Rahim Er

Rahim Er

İlk twitterlar kamyonlarımızdaydı

İlk twitterlar kamyonlarımızdaydı

Dünya orada dursun, acaba, Türkiye’de şu ân kaç milyon insan twitter üzerinden bir şeyler diyor? Sayın Cumhurbaşkanı bile açıklamalarını bu sosyal zemin üzerinden yapmakta. Bu bir interaktif/re’sen faaliyettir. Üstelik facebook olsun, twitter olsun bunları kullananlar yaş itibariyle de genç bir nüfus. Ortalamanın 40’ı aşacağını sanmıyoruz. Bu şu demek değil mi? Teknoloji ötesine geçildi. Artık televizyon çocuğu demenin anlamı olmaz. Bilgisayar çocuğu veya çağı demek de maksadı bütünüyle kavrayamayabilir. Soysal medya çağına girdik. Tv’ler, radyolar vs. onu takip etmekte. Sosyal medyanın veya içtimai matbuatın içtimaiyyat, kitabiyyat tarafı herhalde sosyologlar, psikologlar, iletişimciler tarafından araştırılacaktır.
Sosyal medya galiba işin başında.
Yarın daha farklı şekiller alabilir.
Ne olabilir?
Onu, bu hareketi başlatanlar bile bilemez. Öyle bir hareket ki Cumhurbaşkanı da en erken çağdaki talebe de orada editör/nâşir. Bu gibi faaliyet veya yeniliklerde biz doğu kavimleri, bilhassa da muhafazakâr kitle önce meseleyi tehlike boyutuyla düşünüp korumacı, korunmacı tedbirleri akıl ederiz. Yanlış değil, ancak tek başına çare de değil. Hayat hükmünü icra etmekte. Sinemayı yok sayanlar, sonrasında iyi sinemacı yetiştirme sancılarını yaşadılar.
Milletce düşünmemiz gereken...dahası, ümmetçe düşünmemiz gereken şudur, bu coğrafya neden hep pazar olmakta ve kalmakta? Eşyaya da fikre de pazar oluyoruz. Bundan dolayıdır ki bizde patent, marka, telif hakkı gibi gayrı maddi unsurlar layıkıyla anlaşılamadı. Divan şiirinin bitişiyle, sanayi inkılabını kaçırmamız eş zamanlıdır. Nasıl bir tezattır ki tasavvuf kültüründen beslenen bir iklim yazılımda zirve olmaz?
Şunlardan hangisi doğu topraklarının mahsulü?:
Motor, elektrik, telgraf, telefon, sinema, uçak, telsiz, radyo, televizyon, telex, fax, computer, cep telefonu, kredi kartı vs. vs. Bunlar olurken bizimkiler hep savunmada kaldılar. Ya inkâr, ya taarruz veya savuna. Savunma dediğimiz de ne? Ama Harun Reşid de çalar saati buldu, ama cebirin babası el Cebir de Müslümandı. Hatta onunla iktifa etmez bunları mutlaka Türk yapma gereği de duyulurdu.
Teklif üretme kabileyetimizin yeniden uyanması gerekir.
Twitter kelimesinin bir çok lügat karşılığı var.
‘Ciklemek’ tam anlamı olmalı, kuş ötüşünden esinlenme.
Öyleyse bizim kamyoncularımızın, suçu neydi? İlk ötüşler, onların ömrü bitirip yolları bitiremeyen ağır vasıtalarında değil miydi? Kamyonlarda, minibüslerde müthiş bir halk edebiyatı yaşardı. O sözlerde hikmet de vardı, tefekkür de, duygu da boşboğazlık da. Ama yasaklandı. Pazarcı esnafının sesini kısmak kadar doğru bir karar. Şoförün duygularını paylaşma hakkı elinden alındı.
O sözleri karosörlerinde taşıyan eski kamyonlardan, minibüslerden kurulu bir müzemiz olamaz mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi