Akif Emre

Akif Emre

'Utanç duvarı' kimleri utandırıyor?

'Utanç duvarı' kimleri utandırıyor?

Büyük gazetelerden birinin iç sayfalarında, sütun haberler arasında küçücük bir yer kaplamıştı o fotoğraf. Dikkatlice bakınca ancak fark edilebiliyordu. Üzeri dikenli yüksek beton duvarı aşmaya çalışırken orda kalakalmış, bir siyah-beyaz fotoğrafta... Orda utanç duvarını aşarken vurulmuş Filistinli işçinin bedeni gibi kalakalmış bir fotoğraf. Kısacık haberi okumadıysanız ne olduğunu bir çırpıda anlamanız imkansız gibi zaten. 'Utanç duvarını aşmak isteyen Filistinli öldürüldü' diyordu haber başlığında...

Her gün Suriye'de katledilen insanların sayısı artık yüzlerle ifade edilmeye başlamışken, şehirler bombalanırken, yüz bine dayanan mülteci sadece Türkiye'ye sığınmışken, yüz binlercesi iç göçe tabi tutulmuşken... İran, Amerikalı emperyalistleri, Suriye'de iç savaş çıkarıp direniş cephesini çökertmekle suçlarken... Baas rejimi terörist dediği masum sivilleri katletmeye devam ederken... Türkiye de birileri ısrarla, İran'ın Şiiliği yaydığını, Safaviliğin intikamını almak için memleketi karıştırdığını, Suriye'de Sünnileri katlettiğini savunmaya devam ederken... İran, Türkiye sınırında askeri tatbikat yaparken Bağlantısızlar Zirvesi'nde Mursi, Baas rejimini desteklemenin ahlaki bir sorun olduğunu ilan ederken... Bağlantısızlar Zirvesi'nde Filistin sorunu hakkında ne karar alındığını, konunun tartışılıp tartışılmadığını bile bilmiyoruz.

Ne 'Suriye çökerse İsrail'in eli rahatlar' tezini savunanlar, ne de 'Esad İsrail rejimiyle gizli müttefik' diyenler; İsrail'in elinin bundan daha fazla rahatlayabileceğini iddia edemezler.

'One minutes' çıkışıyla Ortadoğu'nun İsrail karşısında yaşadığı psikolojik bariyeri aşan, Mavi Marmara'yla İsrail'in, en azından uluslararası düzeyde, ahlaken maskesini düşmesine neden olan Türkiye ve Arap Baharını bir tür İsrail ipoteğinden kurtarma iddiasındaki Mısır Filistin meselesinin neresinde dersiniz? Gazze'deki tünelleri bombalayan devrim karşıtı derin devlet refleksine karşı, Gazze bir tarafa, Mısır toprağı Sina'da operasyon düzenleyen İsrail'in eylemleri tepki bile çekmiyor nerdeyse...

Her gün artarak devam eden PKK'nın saldırılarının ardında İran ya da Suriye arayan Türkiye kamuoyunun artık 'İsrail'e haddini bildirmek' gibi bir gündemi kalmadı. Oysa yaprak kıpırdasa arkasında İsrail parmağı arayanların parmakları, başka yönü gösterir oldu.

Mesela, bölgedeki gelişmeleri sıkı takip eden analistlerin (bu nevzuhur tiplemelerin nasıl tanımlandığı ayrı konu) Batı Şeria'da Filistin topraklarını ikiye bölen utanç duvarının tamamlanmasına ne kadar kaldığına dair güncellenmiş son bilgileri nedir? 2006'da yıllardır aldığı tek askeri yenilgiyi tattıran Hizbullah'a karşı İsrail'in ne tür hazırlıklar yaptığına dair, bunun siyasi ve askeri sonuçları üzerinde çıkarsamalarda bulunan herhangi bir yazı yayınlandı mı? Buna karşılık Suriye'nin etnik ve mezhep eksenli muhtemel bölünüş haritası üzerine ne çok senaryo okuduk.

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine bir saldırı düzenlemesi ne kadar ihtimal dahilinde. Seçim sathı mailine giren Amerika'nın İsrail'in muhtemel saldırısı karşısında pozisyonunun ne olduğuna dair aklı başında bir analizi en son ne zaman okuduk? Dahası İsrail her şeye rağmen böyle bir saldırıyı gerçekleştirirse bırakalım engel olmayı, üzülecek bir kamuoyu kaldı mı?

Kudüs'ün her geçen gün biraz daha Yahudileştirilmesi, Filistinlilere yaşanmaz hale getirilmesi için yapılan sistematik uygulamalara yönelik ne diplomatik ne de kamuoyu baskısı kalmamışsa; Filistin yönetiminde iç çatışmayı çözecek bir inisiyatiften bahsedilemiyorsa, Şam'ı terk eden Hamas üst yönetiminin nerde olduğuna dair bir soru bile sorulmuyorsa...Yahut Osmanlı eseri camide alkol festivaline kimseden tepki gelmiyorsa kazanılacak zafer nedir?

Hasılı; Şii kuşatmasına karşı Sünni direniş, Kürt ayaklamasına karşı Türk devleti, Suud kışkırtmasına karşı Türkmen cephesi gibi mezhep ve etnik mozaikleşmenin gündemimizde olduğu bir Ortadoğu manzarasından kim karlı çıkabilir? Doğu Akdeniz'in yeraltı kaynaklarını paylaşmak için stratejik adımlar atan, Kıbrıs Rumlarıyla adeta entegre olan, Türkiye'nin uyarı ve tehditlerine rağmen Doğu Akdeniz'de cirit atabilen İsrail'den daha kazançlı kim olabilir? Her gün Güneydoğu'da taşeron örgütün kan akıttığı, Suriye'de şehirlerin bombalanıp, Türkiye'nin adeta kendisini cesaretlendiren müttefiklerinden izolasyona tabi tutulduğu bir ortamda İsrail kendisi açısından istediği sonucu almış demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Akif Emre Arşivi