Faruk Köse

Faruk Köse

Çok yaşa İsrail, endişe etme arkandayız!

Çok yaşa İsrail, endişe etme arkandayız!

Korkma İsrail, endişe etme... Sürdür katliamlarını, öldür mazlum Filistinli müslümanları... Aldırma gözyaşlarına, boş ver masumiyeti, es geç hakkı-hukuku; bebeklerine kadar öldür...
Merak etme; biz, “müslümanlar” olarak sonuna kadar arkandayız. Bakma “mazlum edebiyatı” yaptığımıza, arada bir “efelenip” nutuk attığımıza; “her şeyimiz”le seni desteklemeye devam ediyoruz... Sen de devam et Filistinli mazlum mü’minleri katletmeye... Muharref Tevrat’taki katliam emirlerini aynen uygula...
Filistinlileri kıyımdan geçir ve ülkesini helâk et. Neyi var, neyi yoksa... Erkeğini ve kadınını... İhtiyarını ve gencini... Genç erkeklerini ve genç kızlarını... Çobanını ve sürüsünü... Çiftini ve çiftçisini... Yönetilenini ve yönetenini... (Yeremya, Bab-51)
Filistinlileri yok et; ta ki artık Filistin’de yaşayan hiçbir müslüman kalmayıncaya kadar... (Tsefenya, Bab-2)
Hatta öyle azıt ki, şehid ettiğin Filistinlilerin gömülmesine bile müsaade etme; toprağın yüzünde gübre gibi kalsınlar öylece, cesetleri kurda-kuşa yem olsun... (Yeremya, Bab-26)
Onlara ambargo uygula, yiyecek hiçbir şeyleri kalmasın, içicek bir damla suları olmasın; Filistinlileri kıtlıkla öldür; buna rağmen ölmeyenler olursa, katil askerlerinle tarat, uçaklarınla bombalayıp öldür... Kimsenin feryadına da aldırma... (İşaya, Bab-14)
Katliamlarından emzikteki çocuk da, ak saçlı ihtiyarlar da nasibini alsın... Sürekli saldır, ölüm kussun silahların; uyguladığın ambargoyla da içeriden yok et onları... (Tesniye, Bab-32)
Onların her şeylerini tamamen imha et, hiçbir şeyi ayırdetmeksizin... Erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür... (I. Samuel, Bab-15). Hiçbirine acıma... (Hezekiel, Bab-9)
Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla... (Yeremya, Bab-12); Sonra onları boğazla... (İşaya, Bab-65). Kanlarını iç, etlerini ye... Sarhoş oluncaya kadar kan iç... (Hezekiel, Bab-39)
Onların burnunu ve kulaklarını kes... (Hezekiel, Bab-23). Merak etme, öldürdüğün Filistinliler için acıyan, feryad eden, yardıma koşan da olmayacak... (Yeremya, Bab-16)
Öldürmekle de kalma, vücutlarını delik-deşik et... Yavrularını da gözlerinin önünde katlet... Evlerini yağmala, yık... Kadınlarını kirlet... (İşaya, Bab-13) Hamile kadınların karınlarını deş, çocuklarına da acıma... (İşaya, Bab-13)
Şehirlerini yık, harabeye çevir... Ağaçlarını kes, bütün su kaynaklarını kapat, tarlalarını yok et... (II. Krallar, Bab-3)
Evet, Muharref Tevrat’taki bu emirleri bir bir yapmaya devam et... Korkma, senin en büyük destekçin, “müslüman kılıklı kalabalıklar”dır; “müslüman kılıklı siyasetçiler”dir, “müslüman kılıklı hocalar”dır; “İslam’a teslim olmayan müslümanlar”dır...
Senin en güçlü silahın, müslümanların “müslümanca” olamamasıdır; İslam ümmetinin “vahdet”i sağlayamamasıdır...
Senin en büyük güvencen, “Kur’an’a iman ediyorum” diyen müslümanların, Kur’an’ın “cihad emri”ni terk etmeleridir...
Biz, “siyasetçi”mizle, “din alimi”mizle, “toplum önderleri”mizle, “avam”ımızla, “havas”ımızla seni desteklemeye, “finanse etme”ye devam ediyoruz...
Biz müslümanlar böyle “paramparça” olduğumuz müddetçe, “Hak olan İslam”ı “hak üzere”, “Kur’an üzere” yaşamadığımız, “hayatımıza ve hayata hakim kılma mücadelesi”ne başlamadığımız müddetçe, “cihad ibadeti”ni terk ettiğimiz müddetçe, işgal ettiğin Filistin İslam topraklarında senin varlığını kanıksayıp, bir devlet olarak tanıdığımız müddetçe ve sana karşı, Filistin’den defolup gidinceye kadar topyekün savaşmadığımız müddetçe korkmana gerek yok...
Hem, müslümanlar olarak senin arkandayız.
Halkı müslüman olan ülkelerimiz çoktan iplerinin ucunu senin dostların olan Batı’nın, ABD ve Avrupa’nın ellerine vermişler... Çoktan, Batı’ya yaranma adına ne kadar eski rejim artığı varsa onlarla iyi geçinmeyi, hoş görünmeyi, sus-pus oturup iktidar nimetlerinin dünyalık tarafına parmak çalmayı içselleştirmişler... Çoktan, kımıldayacak halleri kalmamış... Türkiye’den de korkma... Çünkü artık anlamış oldun ki, Türkiye sadece konuşur... Arada bir efelenir, rest çeker, eser-gürler; ama yağmaz. Onun için sen yağmur gibi yağdır Filistin müslümanlarının tepesine bombalarını...
Korkma harcamaktan, çünkü müslümanlar senin harcamaların için finans kaynağı olmayı seve seve sürdürüyorlar ve buna devam da edecekler... Biz, “müslümanlar” olarak senin arkandayız, seni destekliyoruz, merak etme... Yahudi mallarını tüketerek, paralarımızı sana vererek seni finansal açıdan destekliyor, güçlendiriyoruz... Giydiğimiz senin ürettiklerin... Yediğimiz-içtiğimiz senin imal ettiklerin... Temizliğimizi de, sağlımızı da, diğer temel ihtiyaçlarımızı da senin ürettiklerinle karşılıyor, paralarımızı oluk oluk senin kasalarına akıtıyoruz...
Sen çekinmeden bombala Filistin’deki bebekleri; bombalarının parası bizden... Merak etme, seni ekonomik olarak destekleyeceğiz, paralarımızı hep sana vereceğiz...
Dostun Amerika, “İsrail’in yanındayız” diyor. BM’deki desteğiyle, diplomatik hamleleriyle, askeri ve teknolojik gücüyle, yönetiminin tutumuyla, siyasi açıklamalarıyla, ekonomik desteğiyle yanında olduğunu da gösteriyor...
Ya biz? Biz de “Gazze’nin yanındayız” diyoruz; ama sadece diyoruz... Gazze’nin yanında olmak ne demek?... Nasıl yanındayız?... Ne kadar yanındayız?... Neyle yanındayız?... Ne şekilde yanındayız?... Ne zamana kadar yanındayız?... Ne oluncaya kadar yanındayız?... Birkaç içi boş slogandan öte ne yapıyoruz?...
Yok yok... Gazze’nin lafta yanındayız... Ama mali olarak, ticari olarak, diplomatik olarak fiilen seni destekliyoruz; sıkı bir destekçi olarak ardında duruyoruz...
Sen çok yaşa İsrail, endişe etme; Gazze’yi vurmaya devam et, arkandayız!
Ta ki İslam Ümmeti Kur’an’a sarılıp “sahtekâr politikacılar”ın ve “satılmış hocalar”ın tasallutundan kurtulup, “güçlü bir önderlik”le sana karşı “topyekün cihad”a kalkışana kadar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
26 Yorum
Faruk Köse Arşivi