M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İslamî Hareket Nasıl Dejenere Edildi?

İslamî Hareket Nasıl Dejenere Edildi?

Son otuz yıl içinde Türkiye İslamî uyanış hareketi boyadan boyaya girdi. Ben 1950'li, 60'lı, 70'li yılları yaşamış olan ve geçmiş hadiseleri ve realiteleri iyi hatırlayan bir kimseyim. Haftalık ve günlük gazeteler yayınladım, çok hadiseler ve günler gördüm, binlerce yazı kaleme aldım.

50'li, 60'lı yıllarda İslamî hareket bir Sünnî hareketi idi. Aradan on yıllar geçtikten sonra bugünkü kaosa, bid'atlere, anarşiye, Protestanlaşmaya bakıyorum, aklım duruyor. Nereden nereye gelmişiz.

Ne oldu da İslamî hareket ve Müslümanlar bugünkü duruma düştüler?

Nasıl oldu böylesine bir parçalanma, bunca vahim kopukluklar meydana geldi.

Bütün bunlar beşerî planda tesadüfen mi oldu, yoksa içten ve dıştan birtakım şer güçleri planlı ve programlı şekilde Müslümanları bu hale mi düşürdü.

İslam kalesine eskiden dışarıdan saldırılar oluyordu. Şimdi içimizden vurulmuş vaziyetteyiz. Kale içten feth ediliyor, çoğumuzun haberi bile yok. Yeni yapılan dev Kâşif Kenan camii açılmış da işleri çok iyiye gidiyormuş...

Soruyorum: Müslümanların içine modern İbn Sebe'ler, Hempher'ler, Lawrence'lar mı girdi?

Vicdanım bana şu cevabı veriyor:

Mutlaka girmiş olmalı. Çünkü tek kimlikli bir Müslüman ne kadar akılsız ve ahlaksız olursa olsun, dini tahrip konusunda bu kadar şeytanlık, cinlik, hainlik, ifritlik yapamaz.

Vicdanım bana yine diyor ki:

İslamî hareketin içine sızmış iki kimlikli sahte Müslüman Kriptolar, casuslar, ajanlar, provokatörler, istihbaratçılar bizi paramparça ettiler.

Müslüman halkın ve gençliğin bir kısmı bu zokaları nasıl yuttu?

Yutar elbette... Ne okulda, ne ailede doğru dürüst sağlam din eğitimi ve kültürü almamış bir kimse elbette İslamî yaldıza bulanmış birtakım bid'atleri ideolojileri gerçek din diye yutacaktır.

İslamî kesimde ne kadar çok davulcu ve zurnacı var!..

Fareli köyün kavalcıları...

Şu dünyada yüzde yüz gizli kalan, çözülemeyen sır yoktur.

Müslümanların akıllıları, ziyalıları, imkanlıları, gerçekten hizmet eden kurumları, vakıfları harekete geçmeli ve İslamî hareketin içindeki gizlileri, Kripto Yahudileri, Kripto Hıristiyanları, İbn Sebe'leri, Lawrence'ları, Hempher'ları, ajanları deşifre edip gün ışığına çıkartmalıdır.

Kriminoloji ilmi, bir sigara izmaritinin ucundaki tükürük lekesinden katili teşhis ve tespit edebiliyor.

İnternet sayesinde elimizde, önümüzde milyonlarca delil, karine, ipucu bulunmaktadır. Cehd edersek binlerce mozaik parçasını bir araya getirip tabloyu gözler önüne serebiliriz.

Evet:

İslamî hareketin içinde Kripto Yahudiler var mıdır?

Kripto Hıristiyanlar var mıdır?

İbn Sebe'ler var mıdır?

Pakraduniler var mıdır?

Zahiren Müslüman görünen iki kimlikli Tat'lar, Kırımçaklar, Çufud'lar...

Casuslar, ajanlar, provokatörler, istihbaratçılar var mıdır?

Selanikli Şemsi (Şimon Zvi) efendiler...

Yepyeni Moiz Kohen Tekin Alp'ler...

Peşinen yoktur yoktur yoktur demeyin... Yukarıda beyan ettiğim gibi hiçbir Müslüman, akılsız da olsa bu kadar tahribat yapamaz.

İslam mihraptan mı yıkılmak isteniyor?

Ümmet birliği nasıl yıkıldı ve Müslümanlar birbirinden kopuk sürüler haline nasıl getirildi?

Son kırk yıl içinde İslamî hizmet ve faaliyetler için toplanan ve tahminimce bir trilyon dolardan fazla paranın bir kısmı ne oldu?

Müslümanlar nasıl cahil bırakıldı, nasıl sömürüldü, nasıl birbirine düşürüldü?

Birtakım sarıklı farmasonlar nasıl baş tacı edildi, önder oldu?

Müslümanlar!.. Sorgulayın ve araştırın...

"İkinci yazı"

Diyalog Değil Davet ve Tebliğ

SUAL: Musevî dininin İslam dini hakkındaki inanç ve görüşleri nelerdir?

CEVAP: Musevîlik Hz. Muhammed'in (Salat ve selam olsun ona) Peygamber olduğunu kabul etmez... Kur'anın Allah kelamı olduğunu kabul etmez... İslam'ın ilahî hak din olduğunu kabul etmez. Hz. İsa'yı da Peygamber olarak kabul etmez.

SUAL: Hıristiyanların İslam hakkındaki görüş ve inançları nelerdir?

CEVAP: Onlar da Hz. Muhammed'in peygamberliğini, Kur'anın ilahî kitap olduğunu, İslam'ın hak dini olduğunu kabul etmezler. Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu ve tanrı olduğuna, Teslise inanırlar.

SUAL: Bu durumda Müslümanlar Yahudiler ve Hıristiyanlar ile diyalog yapabilir mi?

CEVAP: Biz Müslümanlar Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya iman ederiz. Tevrat ve İncil'in ilahî kitaplar olduğuna, lakin tarife uğradıklarına inanırız. Onlar bizim mutlak ve zarurî değerlerimizi reddettikleri, yalanladıkları için teolojik açıdan kendileriyle diyalog mümkün değildir.

SUAL: Bu devirde üç hak ibrahimî din vardır, bunların mensupları ehl-i necat ve ehl-i Cennettir demenin hükmü nedir?

CEVAP: Muhkem Kur'an ayetlerine, Sünnete ve icmâ-i ümmete aykırı bir inançtır ve inananı dinden çıkartır.

SUAL: Bu devirde İslam'dan başka hak din var mıdır?

CEVAP: Yoktur.

SUAL: Museviliğin ve Nasraniliğin şeriatları geçerli midir?

CEVAP: Nesh edilmişlerdir, geçerli değildirler.

SUAL: Tevhid inancı ile Teslis inancı bağdaşır ve uyuşur diyene ne lazım gelir?

CEVAP: Küfür lazım gelir.

SUAL: İslam'ın dışında necat (kurtuluş) ve ebedî saadet yolu var mıdır?

CEVAP: Yoktur.

SUAL: İslam'ın Allah katında tek hak, makbul, geçerli din olduğu tartışılabilir mi?

CEVAP: Kesinlikle tartışılamaz. Çünkü bu konuda muhkem ayetler, sahih hadisler ve çok kuvvetli icmâ-i ümmet bulunmaktadır. Bunları reddedenler kafir olur.

SUAL: Museviler ve Nasraniler İslam'ı reddederken, birtakım Müslümanların "Onların da dini de haktır" demelerinin hükmü redir?

CEVAP: On dört asırdır görülmemiş, duyulmamış bir bid'at ve sapkınlıktır. Bir Müslüman böyle konuşamaz ve inanamaz.

SUAL: İmanını ve ebedî saadetini kurtarmak ve korumak isteyen Müslüman bu konuda ne yapmalıdır?

CEVAP: Bu gibi bid'atlerden uzak durmalı ve İslam'ın tek hak din olduğu inancına sımsıkı sarılmalıdır.

SUAL: Öteki dinlere mensup olanlara karşı vazifelerimiz nedir?

CEVAP: Onları akıllarının ereceği en uygun ve etkili şekilde İslama çağırmak, davet ve tebliğ yapmaktır. Bunu yapmazsak vebal altında kalırız.

*Bugün Öğle ile İkindi Arası

Bugün öğle namazından sonra saat: 14'ten ikindi namazına kadar Beyazıt Meydanı Kitap Fuarındaki BEDİR YAYINEVİ standında bulunacak ve kitap imzalayacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi