Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Adalet olmadan huzur olmaz

Adalet olmadan huzur olmaz

Başta ABD olmak üzere tüm dünya terörden şikayetçi. çünkü, teröristler belirledikleri hedefte kimlerin bulunduğunu dikkate almıyor, çoğu zaman da nedef gözetmiyorlar. Neticede terör can yakıyor, özellikle de masum insanlar can veriyor. Terörün hedefi de zaten can yakmak, korku salmak ve kitleleri sindirmek değil mi?

Peki terörü besleyen unsurlar nelerdir? Bazı insanlar durdukları yerde eğlence olsun diye ellerine aldıkları silahla karşılarına kim çıkarsa öldürüyorlar mı? Terör eylemlerine katılanlar arasında bu tipler de vardır. Ama elbette teröristleri ruh hastaları olarak ilan edip meseleyi bu şekilde izah etmek mümkündür ve belki de en kolay yoldur. Ancak böyle bir yaklaşımın meselenin çözümüne hiçbir katkısı olmaz.

Emperyalist güçlerin yeryüzünü aralarında paylaşmaları, tüm dünyayı kendi çiftlikleri görüp, öyle idare etmeye kalkışmaları haksızlıkların temelini atıyor. Sömürü düzeni katliam ve işgallerle sürdürülüyor. Bir ülke işgal edilmiş ise o ülkenin insanlarının içinden birilerinin çıkıp işgalcilere nerede ve ne şekilde olursa olsun zarar vermek istemesinin anlaşılmayacak bir yanı yoktur. İşgalcilerin işgal ettikleri ülkelerde işbirlikçiler buluyor olması o ülkenin tüm insanlarının işbirlikçi olacağı anlamına gelmiyor. Bosna’da BM desteğinde on binlerce Boşnak’ın katledilmesinin yüreklerde oluşturduğu acının bitmesi düşünülebilir mi? Hele bir de bu katliamların sorumluları bazı ülkeler tarafından destekleniyorsa.

Yeryüzünde bazen propaganda yoluyla, bazen zor kullanarak öldürerek, ülkeleri işgal ederek küresel sömürgeci güçler bir hakimiyet oluşturuyorlar. Hakimiyetlerinin sonucunda da dünyanın çok büyük bir kısmını sömürüyorlar. öyle ki ülkenin esas sahipleri açlığa mahkum edilirken sömürücüler o ülkenin tüm zenginliğini kendi insanlarının emrine sunuyorlar. Buna karşı toplumlarda şiddetli bir öfkenin oluşmasını yadırgamamak gerekir.

Nasıl yeryüzünde zenginliklerin kullanımında ve paylaşımında aslan payını sermayesi ve silahı ile küresel güçler alıyorsa, ülkeler bazında da aynı adaletsizlik hakim. Bir avuç azınlık ülke zenginliğinden en büyük payı alırken büyük kitleler tok karnına onlara hizmet etmek zorunda kalıyor. Yani ekonomide adaletli bir dağıtım ve paylaşım söz konusu değil. Bu adaletsizlik ister istemez toplumlarda rahatsızlıklara ve öfkeye zemin hazırlıyor.

ülke yönetimleri de genellikle dünyanın pek çok ülkesinde belli grupların elinde. Bu gruplar ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğine karar veriyor, hak ve özgürlükleri kendilerine göre belirliyorlar. Daha doğrusu kendileri için sınırsız özgürlük ama kitlelere sınırlı bir özgürlük veriyorlar. Bu da toplumda ciddi huzursuzluklara ve öfkeye zemin hazırlıyor.

Kısacası küresel sömürü odaklarında hazırlanıp dünyaya empoze edilen, bazen de zorla kabul ettirilen sistem haksızlık ve sömürü üzerine kurulduğu için yeryüzünde huzur olmuyor.

Bu haksızlıklara bazen toplu ayaklanmalar ile bazen birtakım ferdi öfke patlamaları ile karşılık verilmeye kalkışılıyor. Bu noktada terör denilen bela ortaya çıkıyor. Bir ülkeyi ABD işgal etmiş ise bunun adı o ülkeye demokrasi ve özgürlüklerin getirilmesi oluyor, o ülke içinde bir grup ortaya çıkmış ve işgalcilere direnmeye başlamışsa bunların adı terörist oluyor. Bunun mantığı olmaz.

Gerek küresel bazda gerek ulusal planda uygulanmakta olanlar haksızlık ve adaletsizlik üzerine bina edilmiştir. Bir diğer ifade ile yeryüzünde sadece güçlüleri koruyan, buna karşılık milyarlarca insanı yok sayan bir uygulama söz konusudur. Bu uygulama ya da sistem, hakkı esas alan bir zemine oturtulmadığı sürece huzura kavuşmak zor görülüyor.
Elbette terör söz konusu olduğunda tüm bu haksızlıklarda payı olanlardan ziyade masum insanlar zarar görüyor. Acı biraz daha koyulaşıyor, zulüm ve haksızlık biraz daha derinleşmiş oluyor. Bu gerçeği görerek yeryüzündeki tüm hakka ve adalete inananlar bir araya gelip yeni bir dünya düzeni için harekete geçmek durumundadır. Yeni bir dünyaya giden yol ancak hakkı ve adaleti esas alan yeni bir dünya nizamından geçer. Aksi halde adaletsizlikler karşısında biriken öfke nerede patlayacağı belli olmayan birer bombaya dönüşüveriyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi