Gittiğim her toplulukta kadınların kilolarıyla ilgili yakınmalarına şahit oluyorum. Sıradan bir çay toplantısından tutun da, komşu veya akraba ziyaretlerine kadar her ortamda kilo sorunları konuşuluyor. İki kadın bir araya geldiğinde; "Biraz kilo almışsın, hafif kilo vermişsin, ne kullandın?" diye konuşmaya başlıyorlar. Konu kilolardan açılıyor ve aynı minval üzere de devam ediyor. Karşılaştığım her arkadaşımın ya da yakınlarımın mutfağında bir diyet listesi görüyorum. Hanımlar sıradan ev oturmalarında dahi kilo konusunu gündeme getiriyorlar. Çünkü incelmenin, güzelleşmenin ve genç kalmanın yegâne geçer akçe olduğuna inanıyorlar.

Geçtiğimiz hafta gittiğim tatilde de aynı durumla karşılaştım. Dayanamadım; "Kilo sağlıklı bir şey değil ama bu konuyu neden hayatınızın merkezine koydunuz?" dedim. Gülerek; "Güzel görünmek istiyoruz, artık sadece güzelliğe bakıyorlar, güzel değilsen ne iş bulabiliyorsun ne yüzüne bakıyorlar ne de seni adam yerine koyuyorlar" dediler. Anlayacağınız, hangi yaşta ya da hangi konumda olursa olsun kadınlarımız artık sadece dış görünüşlerine önem veriyorlar. Kilo sorunları ve kadının dış görünüşüyle ilgili yorumlar fazlasıyla abartılıyor. Bunun sonucunda da kadınlar zihinsel üretkenliklerini pasifize ederek bütün ilgi ve alâkalarını dış görünüşlerine adıyorlar. Ekranlarda, zayıf ve saçları sarıya boyanmış bir kadın prototipi gösteriyorlar ve bütün kadınların bu prototipe uymasını bekliyorlar. Aksi takdirde sizi dışlıyorlar.

İşinizde ilerlemek ve yükselmek istiyorsanız işi iyi yapmanız yeterli değil, aynı zamanda zayıf ve göze hitabeden bir görüntüye sahip olmalısınız. Kazandığınız paranın büyük bir kısmını estetik sektörüne yatırmalı ve size sunulan kadın modeline uymalısınız. Aksi takdirde ilerleyemezsiniz.

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, bizler önce insan olmaya adayız ve yatırımlarımızı da bu alanda değerlendirmeliyiz. Diğer taraftan Hazreti Peygamber'in de tavsiye ettiği gibi az yer ve az uyursak ne kilo sorunumuz kalır ne de israf etmiş oluruz.