Faruk Köse

Faruk Köse

Atatürk anıtı olsa da, olmasa da...

Atatürk anıtı olsa da, olmasa da...

İnsanoğlu Allah’ın verdiği aklı “Allah’ın hudutları” dahilinde kullanmadığı, şer güçlerinin güdümüne sunduğu “beynini özgür kılma”dığı, “karanlık zihniyet”ini aydınlatmadığı, “kirlenmiş anlayışlar”ını temizlemediği, “ilahi esaslar”a uzak duran “fikrini hakikatlerle değiştirme”diği müddetçe “boş işler”le uğraşısı sürer, gider.


Öyle ki, söz konusu “boş işler” etkili ve yetkili takımının marifetiyle koskoca ülkenin ve bütün bir toplumun gündemini de tayin edebilir. Nitekim son günlerin tartışma konularından biri işte böyle bir niteliği haiz: “Kadıköy’deki anıt kalkacak mı, kalkmayacak mı?”

Kadıköy Belediye Başkanının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı yeni “Kadıköy Meydan Projesi”nde, halen var olan “Başöğretmen Atatürk Anıtı”nın yer almadığını iddia etmesi üzerine çıkan “anıt tartışması”ndan haberiniz vardır. Tartışmanın ana konusu, Kadıköy Belediyesi’nce İskele Meydanı’na yaptırılan anıtın kaldırılarak yerine kültür merkezi ek binası yapılmasının öngörülüyor olması. Şimdi “anıt kalkacak mı, kalacak mı?” konusu tartışılıyor. Kemalistler ve Hükümete muhalif tüm çıkarcı unsurlar Kadıköy Belediyesinin öncülüğünde hep bir ağızdan feveran ediyor; “vay efendim, anıtımızı nasıl kaldırırsınız” cazgırlığı ile ortalığı ayağa kaldırıyorlar. İBB ise, “anıtın kaldırılmayacağını, belki yeni düzenleme icabı yerinin değişebileceğini, yıkılsa bile daha iyisinin yapılacağını” açıklamasıyla adeta günah çıkarıyor.

Hatırlayalım, aynı Kadıköy Belediyesi, -ihtiyaca rağmen- Göztepe Parkı’na cami yapımına da karşı. Dikkat edin; camiye karşı, “heykel”e-“anıt”a-“büst”e taraftar. Tarafını seçene ne diyelim? Allah onları taraf olduklarıyla beraber haşretsin!

Merak ediyorum, bu ülkede M. Kemal adına yapılan kaç adet anıt, heykel, büst ya da başka bir sembol var acaba? Ya da ülkenin kaç sokağına, caddesine, bulvarına, meydanına, vs. adı verilmiş? Böyle bir istatistik çıkarılıp, bütün ülkenin nasıl da bir tek kişiye göre biçimlendirildiğini görmek/göstermek... İşte ilgilenenler için araştırma konusu.

“Bu kadar camiye ne gerek var? Camilere harcanan masrafla şu kadar okul yapılırdı” türünden ifadeleri hep duyarız. Şimdi aynını heykeller, anıtlar ve büstler için söylemek daha yerinde olacak gibi. Bu kadar heykel dikileceğine, anıt açılacağına, büst yapılacağına, bunlara harcanan milyonlarca parayla kaç tane okul açılırdı, değil mi?

Neredeyse anıtı kaldırmak Cumhuriyet’i yıkmakla eşdeğer tutulacak! Neredeyse bütün “milli varlık” “anıt”a-“heykel”e bağlı kılınacak! Sanki anıt-heykel olmasa var olmayacaktık; ya da varlığımızın sürdürülmesi ona bağlı! Sanki heykeller kaldırılırsa toplumun kimlik ve kişilik değerleri kaybedilecekmiş, ülkenin birikimleri heba olacakmış! Lâkin bu arada kimse şunu sormuyor: Bu anıt oraya ne katacak, kattığı/kazandırdığı bir şey var mı?

Neyse, burayı geçiyoruz. Yalnız, habere konu olan anıta ait basında yer alan resimde dikkat çekici bir ayrıntı var. M. Kemal’in, kaldırdığı “Kur’an alfabesi”nin yerine getirdiği Latin alfabesini öğretirken tahtaya yazdığı harflerden biri de “W”. Ancak, bilindiği üzere bu harf Türkçe’de yok, mevzuata aykırı. Bu durumda en azından “anıtın bu görüntüsü yasadışı” olmuyor mu?

Şunu sormak lazım:

Acaba M. Kemal adına yapılan heykeller, büstler, anıtlar ya da başka semboller bu ülkeye ne kattı? Ülkenin sanayisine, ekonomisine, sosyal yapısına, siyasi sistemine, maddi ve manevi durumuna, kültürel birikimine ve diğer her neyi varsa onlara olumlu bir katkı sağladı mı? Başımız mı göğe erdi?

Bir şehri bir anıta göre dizayn etmek ne kadar akilane olur acaba? Bir yerde anıt var diye orayı kutsal mı sayalım; anıtı kaldırmamak adına şehrin o kısmı geliştirilmesin mi, daha iyi bir şekle dönüştürülmesin mi?

Herhangi bir anıt, heykel ya da büst, taşıyla-harcıyla birlikte kutsal mıdır? Dokunulmaz mıdır? Yıkılsa kıyamet mi kopar? İlahlar gazaba mı gelir? Ülke mi batar? Devlet mi çöker? Rejim mi yıkılır? Cumhuriyet mi kalkar?

Rejim hâlâ Kemalist devrimlerle dizayn edilmiş haldeyken... Yasal ve idari sistem hâlâ devrim yasalarıyla biçimlendirilmişken... Beşikten mezara kadar insanlarımızın kafasına ve gönlüne “Kemalizm” enjekte edilmeye devam ediliyorken... Allah’ın yasaları hayattan kovulmuşken... Anıt oradan kaldırılsa ne olur, yerinde kalsa ne olur?

İmanım gereği söylüyorum, hiçbir zaman Kemalist olmayacağım, daima İslam Şeriatı’na bağlı kalacağım. Atatürk anıtı olsa da, olmasa da...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Faruk Köse Arşivi