M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Nasıl bir Müslümandır?

Nasıl bir Müslümandır?

* İlmihalini bilmeyen kişi Müslüman olur mu?.. - Olur ama vasıflı Müslüman olmaz.

* Mürüvvetsiz kişi Müslüman olur mu?.. - Olur ama güçlü ve kaliteli Müslüman olmaz.

* Ahlakı düzgün olmayan Müslüman olur mu?.. - Şöyle böyle Müslüman olur ama dört başı mâmur Müslüman olmaz. Ne kadar Müslüman kalacağı da belli olmaz.

* Kadın Müslüman ama tesettüre girmiyor, böylesi Müslüman mıdır?.. - İmanı varsa elbette Müslümandır ama noksan bir Müslümandır. Müslüman kadının Müslümanlığı tesettür ile tamamlanır.

* Kur'an ve İslam yazısıyla yazılan Türkçeyi bilmeyen Müslüman olur mu?.. - Elbette olur... Lakin tahsilli bir Müslümanın bin yıllık millî yazımızı okuyamaması büyük ve affedilmez bir cahillik değil midir?

* Namaz kılmayan kişinin Müslümanlığı nasıl bir Müslümanlıktır?.. - Zayıf bir Müslümanlıktır. Namaz dinin direğidir, namazı yıkan (terk edip kılmayan) dinini yıkmış olur.

* Tv seyreden kişinin Müslümanlığı nasıldır?.. - Tv'lerdeki Kur'ana, Sünnete, Şeriata, ahlaka, fazilete, hikmete, iffete, imana aykırı kötü yayınları beğenerek, onlardan haz ve zevk alarak seyrediyorsa o zayıf ve çürük bir Müslümandır.

* Mü'mine kafir ve müşrik diyen Müslümanın durumu nedir?.. - Mü'mine kafir diyenin kendisi kâfir olur...

* Doyduktan sonra yiyen Müslüman nasıl bir Müslümandır?.. - Kafirler gibi yiyen yedi mideli bir Müslümandır.

* Riba başka, faiz başkadır. Faiz almak caizdir diyen kişi Müslüman mıdır?.. - Kitab ile, Sünnet ile, icmâ ile kesin şekilde haram olan bir şeyi helal itikad ettiği için Müslümanlıktan çıkmış olur.

* Kur'anın kötülediği bir şeyi yücelten Müslüman ne olur?.. - Kâfir olur.

* Kur'an'ın yücelttiği bir şeyi kötüleyip alçaltan ne olur?.. - O da kâfir olur.

* Ben de Müslümanım ama Şeriat'ı istemiyorum, Şeriat'a karşıyım diyen Müslüman ne olur?.. - Şeriat Kur'an'dan ve Sünnet'ten çıkartılmış İslamî hükümlerin tamamına verilen isimdir. Şeriat'a karşı olan Müslüman olmaz.

* Kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh olan Allahü Tealayı bir Roma putuna benzeten zatı büyük bir Müslüman olarak gören ve onun peşinden giden kişinin Müslümanlığı nasıl bir Müslümanlıktır?.. - İslam dini, Allahın yaratıklara, hele bir puta teşbih edilmesini (benzetilmesini) yasak kılmıştır. Böyle bir benzetme küfürdür.

* Nefs derecesi nefs-i emmâre olan kişi Müslüman mıdır?.. - Müslümandır ama ayağı kayabilir.

* Âhir zamanda Mehdi gelmeyecek, İsa aleyhisselam nüzul etmeyecek diyen kimse nasıl bir Müslümandır?.. - Ehl-i Sünnete, cumhur-i ulemaya muhalefet eden, Sevad- Âzam dairesinin dışına çıkmış, mânevî tevâtürle sâbit hadîsleri inkâr eden modernist ve bid'atçi bir Müslümandır.

* Tuvalete gittikten sonra istibrâya dikkat etmeyen Müslüman nasıl bir Müslümandır?.. İstibra yapmadığı için abdesti bozulabilir ve namazları boşa gider. Böylesi, cahilliğinden ve taharet ile ilgili ilmihalini bilmediğinden dolayı müflis bir Müslümandır.

* Kendisinde Ümmet şuuru (bilinci) olmayan, buna mukabil dehşetli cemaat, hizip fanatizmi, holiganlığı ve militanlığı olan kişi nasıl bir Müslümandır?.. - Böyle bir Müslüman namaz da kılsa, oruç da tutsa dengesiz bir Müslümandır. Çünkü dinimiz bütün mü'minlerin tek bir Ümmet olduğunu beyan ediyor. Her Müslümanda Ümmet şuuru bulunmalıdır.

* Zamanındaki İmam-ı Kebir'e biat etmeden ölen Müslüman nasıl bir ölümle ölmüş olur?.. - Bu konuda bir hadîs vardır, meâlini zikr edeyim: "Zamanındaki İmama biat etmeden ölen kişi sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur..."

* İki günü ilim, iyilik, ibadet, hayır, hasenat konusunda eşit olan Müslüman kârda mıdır, zararda mıdır... - Hadîs-i şerifte "İki günü birbirine eşit olan zarardadır..." buyruluyor. Müslümanın her yeni günü, önceki günden; ilim, irfan, kemal, iyilik, sevap, hasenat, tevbe, kulluk bakımından ileri olmalıdır.
* (İkinci yazı)
Buckingham'da Sarıklı Sakallı Sih Nöbetçi

Hürriyetler ülkesi İngiltere bir ilke daha imza attı. Buckingham Kraliyet sarayı önündeki uzun kürk kalpaklı nöbetçiler arasına bir de Sih dinine mensup sarıklı ve sakallı asker katıldı. Sih dini Hindistan'da çıkmıştır. Bu dine bağlı olan erkeklerin sarık takmaları ve sakal bırakmaları onlara göre farzdır.

Yıllarca önce yine İngiltere'de, motosiklet kullananların, emniyet için kask takması zorunluluğunu getiren kanun çıkınca Sihler itiraz etmişler, sarıkla birlikte kask takamıyoruz, kask takmak için sarığımızı çıkartsak dinimize aykırı bir iş etmiş oluruz demişler, İngiltere Yüksek Mahkemesi de onlara hak vermiş, Sihler, dinî inançları dolayısıyla motosiklet kullanırken kask takmak zorunda değildir diye bir ayrıcalık tanımıştı.

Buckingham sarayı önündeki sarıklı Sih nöbetçi vak'asından alınacak dersler:

1. Sihler sarıklarına bu kadar önem verirken, Türkiye Müslümanları İslamî serpuşlara, namaz takkesine, başın örtülü olması kuralına riayet etmiyorlar.

2. İngiltere'de en az beş milyon Müslüman yaşadığı söyleniyor. O Müslümanlar İslamî serpuş, kılık kıyafet ve tesettür konusunda Türkiye Müslümanlarından çok daha hür ve serbesttir.

3. İngilterede kamu alanında Müslüman kadınların örtülü gezmeleri, çalışmaları tamamen serbesttir.

İngiltere'de Müslümanlara bunca hürriyet verilmişken, Türkiye Müslümanları niçin sıkıntılar ve baskılar altında yaşıyor? Bunun çeşitli sebepleri vardır:

A. Türkiye Müslümanları birlik ve beraberlik içinde değildir; korkunç bir Balkanlaşma ve bölünme manzarası vardır.

B. Türkiye Müslümanlarının büyük bir kısmı yabancılaşmıştır, onların nazarında İslamî serpuşun, şer'î tesettürün fazla önemi yoktur.

C. Türkiye Müslümanlarının entelektüel boyutu, çeşitli tarihî ve kültürel ârıza ve kazalar dolayısıyla çok güdük ve yetersiz hale gelmiştir.

Son on küsur seneden beri ülkemizde hürriyet var ama İslamî kılık kıyafet, İslamî yazı ve alfabe, yeniden İslam'a dönüş faaliyet ve hizmetleri çok zayıftır.

Peygamber Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) "Bir kavme (topluma) benzeyen onlardan olur" buyurmuştur. Bizler ise, İslam düşmanları kertenkele deliğine girseler, peşlerinden girecek kadar taklitçi ve şahsiyetsiz olmuşuzdur.

Türkiye Müslümanlarının önündeki en büyük engel bedevî zihniyetidir. İslam medeniyet dinidir. İslam'ın nurları büyük şehirlerden taşraya, kırsal kesime uzanır.

İstanbula bakınız. Şehrin Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy, Şişli gibi oldukça medenî kısımlarında İslamcılar seçim kazanamıyor.

Şapka devrimi iflas etti, artık kimse şapka giymiyor. Şapka dışında İslamî serpuş giyenlere de fazla karışılmıyor. Bunca hürriyet varken şu kış aylarında başına zarif İslamî serpuşlar geçiren Müslüman hemen hemen yok gibi.

Şu yetmiş küsur milyonluk Türkiye'de sanırım fes giyen bir üstad Kadir Mısıroğlu bey kaldı.

Tesettür konusunda da büyük yozlaşma görülüyor. İslamî olmayan, Şeriata zıt olan yapay bir tesettür sanayi ve ticareti sektörü oluştu. Yekûn olarak bu sektörde her yıl milyarlarca dolar dönüyor. Yeni yapay tesettürde bir tek İslamî unsur yok. Hepsi Batıdan alınma giysiler, örtüler.

Belki artık yaygın şekilde fes giyilmez ama bilhassa kış aylarında niçin zarif kalpaklar, İslamî bereler takılmasın?

Milyonlarca Müslüman, İslamî kıyafet ve serpuşa, cep telefonlarına verdikleri önemin onda birini bile vermiyor.

İslamın hükümleri bir bütündür ve bu bütünün içinde giyimle kuşamla, serpuşla ilgili emirler, yasaklar ve öğütler vardır.

Yazık, bin kere milyon kere yazık ki, Türkiye Müslümanlarının büyük ekseriyeti yabancılaşmış ve yozlaşmıştır.

Yazık ki, biz İslamî kıyafete, serpuşa; Sihlerin kendi sarıklarına ve kıyafetlerine verdikleri önemin yüzde biri kadar önem vermiyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi