler geliyor.

Suriye'deki Sünnî kıyımı bütün hızıyla devam ediyor.

Hiçbir medenî düşman ordusu, saldırdığı ve işgal ettiği bir ülkenin sivil halkına, çocuklarına, kadınlarına, ihtiyarlarına bu zulmü, bu katliamı yapmaz.

Türkiye Müslümanları buna elbette üzülüyor ama bu üzüntü yeterli değil.

Bizde mezhep taassubuyla, Esed rejimini alkışlayan ve destekleyenler de var.

Birmanya'nın kuzeyindeki Arakan eyaletinin Müslüman halkına karşı (eskiden de müzmin bir şekilde vardı ama şimdi bin kat kanlı ve vahşi) korkunç bir kıyım başlatıldı.

Türkiye Müslümanlarının çoğu Birmanya nerede, Arakan Müslümanları kimlerdir, orada ne gibi facialar oluyor gibi sorularla pek ilgilenmiyor.

Yurt içinde de facia üstüne facia, rezalet üstüne rezalet...

Başı örtülü Müslüman bir kadın vatandaş, orduevindeki düğüne alınmadı, kapıdan geri çevrildi.

Sıcaklarla birlikte ahlaksızlık, fuhuş, edepsizlik, densizlik sokaklara, meydanlara, Kültür Parklarına taştı.

Uyuşturucu ticareti, kaçakçılığı tam gaz...

Haram, kara, necis, nârî paralarla yapılan azgınlıkların ve çılgınlıkların haddi hesabı yok.

Trafik kazaları anormal şekilde arttı.

Günde altı milyon ekmek israfı devam ediyor.

Besin maddeleri ve içeceklerdeki kimyevî maddeler...

Evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti, at eti...

Kemiklerin makinalarla un haline getirilmesi ve et ürünlerine katılması...

Tavuk yağları, tavuk derileri, tavuk döküntüleri...

Kanserojen soya unları...

Boyalı ve kimyalı ekmekler...

Herhangi bir hafta geçmiyor ki, yurdun değişik bölgelerinde uyarıcı depremler olmasın. Medya ve halk eyvah diyor, 24 saat sonra unutuyor.

Yunanistan bundan birkaç yıl önce zenginlik içinde keyif çatıyor, vur patlasın çal oynasın oh kekâh keyfine bakıyordu.

İspanya da öyleydi.

Bugün ikisi de iflas etmiştir.

Rahimlere düşmüş çocukların kürtajla öldürülmesi konusunda çağdaş bayanlar fırtınalar kopartıyor, bedenimiz ve fercimiz bizimdir, içimizdeki çocuğu elbette öldürebiliriz, bu bir hürriyettir feryatları yükseliyor.

Her iki taraf da kriz mriz yoktur, âsâyiş berkemâldir, kriz var diyen fitnecidir diyor ama vahim bir kriz ve çekişme olduğunu herkes biliyor, görüyor.

Milyonlarca Müslüman gaflet içinde.

Yaz sıcakları başladı... Tuzu kuruların keyifleri yerinde...

Ramazan yaklaşıyor... Ramazan fuarları... Ramazan eğlence ve şenlikleri... Ramazan geceleri göklere atılacak rengarenk fişekler... Ramazan pideleri susamlı mı olsun, çörek otlu mu?... Camilerde Ramazan'a hummalı bir hazırlık... Yeni klimalar, 100 küsur desibel bağıran hoparlörler...

Bakalım bu sene de, bazı camilere yatsı ve teravih namazında erkek cemaat sokmayıp, otobüslerle kadın cemaat getirecekler mi?

Ramazanda bazı tv kanallarında nice İbn Sebe', Lawrence, Hempher reformculuk yapacak, bol keseden bozuk saçma sapan ictihat ve fetvalar yumurtlayacak.

Hatırlıyor musunuz, geçen Ramazan bir grup reformcu dinimizde teravih namazı yoktur, imsaktan sonra da bir müddet yenilebilir, güneş batmadan oruç açılabilir diye nümayiş yapmışlardı. Sultanahmet parkına gidip akşam ezanı okunmadan önce iftar etmişlerdi.

Önümüzdeki Ramazan'da da zekatların büyük kısmı Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata aykırı olarak toplanıp sarf edilecektir. Cerru yecirru...

Büyük camide teravih namazı kılınıyor, yanındaki İslamî kitap fuarındaki Müslüman kalabalık camideki cemaatten fazla...

Bir kısım halk yolsuzluklar dolayısıyla çok ağlıyor, sızlıyor. Niçin? Biz niçin pay alamıyoruz bu hân-ı yağmadan?...

Ramazan'a nasıl hazırlanıyoruz?..

Bu sene kaç çeşit ve kaç milyon adet faydalı, bilgilendirici, uyarıcı İslamî broşür dağıtacağız?

Adana'da bundan birkaç ay önce açlık, yoksulluk, çaresizlik, sekiz aydır ödenmemiş ev kirası yüzünden intihar eden tesettürlü 26 yaşındaki annenin yetim bıraktığı iki çocuk önümüzdeki Ramazan'ı acaba nerede ve nasıl geçirecek?

Ramazan'da yine beş yıldızlı içkili çıplak hatunlarla dolu lüks otellerin lüks restoranlarında beyne'l-edyan (dinler arası) neşeli, muhabbetli, can ciğer kuzu sarması papazlı, patrikli, hahamlı, monsenyörlü, pastörlü, zangoçlu iftarlar verilecek.

Böyle lüks iftarlara niçin Mason üstad-ı azamlarını çağırmıyorlar?

Birkaç Mason üstadı çağırsalar cümbüş tam olurdu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi