D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

CHP’yi Ulus’ta görmek!

CHP’yi Ulus’ta görmek!

“Ulus”, yani “Heykel”! Biri o meydanın resmî adı ve diğeri halk nezdindeki ismi.
Esasında o semtin gerçek adı “Taşhan” idi. Tarihî Taşhan yıkıldı. Yerine bankalar filan yapıldı.
Bir de caddenin ortasına heykel konduruldu. Meydanın adı “Millet Meydanı” oldu!

“Hâkimiyet milletindir” denilir ya, millet hakimiyete sahip çıkar korkusuyla bu kelimeden vazgeçildi, “ulus” denildi. “Egemenlik ulusundur!”
Yunanca “hegemonya”dan egemenlik! Moğolcadan “ulus”!
Al sana CHP tarzı “milliyetçilik”!

CHP “Ulus”ta neşv ü nema buldu, partinin genel merkezi uzun süre orada idi. İlk genel merkez 1. Meclis olmalı. 2. Meclis yapılınca, orası Halk Fırkası’nın merkezi oldu.
Sonra arka sokakta genel merkez binası yapıldı. Tabii partinin yayın organı “Ulus” da orada idi.
Şimdi o bina, birahaneler tarafından istila edilmiş durumda!
CHP Ulus’u terk etti. Çünkü burası eski Ankara’nın bir parçası idi.
Hacıbayram’a çok yakındı. Cumhuriyete kadar, devlet erkânının ziyaret yeri Hacıbayram'dı.
Cumhuriyet’ten sonra “heykel” yapıldı, ziyaretgâh heykel oldu!

Bir Avusturyalı heykeltraşın (Hienrich Krippel) yaptığı heykelin kaidesinde bir figür vardır:
Devrilmiş bir çınar ağacı ve onun kökünden yeni bir filiz fışkırmıştır.
Yani Anadolu’daki köklü devletin yeni sürümü budur mânasına.
Cumhuriyetin başında kökler reddedilmezken, bir süre sonra kesif bir Osmanlı (ve din) düşmanlığı alıp yürümüştür.
Cumhuriyet köksüz bir devletin adı haline getirilmiştir.
Cumhuriyet, 1950’de çok partili seçimle gerçek manasına kavuşmak üzereyken,
CHP suikastı ile darbelere maruz kalmış, bir türlü gerçek cumhuriyet idrak edilememiştir.
1950 sonrasının cumhuriyet krizlerinin sonuncusunu, 2007’de yaşadık.

Totaliter cumhuriyetçiler, her ne hikmetse, Ulus’u değil, Tek Parti’nin Ankara valisinin soyadını taşıyan bir meydanı, Tandoğan’ı seçmişlerdir.

Tandoğan’daki “Cumhuriyet mitingi” bir şehir efsanesinin türeticisi addedilmiştir.
2007 başında Tandoğan’da yapılan Cumhuriyet mitingine kaç kişi katılmıştır?

Rivayetler milyona kadar gidiyor! Tandoğan gazı ile, İzmir’de, İstanbul’da ve ülkenin belli başlı şehirlerinde “Laik Cumhuriyet” mitingleri yapılmıştır.
Hepsinde katılımla, coşku ile övünülmüştür.

2007’de hükümetin erken seçim kararı, bu gücün sağlamasını yapma fırsatını vermiştir.
Bütün gücün yüzde yirmilerden ibaret olduğu apaçık görülmüştür!
Gelelim Ulus’taki “29 Ekim Cumhuriyet mitingi”ne!
Cumhuriyet mitingleri Türkiye’nin totaliter kesimlerinin içe mesajı yanında, bilhassa dışa mesajı idi. “İşte biz bu kadar güçlüyüz! İktidar, seçim de olsa bizim!”

Önce şunu söyleyelim: Bu mitingde CHP’ye “mağdur”u oynama fırsatı ikram edilmiştir!
Eğer yasaklamalar, kısıtlamalar olmasa idi, sıradan bir gösteri ve siyasî toplantı olarak geçip gidecekti.
Öyle olmadı. CHP’ye mağduru oynama fırsatı verildi, bundan sonra en fazla istismar edilecek şeylerden biri budur.

CHP’nin Ulus’ta ne işi var? Kendi kararı mı?

Bunun böyle olmadığı biliniyor. Bu mitingin asıl tertipçisi İP. Bunlar “ulusçu” ve “ulusalcı”.
Bu ulusçu ve ulusalcılar Suriye diktatörü Esed ile dirsek teması halindeler.
Nitekim, miting onların televizyonu ile Esed televizyonunda eşzamanlı olarak naklen yayınlanmış!

CHP cumhuriyeti kurmakla övünüyor. CHP cumhuriyeti Tek parti devrinde elbette bir Baas cumhuriyeti idi! Fakat Türkiye’de Baas cumhuriyeti modeli, 1950’den itibaren geçerliliğini kaybetti.
2 binli yıllarda ise, çöp sepetine atıldı! Ne yapılsa, dönülüp bu modeli ihya etmek mümkün olmaz.
Ulus’a gitmekle de olmaz, Anıtkabir’e yapışmakla da!
Meğer ki iktidar, CHP’nin “mağdur”u ve “mazlum”u oynamasına fırsat vermeye devam etmesin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi