İsteselermiş çözerlermiş ama istememişler
Hani, olur da, bu kadar olmaz yani.
Anladık, toplumsal beklentileri karşılamayacaksınız. Müslümanların dertlerini tedavi etmeyeceksiniz. İnanan insanın haklarının iadesi için hiçbir şey yapmayacaksınız da, bunu bu kadar pervasızca, sanki alay edermiş gibi söylemeyin bari.
Öyle bir problemdir ki, toplumu yakıp kavuruyordur. Problemleri çözmen için halk sana güvenmiş, iktidara getirmiştir. Bağrından çıktığın, seni sen yapan desteki sana veren inançlı kesime karşı vefa borcun vardır.
Ama sistem sıkıntılıdır, şartlar çok kötüdür, rejim katıdır; bazı şeyler elden gelmiyordur. Kontrol edemediğin güçler vardır, ya da gözetmek zorunda olduğun dengeler... Gücün yetmiyordur, çare bulamıyorsundur, çözmek istiyorsundur, ama çözemiyorsundur.
Bunlar bir nebze olsun mazur görülebilir. Bir yere kadar anlayışla karşılanabilir. Belki Sırası gelecek kabilinden tevillerle, onlar da bizden gibisinden hoşgörmelerle, bunca şey yaptılar ya türünden ikamelerle, nereden nereye geldik tarzında avunmalarla durum idare edilebilir.
Bu arada hep bekleniyordur, ha bugün, ha yarın diye. Bir şeyler olacak da bu kanayan yara tedavi edilecek sanıyorsundur. Zaman su gibi akıyor, yıllar yılları kovalıyor, ama bir türlü gelmiyordur beklediğin.
Oysa aynı esnada aşılmaz zannettiğin öyle şeyler aşılıyordur ki... Dokunulmaz bildiğin öyle güçlere, öyle odaklara dokunuluyordur ki... Mümkün değil dediğin öyle işler yapılıyordur ki... Çözülmez sandığın öyle problemler çözülüyordur ki...
Ama, toplumu bu kadar uzun süredir, bu kadar derinden sarsan bir yaraya bir türlü merhem sürülmüyor, kimse oralı olmuyordur.
Peki sebep?
Hükümet olduk ama iktidar olamadık denmiştir; ama artık hem hükümettir, hem iktidardır, hem de muktedir...
Kurumların ittifakı sağlanmalı denmiştir; ama artık kurumlar arasındaki uyum hiç olmadığı noktadadır; muhalefetin desteği bile hazırdır, oylama sorunu yoktur. Onay mercii olan Cumhurbaşkanlığı da, lüzumu halinde son kararı verecek olan Anayasa Mahkemesi de çözüm için kıvamındadır.
Millet verebileceği en yüksek avansı vermiş, ard arda iktidara getirmiş, tutabileceği en uzun süre bütün devlet kurumlarına hükümran olacak kadar başta tutmuştur.
Toplum desen zaten hazır, dört gözle bekliyordur. Kimsenin bu kangren olmuş sorunu görmezden geldiği, unuttuğu falan da yoktur. Tam 8 yıldır aralıksız devam eden eylemle sorun her gün yetkililere hatırlatılıyor, hak telepleri gündemde tutuluyordur. Haberimiz yoktu, kimse istemedi gerekçesi de kalmamıştır.
Artık çözüm vakti gelmiş olmalıdır, değil mi? Mezeretler kalmamış olmalıdır.
Ama çözülememiştir.
Hayır, çözülmemiştir.
Başörtüsü sorunundan söz ediyorum. Başörtülülerin oylarıyla iktidara gelmiş bir Hükümetin bir türlü çözmediği başörtüsü sorunundan... Partinin ana kadrosunun eşleri ve kızları da başörtülü. Hükümetin ekseriyetinin de hakeza...
Şimdi sorunun çözülmüş olması gerekirdi, değil mi? Ama bırakın çözülmesini, yeni bir yönetmelik çıkarılarak yasaklanmıştır.
Neden çözülmemiştir?
Çünkü çözüm is-ten-me-miş-tir.
Hayır, ne münasebet, iftira mı atmıyoruz! İtirafın tâ kendisi varken... Nitekim Milli Eğitim Bakanı bunu açık ve net olarak itiraf etti. Dedi ki:
Eğer niyetimiz olsaydı, başörtüsünü bütünüyle serbest hale getirirdik.
Ya, gördünüz mü? Niyetimiz olsaydı, ya da isteseydik diyor; çözerdik. Bu ne demek şimdi? Çözmek istemiyoruz demek. Çözme niyeti bile taşımıyoruz demek.
Görüldüğü üzere, aslında okullarda olsun, kamuda olsun başörtüsü sorunu artık çözülebilmesi mümkün iken, müslümanların oylarıyla iktidara gelen Hükümet, Milli Eğitim Bakanının tabiriyle sorunu çözmeyi istemediği ve hatta çözme niyeti taşımadığı için başörtüsü yasağı devam ediyor.
Ben ne yapayım, Bakan Bey öyle diyor!
Hükümetin her her yaptığında ve yapmadığında bir hikmet arayanlar, bakalım bunu nasıl tevil edecekler?
¥
OLSA OLSA YEZİD OLUR
BTP Genel Başkanı Haydar Baş, Suriyenin eli kanlı Alevi-Nusayri diktatörü için, Esad şu anda Hz. Hüseyinin rolünde demiş.
Bence Esed, olsa olsa Yezid olur.
Hz. Hüseyini bu kadar aşağılamak pahasına Esedi bu kadar yüceltmek size ne kazandıracak Haydar Bey?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.