Engin Ardıç

Engin Ardıç

Kurnazlıktan kim ölmüş?

Kurnazlıktan kim ölmüş?

Haşşöyle! Daha kurnazca davranın...
Sığırlık edip "nüfusu bir milyondan on iki milyona çıkmış İstanbul'un yeni bir camiye ihtiyacı yoktur" demeyin. Gülerler. "Benim camiye ihtiyacım yok" cümlesiyle "halkın camiye ihtiyacı yok" cümlesini karıştırmayın.
Sakın ola ki "ben ezan sesinden rahatsız oluyorum, cami mami yapılmasın" da demeyin, Silivri feylesofuyla aynı düzeye düşersiniz.
Bazılarınız da "Gariban İslam'ı" sözcülüğüne soyunup "cami dediğin çukur yere yapılır, çünkü tevazu şarttır" demesin, Süleymaniye'nin niçin Et Meydanı'na (Aksaray) yapılmadığını soruverirler...
"Aşağı indikçe insan ruhen yükselirmiş"... Buna göre en makbul ibadet de Karaköy Yeraltı Camii'nde edilen olmalı!
Haaa, bakınız, "başbakan kendi adını ölümsüzleştirmek, gelecek kuşaklarca anılmak istiyor" diyebilir ve bunu "ayıp bir şeymiş gibi" sunabilirsiniz okurlarınıza. Vara yoğa niçin Atatürk ve İnönü adlarının konduğunu sorgulamayan vatandaş bunu yutacaktır.
Ama en iyisi, gelin "bilimsel" ayaklara yatın.
Dine duyduğunuz gıcığa "estetik kılıf" uydurun ki civcivler de yesinler.
Eleştirilerinizi dile getirirken, mimarın hacı olduğunu sık sık vurgulamayı ihmal etmeyin ama... CHP taraftarı okurunuzun bilinçaltına "hacca kırolar gider" fikrini iyice yerleştirirsiniz.
Kemalist mimarlardan demeç alın.
"CHP beni kazandı" diyen sosyoloji profesörlerine iki tam sayfa ayırmayı nasıl biliyorsanız...
Hükümetin Çamlıca tepesine cami yaptırmakla "Osmanlı'yla aşık atmaya çalıştığını" rahatlıkla söyletebilirsiniz onlara.
Osmanlı camileriyle yarışmak gülünçmüş, öyle desinler.
Osmanlı'ya küfür etmek serbest, onu aşmaya çalışmak gülünçtür. ("Aşmak için" dizisinin mimarı Osman Ulagay'ın da niçin sizden ayrıldığı şimdi anlaşılıyor.)
"Büyük kubbe" de tehlikeliymiş, çökermiş, cemaat namaz kılarken korkarmış, bakın bunu söyleyebilirsiniz. Okulda betonarme ve mukavemet okutuyorlar ama siz o derslerde yoktunuz herhalde, eylem yapıyordunuz.
"Selimiye dört minareli, Sultanahmet Camii altı minareli, sen kim oluyorsun da aynı sayıda ya da daha fazla minare yapmaya kalkıyorsun?" da diyebilirsiniz. (Pardon, bu ikincinin mimarı Sedefkar Mehmet Ağa hacca gitmiş miydi?)
"Kimse Sinan'dan büyük cami yapamaz" şeklinde bir fetva da verin ki bütün mimarların eli kolu ilelebet bağlansın. Demokratik olsun.
Aman ha, "taş yapıların güzelliğiyle kimse yarışamaz" demeyin, akademinin malzeme dersinde çaktırırlar sizi...
Hiçbir çare bulamazsanız da dava açarsınız, nasıl olsa kafa dengi birkaç Kemalist hukukçu bulunur diye beklersiniz...
Cami projesi yatar, seçimi de AKP kazanır.
Ya da cami projesi uygulanır, seçimi de AKP kazanır.
Ya da Aziz Yıldırım CHP'ye genel başkan olur, seçimi de AKP kazanır.
Efendiler, aynı "mimari hassasiyeti", Ankara'nın otuzlu ve kırklı yıllarda yapılmış "Albert Speer ya da Paul Troost özentisi, kahverengi suratlı Nazi mimarisi ürünleri" için de bekleriz sizlerden.
Arkitektonik dürüstlüğünüz varsa tabii.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi