Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İslam'ın ışığına uyanmak

İslam'ın ışığına uyanmak

Genç Adı Ayşe... Kendisi aslen Rus, eski adı ise Olga. Beş yıl öncesine kadar ülkesinde bir eğitimci olarak çalışmış. İslamla tanışması, ailenin ve çevrenin Müslümanlara karşı beslediği katı tutum, önyargılar ve suçlama eylemleri sonucunda gerçekleşmiş. Çocukluğunda annesi, Müslüman çocuklarla oynamaması için uyarır hatta cezalandırırmış. Okulda ve çevrede aynı şekilde Müslümanlara karşı bir husumet beslenir ve bu insanlar kökten suçlu ilan edilirmiş. Çeçen, Gürcü ve Azeri asıllı komşularının insanseverliği dikkatini çekermiş fakat bu insanlara bir türlü yaklaşamazmış. Üniversiteye başladığında, Çeçen bir arkadaşı aracılığıyla İslam'ı tanıma şansı bulmuş. Arkadaşı ona İngilizce tercüme edilmiş bir Kur'an hediye etmiş. Kur'an'la tanıştığında, dünyaya yeni gelmişcesine hafiflemiş, yıllardır aradığı soruların cevabını bulduğunda, ait olduğu kulvarın burası olduğuna karar vermiş ve teslim olmuş. Kur'an'ı okurken, Allah'ın rahmetini, adaletini ve bereketini bütün benliğinde ve ruhunda hissetmiş. İslam onun hayata bakışını ve yol haritasını baştan aşağı değiştirmiş. Şu an bir Türkle evli ve ilimle meşgul oluyor. Kendisine hidayet yolunu açan ve İslamla şereflendiren Allah'a hamd ediyor...

Adı Meryem... Eski adı maria... Kendisi bir Amerikalı... İslamla tanışması, özellikle 11. Eylül'den sonra ülkesinde yaygın hale gelen İslamifobia ile başlamış. Gördükleri ile duydukları arasındaki çelişkiyi fark edip İslam'ı araştırmaya başlamış. Kendisi bu çelişkiyi şöyle ifade ediyor: "Müslüman arkadaşlarım, komşularım vardı onlar çok misafirsever ve cömert insanlardı. İnsanların sorunlarına karşı duyarlı olmaları da beni çok etkiliyordu... Bu insanlar nasıl oluyor da bizler için birer korku makinesine dönüşüyorlar diye düşünüyordum fakat makul bir cevap bulamıyordum" Kendisi bu çelişkileri anlayabilmek için İslamı araştırmaya başlamış ve Kuranla tanışması hayatının başlangıcı olmuş. Göz yaşları içinde Allaha dua etmiş ve Müslümanlara olan öfke ve nefretin aslında onların imanlarına karşı olduğunu anlayıp, şehadet getirmiş.

Bizler müslüman bir toplumda doğup büyüdük. Ancak seküler laik zihniyetlerin ağır ithamlarına, iftiralarına ve baskılarına maruz kaldık. Başörtülü kızlar üniversite kapılarından yaka paça kovuldular, namaz kılan memurlar atıldı, subaylar ihraç edildi, kuran kursları kapatıldı, din adına yapılan her eylem kara listeye alındı. Ancak bizim şer gibi gördüğümüz bu baskı ve dayatmalar pek çok insanın uyanmasına, İslamla tanışmasına ve kutsallarına sımsıkı sarılmalarına vesile oldu. İslamafobi sadece Avrupa'da değil bizim topraklarımızda da oluşturulmaya çalışıldı ancak, kutsalları ile arası açılan pek çok genç İslam'ı yeniden araştırdı ve dinin emirlerine sımsıkı sarıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi