Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Gönül evinden sürgün 2

Gönül evinden sürgün 2

Eskiden, büyük anne ya da büyük baba ailenin baş tacı idi. Onlara evin baş köşesinde yer verilir ve tecrübeleri değerli bir kitap gibi okunurdu. Bayramda seyranda önce büyüklerin elleri öpülür ve ziyaret edilirdi. Hatta nine ve dede hangi kardeşin evinde kalıyorsa ailenin bütün fertleri orada toplanır ve özel gün ve aylarda onların duaları alınırdı. Çocuklar dedelerinden öğrendiği masallarla büyür ve hayatı buradan tanırlardı. Ninelerimizden dedelerimizden genç kuşağa aktarılan söylemler, deyimler ve tecrübeler olurdu ve bunlar kuşaktan kuşağa geçerdi. Ama artık zaman değişiyor ve insanlarımız bireysel mahzenlerinde sadece kendileri için yaşıyorlar ve bunu bir gelişmişlik olarak görüyorlar.

Yani yaşlılarımız önce çocuklarının gönül evinden sonra da toplumdan sürgün edilerek huzur evlerinde ya da evlerinde bu sürgün hayata alışmaya çalışıyorlar.

Yaşlılıkta kayıplar vardır ve bu kayıplarla birlikte hayatın bütün yükünü omuzlarınızda hissedersiniz. Fiziki ve ruhi güçlerimiz geri dönülmez bir şekilde kaybolmuş ve işgücü verimi düşmüş ve hareketlerde yavaşlama başlamıştır.

Kayıplar onları geçmişe kenetlemekte ve eskiye bağlılıkları artmaktadır. Yeniliklere kendilerini kapattıklarından genç kuşaklarla aralarında çatışma ortamı gelişmektedir. Yaşlı evinden mahallesinden, eşyalarından vazgeçemiyor ve bu eşyalara hatıralarının bulaştığını düşünerek sımsıkı sarılıyor. Bu süre içinde yakınlarından sadece ilgi ve sevgi beklentileri vardır ancak çoğu zaman bu beklentilerini karşılayamazlar.

Yaşlılıkta kayıplar büyüktür. Ancak güç yitimine ve çevresel kayıplara karşın kişi benlik bütünlüğünü oluşturabilmiş ve faydalı işler peşinde koşmuş, Allaha hakkıyla iman etmiş ve bu minval üzere bir hayat yaşamış ise bu zorlukların üstesinden daha rahat gelebilmektedir.

Ancak ülkemizde yaşlılarımızın büyük çoğunluğu, sadece çocuklarına ümit bağladıkları için büyük bir yalnızlığa düşmektedirler. Yapılan araştırmalar, 65 yaş üstü yaşlılarda depresyon oranının, 0 ile h arasında olduğunu göstermektedir. Yaşlılıktan ötürü, iş görememezlik, sakatlık, muhtaçlık, gelir kazanç kaybı diğer kayıplara eklenince yaşlılar çevrenin desteğini daha azla ihtiyaç duyuyorlar. Ancak bütün bunların da ötesinde yaşlı bir insanı en fazla etkileyen şey terk edilme ve yakınlarını kaybetme durumudur. Bu nedenle yaşlılarımızı yeniden evimizin baş köşesine oturtmalı ve onların dualarını almalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi