Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Türkiye’ye dışarıdan bakınca

Türkiye’ye dışarıdan bakınca

Birkaç gündür Yemen’deyim. Artık her yerde bilgisayar ve IP Tv var. Radyo ve televizyonlara, gazetelere ulaşmak sorun olmuyor.. Odanızın penceresinden bütün dünyayı görebiliyorsunuz.. Sesinizi bütün dünyaya duyurabiliyor ve herkesi duyabiliyorsunuz..


Eğer dışarıdan Türkiye’ye bakıyorsanız, çok farklı bir ülke gözüküyor..


Türkiye bugün birçok ülke halkı için bir umut. Duacımız çok..


Türkiye’nin kendi meselelerini çözmesi zaman alabilir. Ama bugün Türkiye sahip olduğu imkanlarla birçok ülkenin sorununun çözümüne ciddi anlamda bir katkı sağlayabilir..


Aslında Türkiye’nin kendi sorunlarını çözmesi de buna bağlı..


Türkiye bu saatten sonra küçük, önemsiz, kendi sorunları ile başedemeyen, uydu bir ülke olamaz..


Zayıf, kendi içine kapalı bir Türkiye herkes için potansiyel bir risk oluşturur. Kimse yarını kestiremez ve bir güç bu gücü ele geçirirse, ötekiler için büyük bir tehlike olabilir.


Türkiye’yi kaybetmek birileri için kabul edilemez.


Avrupalılar Türkiye’yi istemiyor olabilir. Ama Türkiye’yi kaybetmeyi asla istemeyeceklerdir.. Çünki bu kendileri için telafisi olmayan bir kayıb olacaktır.


Türkiye’nin çok büyümesini de istemezler.. Onun için de bugün PKK’yı, Suriye’yi kullanıyorlar.


İsrail Türkiye’nin bölgede güç olmasını istemiyor.


İşin ilginç yanı İran da istemiyor.. İran Türkiye konusunda mezhebi ve siyasi kaygılar taşıyor..


İçeride en büyük sorun ise, ciddi bir muhalefetin olmaması ve derin çeteler. Derin devlet..


Bütün mesele bundan ibaret değil şüphesiz. Aile ciddi bir mesele.. Ahlaki yozlaşma da öyle.. Başka sorunlar da var kuşkusuz..


Bu meseleler aşılmaz meseleler değil. Hatta ilk kez böylesine güçlü bir iktidar ve sermaye ile tanışanların geçişte birtakım problemler yaşaması kaçınılmaz. Hatta bunlardan bazılarının erken dönemde yaşanması da önemli. Bunlar çocukluk hastalığı gibi şeyler.. Bünye bu sorunlarla başetmeyi öğrenerek direnç kazanacak..


Birileri hem içeriden, hem de dışarıdan bu süreci sabote etmeye çalışıyor.


Dünya Müslümanlarının duası, ötekilerin öfkesinden daha büyük..


İçerideki sabotajcıların önemli bir kısmı dışarıdakilerin işbirlikçisi..


Dışarıdan gelen tehditler çok farklı.. Kimi kıskançlıktan, kimi Türkiye’nin gücünün kendi çıkarlarını tehdit ettiği/edeceği endişesini taşıyor..


Türkiye bölgesinde güç olacaksa, bu öteki dostlarımıza rağmen ve onlara karşı değil, onlarla birlikte olacak..


Önümüzde ince ve uzun bir yol var.


İslam dünyasının uyanışı, birliği ve yükselişinin kalbi Türkiye’de atıyor.. Herkesin gözü Türkiye’de. Türkiye’nin bu hareketin oryantasyon merkezi olması bekleniyor..


Bir bakıma tarihin uyanışına şahid oluyoruz. Irmak yatağını arıyor sanki..


Yemenli alimler, yöneticilerle konuşuyoruz da, süreç burada henüz sonuçlanmamış.. Sokaklardaki mevziler ve halk hareketinin kontrol noktaları, direniş çadırları hâlâ sökülmemiş.. Direnişçiler eski yönetimin tamamen tasfiye edilmesini istiyorlar.


Yemen’in tepeden tırnağa yeniden inşa edilmesi gerekiyor.. Aslında yeniden inşadan önce eski sistemin tamamen tasfiye edilmesi de gerekiyor..


Türkiye Yemen halkı için bir tecrübe birikimi, bir laboratuvar. Güvenilir dost..


Yemen’de çok büyük zenginler olmasına rağmen, işsizlik ve fakirlik de aynı ölçüde büyük.. 500.000 yetim var. Halk tepeden tırnağa silahlı..


10 yaşından büyük erkeklerin %90’ı GAT adı verilen bağımlılık yapan bir bitki kullanıyor.. Kuzey batıda Husilerle Suudi Arabistan çatışıyor..


Ciddi bir güvenlik sorunu var. Ordunun, polisin yeniden yapılandırılması ve kontrol altına alınması gerekiyor.. Adaletin tesisi, siyasi düzenin, adalet düzeninin yeniden inşası için ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.


Değişimin hayatın bütün alanlarında kendini göstermesi gerekiyor.. Belediyeler bu açıdan çok önemli. Ama malesef belediyecilik hizmetleri henüz istenilen seviyeye gelmiş değil..


Birbirimize uzaktan dua etmek değil, gelip görmemiz gerekiyor. STK’ların meslek örgütlerinin, işadamlarının gelmeleri gerekiyor.


Hemen işler yoluna girmeyecek. Bir sürü yanlışlar olacak. Ama sabırla, ısrarlarla, küsüp darılmadan ve aramıza cahil, zalim ve münafıkların girmesine fırsat vermeden yolumuza devam etmemiz gerek.


Yeni bir dünya kuruluyor. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Önümüzde aşılmaz gibi gözüken devasa sorunlar da olsa, inşallah bunların üstesinden geleceğiz. Yeni bir medeniyet kurulacak. Ve bu yeni medeniyet, sadece İslâm dünyasının değil, bütün insanlığın hayrına vesile olacak. Çünki biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Yeni medeniyetin temelleri adalet, barış ve hürriyet üzerinde yükselecek.


Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi