M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Hakkın ve Halkın Hizmetinde Cumhuriyet

Hakkın ve Halkın Hizmetinde Cumhuriyet

ŞU laflara bakınız:

“Atatürkçü düşüncede olmak suç,

Atatürkçü düşünce sahipleri izleniyorlar, fişleniyorlar, yakalanıyorlar, sorgulanıyorlar, suçlanıyorlar, içeri atılıyorlar,

Şimdi Cumhuriyeti sevmek “Terör Suçu” kapsamındadır,

Cumhuriyeti savunmak suçtur,

Generaller içerde...”

Türkiye halkının büyük çoğunluğu; faziletli, evrensel insan haklarına saygılı ve bağlı, hukukun üstünlüğü ilkesini kabul edip uygulayan, millî kimliğe ve kültüre karşı olmayan gerçek bir cumhuriyete taraftardır.

“Cumhuriyet elden gidiyor!” diye yırtınanlar, gerçek cumhuriyetçi değildir.

Cumhuriyet bir çeşit değildir, bin çeşidi vardır.

Arnavutluk’taki Enver Hoca rejimi de cumhuriyetti, sadece ismen...

Stalin’in rejimi de cumhuriyetti.

Sovyetler Birliği çökmeden önce Doğu Avrupa’da ve Balkanlar’da sürü sepet cumhuriyet vardı. Onların hiçbiri gerçek cumhuriyet değildi.

Onlar cumhuriyet paravanası ardında bozuk, iflas etmiş, ilme ve hikmete zıt, zorba, tabucu, yasakçı, korkutarak sindiren bir ideolojinin savunuculuğunu yapıyorlar.

Müslüman halkımız gerçek cumhuriyet istiyor. Tabusuz, dehşetsiz, korkutmayan bir cumhuriyet.

1923’te kurulan cumhuriyet gerçek bir cumhuriyetti. Biz Müslümanlar o cumhuriyete dönmek istiyoruz.

Cumhuriyetimizi İsmet İnönü ve CHP bozmuştur. Tek partili rejim gerçek cumhuriyet olamaz.

Egemen bir azınlığın halk çoğunluğuna kan kusturduğu, onun temel hak ve hürriyetlerini haksız ve keyfî şekilde kısıtladığı bir rejim, gerçek cumhuriyet değildir.

İsmet Paşa, kendisini “Millî Şef” ilân etmek suretiyle cumhuriyete ihanet etmiştir.

Gerçek cumhuriyet rejimi halkın sadık hizmetkârıdır; despot ve zâlim efendisi değil.

Gerçek cumhuriyette elbette azınlıkların yeri ve hakları vardır ama iki kimlikli, takiyyeci bir azınlığın ülkeyi babasının çiftliği, sömürgesi gibi idare ettiği rejim gerçek cumhuriyet değildir.

Gerçek cumhuriyet, halkı ilim, irfan, bilgi, kültür, bilgelik nurlarıyla aydınlatır; halkını dedelerinin mezar taşlarını okuyamayacak kadar câhil bırakan bir sistemin gerçek cumhuriyetle ilgisi olamaz.

Gerçek cumhuriyette, halkın ve ülkenin yararına olarak mutlaka yapılması gereken bir değişiklik, gerektiğinde bu halka sorulur. Halk isterse yapılır, istemezse vazgeçilir.

Gerçek cumhuriyet vatandaşlarına, çocuklarına işkence etmez.

Gerçek cumhuriyette vatandaşlar dinî inanç ve kanaatleri dolayısıyla rahatsız edilmez, mahkemeye verilmez, hapse atılmaz.

Gerçek cumhuriyet “faili meçhul cinayetler” yoluyla binlerce vatandaşını katl ve idam etmez.

Gerçek cumhuriyette güvenlik olur: Can güvenliği, mal güvenliği, din ve inanç güvenliği, ırz ve nesep güvenliği...

Gerçek cumhuriyette vatandaşlar korkusuz yaşarlar.

Gerçek cumhuriyette millî gelirin yüzde 60’ını, iki milyonluk mutlu ve putlu bir azınlık devşirip paylaşırken; geri kalan yetmiş milyon halk yüzde 40’la yetinmek ve sürünmek durumunda kalmaz.

Gerçek cumhuriyette Türkler Kürtler, diğer farklı kökenliler; Sünnîler Alevîler; dindarlar laikler; sağcılar solcular, millî ve sosyal barış ve uzlaşma içinde yaşarlar. ülkedeki çeşitlilikleri birbirine düşman eden bir sistem gerçek cumhuriyet değildir. Makyavelist bir cumhuriyettir.

Gerçek cumhuriyette tarihî şahsiyetler putlaştırılmaz, gerçek cumhuriyette hiçbir şekilde diktatörlük olmaz.

Gerçek cumhuriyet ülkede çeşitlilik içinde birlik sağlar. Bunun için gereken her türlü meşru tedbiri alır.

Bugün Türkiye’de gerçek cumhuriyet isteyenlerle, o biçim cumhuriyet taraftarları çekişiyor.

Gerçek cumhuriyetten yana olmamak, cumhuriyet düşmanlığıdır.

Cumhuriyet ile herhangi bir ideolojiyi özdeşleştirmek, cumhuriyete yapılabilecek en büyük ihanet ve düşmanlıktır.

Sabataycılar cumhuriyetimizin yakasından ellerini çeksinler.

Şu veya bu ...izm’lerin meftunları veya köleleri cumhuriyetimizi dillerine dolamasınlar.

Boş edebiyatları, ideolojik sloganları, kof lafları bıraksınlar. İpe sapa gelir düşünceleri, gerekçeleri, çare ve çözümleri, teklifleri varsa onları adam gibi ortaya koysunlar.

Türkiye Müslüman bir ülkedir, bu ülkenin Müslümanlarını cumhuriyet için büyük tehlike ve tehdit olarak görmek cür’etten de öte bir çılgınlıktır, cinnettir.

Mason tarikatı serbest olacak da, Müslüman tarikatları niçin yasak olacakmış?

Biz Müslümanlar bütün insanlık tarafından kabul edilmiş temel haklar ve hürriyetlerle ilgili metinlere dayanarak hakkımızı, hukukumuzu istiyoruz. Taleplerimizin hepsi evrensel değerlerdir.

Din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti istiyoruz. İngiltere’de olduğu gibi...

Kültür, lisan, yazı hürriyeti istiyoruz.

Kılık kıyafet, serpuş, başörtüsü hürriyeti istiyoruz; İngiltere’de, Almanya’da, Norveç’te, Avusturya’da olduğu gibi...

Evrensel değer olmayan birtakım tabularla, saçma sapan ilkelerle ezilmek, horlanmak, hakarete uğramak istemiyoruz.

Millî ve sosyal barış ve uzlaşma, çoğulculuk istiyoruz.

ülkemizde güvenli ve korkusuz yaşamak istiyoruz.

Sosyal adalet istiyoruz.

Temiz ve şeffaf bir Türkiye istiyoruz.

Tarihî kopukluk ve ârıza istemiyoruz.

Tarihî devamlılık istiyoruz.
Tek cümleyle gerçek cumhuriyet istiyoruz...


Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi