M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Din Elden Giderken Klimalar Püfür Püfür

Din Elden Giderken Klimalar Püfür Püfür

PEK muhterem Müslüman kardeşim...

Misvak üzerinde duruyorsunuz... Eyvallah misvak sünnettir, çok faydalıdır, kullanılmalıdır.

Sarık üzerinde duruyorsunuz... Eyvallah sarık sünnettir, dindar Müslümanlar sarık sarmalıdır, lakin herkes ulema ve şeyh sarığı sarmamalıdır.

Umre üzerinde çok duruyorsunuz. Umre nafile bir ibadettir. Bu ibadeti israfa, lükse ve gösterişe kaçmamak, "ben umreye gidiyorum, Zam zam Tower'de kalacağım" gibi reklamlar yapmamak, ihlasla ve taqva ile yapmak şartıyla yerine getirirseniz inşaallah ecir alırsınız. İhlasla yapmazsanız günaha girersiniz.

Cami derneğine: Sıcaklarda camiye ilave klima cihazları koymak için çırpınıyor, bunun için para topluyorsunuz. Bu cihazların serinlettikleri kadar hasta ettiklerini unutmayınız.

Tarikatçi ve cemaatçi bir Müslümana: Dinimizde elbette Kur'ana, Sünnete, Şeriata uygun olan doğru ve gerçek tarikat ve cemaatlere (nasibi varsa) katılmak caizdir ama tarikatÇILIK ve cemaatÇİLİK iyi bir şey değildir. Futbol kulübü holiganlığı, militanlığı gibi tarikatçılık ve cemaatçilik olgun ve akıllı Müslümana yakışmaz...

Yukarıda saydığım misvak, imame (sarık, İslamî serpuş), umre gibi şeyler iyidir, caizdir, güzeldir.

Camilere klima cihazı koymak israftır.

Tarikatlı ve cemaatli olmak caizdir.

Tarikatçılık ve cemaatçilik yapmak kötüdür, ayıptır.

Ruhbanları erbab haline getirmek (tanrılaştırmak) şirktir, haramdır.

Din elden gitmiş...

Şeriat elden gitmiş...

Ahkam-ı Kur'aniye elden gitmiş...

Milyonlarca Müslüman dinden kopmuş...

Kütlevî bir irtidat görülüyor...

Fısk fücur, şikak ve nifak, isyan tuğyan, her tür fuhşiyyat (azgınlık), zina, riba ayyuka çıkmış...

İmanlar tehlikede...

İnsî ve cinnî şeytanların istilasına uğramışız.

Müslümanlar tek bir Ümmet olmaktan çıkmış, bir birinden kopuk bin bir fırkaya ve hizbe ayrılmış...

Taife-i nisa perişan vaziyette...

Halkın yüzde 90'ı namazı terk etmiş...

Her yerde anarşi ve kaos...

İslam ahlakı zayıflamış...

Haram yeme yaygın, yoğun, genel hale gelmiş.

Böyle bir devirde misvakı, sakalı, imameyi, cami klimasını, minare hoparlörünü, umreyi, cemaati tarikatı birinci plana almak doğru olur mu?

Bu devirde yapılacak birinci iş imanı kurtarmak ve tashih-i itikad için çalışmaktır.

Sonra Müslüman halka ilmihalini ve ahlakını öğretmektir.

Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaktır.

Fuhşiyatı azaltmak için nasıl çalışmak gerekiyorsa öyle çalışmaktır.

İslam düşmanlarının oyuncağı ve maskarası olmamak için başımıza bir İmam-ı Kebir seçerek tek bir Ümmet olmaktır.

Ülkemizde iman ve küfür savaşı var.

Hayır ile şer savaşı var.

Ülkemizde kötü bir düzen/sistem var.

Sen kötü bir düzene iyi veya eskisine göre daha iyi dersen imanın tehlikeyle girer.

Sünnetlere ve edeblere uymak elbette gereklidir ve iyidir ama önce farzlar üzerinde durmak gerekmez mi?

Din iman elden giderken camilere klima cihazları yerleştirilir mi?

Zina suç olmaktan çıkartılmış, sen bunu (yasal sınırlar içinde) protesto etmiyorsun, lüks umrelere gidiyorsun.

Bilhassa sabah namazlarında camiler boş, sen halkı namaza başlatmak için çalışmıyorsun, misvak ve imame üzerinde duruyorsun.

Din elden gidiyooor!.. Ne gitmesi... Gitmiş bile...

İman tehlikede...

Mânevî zelzeleler içinde sarsılıyoruz...

Sen dünya peşinde koşuyorsun...

Sen müzeyyen evler, lüks mobilyalar, lüks binitler...

Sen sanki âdil bir idare altında yaşıyormuş gibisin...

Sende dinî gayret ve hamiyet çok azalmış...

Cami klimaları püfür püfür...

Cami hoparlörleri gürül gürül...

Lüks otomobillere kurulmuş Müslümanlar keyifli...

Sen klima... Sen hoparlör... Sen 120 desibel...

Din eden gidiyor... Beş yıldızlı iftarlar ne zaman başlıyor?

Papazlı iftarlar... Hahamlı iftarlar...

Eyvaaaah!...
* (İkinci yazı)
Kadın Özgürlükleri Konusunda Tebrik

KADIN hakları, özgürlükleri ve haysiyeti konusunda laik ve çağdaş sistemi tebrik ediyorum. Bu haklar ve hürriyetler çerçevesinde:

1. Üzerinde TC başlığı bulunan resmî vesikalarla bazı kadınlar güven içinde rahatça fahişelik yapabilmek hürriyetine sahip olmuşlardır. Bu ne büyük bir hürriyettir!..

2. Bu yasal fuhuştan devlet KDV ve gelir vergisi alarak, bunları bütçesine koyarak faydalanmaktadır.

3. Yakın tarihimizde genelevler imparatoriçesi Madam Matild Manokyan'a resmî törenlerle vergi rekortmenliği ödülü verilmiş, bu törenlerde önemli devlet erkanı da bulunmuştur. Bu ne büyük bir özgürlük ve toleranstır!

4. Yasal genelevlerde sermaye olarak çalışan kadınların sosyal hakları garanti altına alınmıştır. Sosyal adalet!

5. TC vesikalı sermayelerin huzur, özgürlük ve güven içinde fuhuş hizmeti verebilmeleri için devlet yasal genelevlerin kapılarında resmî sivil polisler bekletmektedir.

6. Gerici teokratik düzende Müslüman kadınlara böyle özgürlükler verilmezdi.

7. Yüzde yüz yasal, güvenli, TC vesikalı, KDV'li, gelir vergili kadın satışına ve fuhuş ticaretine paralel olarak, resmîsinin belki de bin misli yarı gizli fuhuşla da kadın özgürlüğü sınırları alabildiğine genişletilmiş ve engin hale getirilmiştir.

8. Bursa Emniyet Müdürü'nün medyada çıkan beyanatına göre bahar ve yaz mevsiminde Kültür Parkı'ndaki her çalının altında fütursuzca sevişen çiftler ülkemizdeki özgürlüklerin ne kadar geniş olduğunu lisan-ı hal ile insanlığa ilan etmektedir.

9. Çağdaş kesim bu durumdan çok memnun ve râzıdır ki, hiçbir itirazda bulunmamaktadır.

Yaşasın kadın özgürlükleri, hakları, haysiyeti!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi