Cevdet Kara

Cevdet Kara

Milli Eğitim Bakanı'na duyurulur!

Milli Eğitim Bakanı'na duyurulur!

Geçenlerde seçmeli derslerle ilgili sürenin uzatılması gerektiğini, aksi halde bazı öğrenci ve velilerin istediği halde Kur’an’ı Kerim ve Siyer dersi alamayacağını ve bir mağduriyet oluşmamamsı gerektiğini bu köşede yazmıştık…

Bizler bu mağduriyeti ifade ederken başka mağduriyetlerin de olduğu tarafımıza iletildi…

28 Şubat mağduru olduğunu ifade eden ve bu mağduriyetlerinin giderilmesi adına platform kuran bir grup ilahiyat fakültesi mezunları…

Bu mağduriyetleri sayın bakan dâhil olmak üzere her tarafa iletmişler…

Daha doğrusu iletmeye çalışmışlar ama bir sonuç alamamışlar…

Platform sayın bakana yazdığı dilekçede aynen şunları ifade ediyor…

“1998,yüksek puanlarla değişik ilahiyat fakültelerine giriyoruz…

Kılavuzda öğretmen olacağımız yazıyor.
Okula başlıyoruz…
Bir de ne görelim…
Formasyon hakkımız elimizden alınmış üstelik o an şifai olarak kaldırılmış…
Yasa üç sonra değişmiş yani 28 Şubat engeline takılıyoruz…
Aradan zaman geçti…
Mahkemeye gittik, kazandık ama yine formasyon yok…
Zamanın rektörüyle görüştük… “arkadaşlar hakkınız ancak YÖK’ten baskı var”diye formasyon verilmeyeceğini itiraf ediyor…
Yani sözün özü 28 Şubat’ın hukuk tanımaz baskıcı tavrı bizim öğretmen olmamızı engelledi…
Biz de Diyanete girebildik çok şükür…
Yıllarca2,5 şartı kondu ve biz buna takıldık…
Geçen yıl bunu atlattık şimdi MEB kılavuzuna takılmış durumdayız…
Bu gün gelinen noktada benzer şeyler yaşıyoruz…
Başvurulardan iki gün önce ani olarak kurumlar arası geçiş yönetmelik değişikliği ile kaldırıldı…
Üstelik sınavdan sonra arkasından kılavuz yayınlandı…
İlahiyatçıların önüne baraj kondu…
Çok sayıda arkadaş mağdur olduk…
Malumunuz Şubat atamasında 399 DİKAB kontenjanı boş kaldı…
Taban puan 25’e düştü…
Formasyonumuz olmadığı için başvuru yapamadık…
Bu atamada daha fazla kontenjan var ve yine boş kalma ihtimali yüksek…
Çünkü formasyonlu sayısı 2800-2900 civarı…
On yıl sonra maddi manevi zorluklarla aldığımız formasyonla başvuru yapmak istiyoruz ve 26. maddeyi yazarak memleketimizin her köşesinde çalışmak istiyoruz…

Gelinen son noktada sizden ricamız bu yıl ki atamalarda kurumlar arası atamayı tekrar açmanız veya taban puanı bu yıl kaldırmanız...

Yıllardır hayal kırıklığı yaşıyoruz…

Artık buna bir son vermek istiyoruz…”

Bu isteklerine ulaşamadılar ve öğretmen atamaları bitti ve onların yerine başka branşlardan atamalar yapıldı…

Bu sorunlarını sadece sayın bakana değil diğer tüm devlet erkânına yazarak mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorlar…

İşte diğer devlet erkânına yazdıkları…

“Saygıdeğer büyüklerimize;

Öğretmen atamaları oldu. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşında 1028 kontenjan boş kaldı. Bu konuda mağdur olan ve kontenjan olduğu halde atamaya taban puan yüzünden başvuramayan biz ilahiyat fakültesi mezunları olarak boş olan kontenjanlara Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ömer DİNÇER Beyin dün akşam TRT Haber de konuk olduğu programda 17 Eylül 2012 tarihine kadar boş olan kontenjanları dolduracağız demesi üzerine 28 Şubat sürecinin mağdurları olan bizler 10 yıl sonra aldığımız formasyonla bu ek atamada boş olan kontenjanlara başvurmak istiyoruz. Diğer bölümlerde olduğu gibi başvuru taban puanının (GRAFİK, REHBERLİK) sıfır (0) olarak belirlenmesini istiyoruz.4+4+4 yeni eğitim sistemiyle seçmeli Kur’an’ı Kerim ve Siyer derslerine ilginin çok olduğu ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşına çok ihtiyaç duyulduğu şu ortamda memleketimizin her köşesinde hizmet etmek istiyoruz. Bu vesile sizlerden yardım talep ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.

Seçmeli derslere öğretmen bulunamıyor biz ilahiyatçılar 10 yıl sonra aldığımız formasyonla atma bekliyoruz.

'Öğretmen yok, başka ders verelim'

Ders seçimiyle ilgili İstanbul'da da benzer sorunlar yaşanıyor. Ortaokul ve liselerde seçmeli ders uygulamasında çocuklarının Kur'an dersi görmesi için okullara başvuran bazı veliler, idarecilerin 'dersi okutacak öğretmenimiz yok', 'süre kısıtlı başka ders seçin' yönlendirmesiyle karşılaştı. Konuyla ilgili konuşan birçok müdür kasıtlı bir baskı olmadığını, öğretmen kontenjanlarının yeterli olmadığı için böyle bir yönlendirme yaptıklarını söyledi. Seçmeli ders listesinde Kur'an'dan yabancı dil, drama, yazarlık ve yazma becerilerine kadar birçok alternatif var. Ancak ders seçmeye gelen veliler, okul tarafından belirlenen derslerin yer aldığı dilekçenin altına herhangi bir tercih hakkı olmadan imza atmak zorunda kalıyor. Okul yöneticileri ise listede adı konmuş derslere girebilecek öğretmenleri olmamasından şikâyet ediyor.”

Velhasılı kelam ortada bir mağduriyet olduğu kesin…

Bu mağduriyeti de ortaya koyan zihniyet şüphesiz 28 Şubat sürecinin dini değerleri ortaya kaldırmaya yönelik planlı ve programlı anlayışı…

Bir süre sonra bazı düzeltmeler yapılsa bile mağduriyetin giderilmediği de ortada…

Kısacası “biz din eğitimi aldık ve bu eğitimi en iyi biz veririz” diyorlar…

Haksız da değiller…



Dolayısıyla bu sesin duyulması varsa bir yanlış anlaşılma ve hata mutlaka giderilmesi için adımların atılması gerekir…

Ve atamalar ile ek yerleştirmeler bittiği için bu dönem yapacak bir şey de yok…

Ancak bundan sonraki atamalarda ilahiyat fakültesi mezunlarının bu mağduriyet çığlığı mutlaka duyulmalı…

Sayın bakana hassaten duyurulur…



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Cevdet Kara Arşivi