Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Sokaktakiler 1

Sokaktakiler 1

Yaşlı bir adam yolun kıyısında boşluğa doğru bakıyor. Eğer görebilirseniz, korku ve çaresizliğin izlerini gözlerinden okuyabilirsiniz... Uzun yıllar sokakta yaşadığı her halinden belli... Önünde, birkaç pet şişe, bir parça ekmek, kirli bir yorgan ve kurumuş simit parçaları var... Burada kendine küçük bir ev oluşturmaya çalışmış ama her an bir şeyler olacakmış gibi tetikte duruyor. Küçük bir esinti ile yerle bir olan eşyaları hayallerinin ikinci kez yıkılmasına neden oluyor.

Şehrin kıyısında hayata tutunmaya çalışan bu adamı gördüğümde yere serpiştirilmiş binlercesi geldi hayalime. İnsanların gönüllerinden sürülen bu insanlar bir şekilde hayatlarını sürdürmeye çalışırken, erdem ve faziletten, sosyal dayanışmadan, merhametten konuşmak ne kadar doğru olur diye düşündüm.

Sokakta yaşamak zordur ama bunu evinde sıcak bir ortamda yaşayanlar pek anlayamazlar. Hele gece karanlık bastırdığında üstünüze neyin düşeceğini hangi hain elin boğazınıza yapışacağını bilemezsiniz. O yüzden sokakların insanı sürekli korku ve tedirginlik içindedir...

Bu insanların en büyük gereksinimi kuşkusuz güvenlik ihtiyacıdır. Gündüz gözünüz görürken toprağa serpilir ve insanlık dilenirsiniz ama gece bunu yapamazsınız... Çünkü kendinizi güvende hissedemezsiniz... Buruşturulmuş bir kağıt gibi atmışlardır kıyıya. O yüzden kimsenin nazarında bir değerinizin olmadığını da bilirsiniz... Acınız her gün biraz daha katlanır, yoksunluğunuzu, çocuklarınızı ve yaşadığınız ihaneti bütün benliğinizde hissedersiniz. Zorlu bir kayayı tırmanmak zorundasınızdır. Bu süre içinde kayıplarınız olur, beden ve ruh sağlığınızdan ömrünüzden, vaktinizden ve gücünüzden bir şeyleri kaybedersiniz. Ama bu yolu yürümek zorunda olduğunuzu da bilirsiniz. Bilmiyorum bu yaşlı ve yalnız adamın halini arz edebildim mi? Gerçi onların öykülerini yazabilirsiniz, acılarını dillendirebilirsiniz ama bir çözüm olamadıktan sonra bunun neye faydası olabilir!

Ey görünmez el!

Ey insanlık

Ey iyilik borazanlığı yapanlar

Bir gün kaybettiklerimizi bize geri verebilir misiniz?

Görmeyen gözleriniz görebilir mi bir gün, işitmeyen kulaklarınız işitebilir mi?

Yoksa mahşerde iki elim boynunuzda olacak, siz yerken bakındığımızı, korunaksız ve çaresiz kaldığımızı Yaratıcıya havale edeceğim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi