Suriyeli şebbihalarla Türkiyeli şebbihaların kıyasını yaptığımda karşıma inanılmaz benzerlikler çıkıyor… Bu da bana şeytanın asla uyumadığını ve sözüne sadık kaldığını gösteriyor… Evet, şeytan yaptı yapacağını ve ülkemizde de şebbihalar yetiştirdi…

Suriyeli şebbihalar zayıf ve silahsız Müslümanları yakalayıp sırtlanlar gibi her türlü saldırı aletlerini kullanarak acı çektire çektire (umarım çok acı çekmiyorlardır.) kahkahalar eşliğinde işkencelere maruz bırakıyorlar… Muhatabının yaşlı-genç-âlim-talebe olduğuna çok da bakmıyorlar… Müslüman olsun yeter…
 

Türkiyeli şebbihaların da ölüm listesinde Müslümanlar vardır… Ama her türden Müslümanları avlayamıyorlar. İlimden uzak kalmış, akidenin önemini bilemeyen, dininin kaynağını bilemeyen, temelini takvim yaprağı bilgileriyle ya da felsefeden oluşturan, araştırmayı sevmeyen kişileri kolaylıkla avlıyorlar… Hem de sırtlan ve şebbihalar gibi birbirlerinin av sahalarına konuk olarak!
 

Bu şebbihalar insanların inançlarına fikri-sukut füzelerini atarken yaptıkları tahribatın dumanlarından etkilenmiyorlar bile!

Kendilerinden yüz yıllarca önce atılmış akide tahrip bombalarını kendileri keşfetmişçesine ve ‘ vaayyy beee! Nasıl da düşünmüş!!!’ gibi sözleri işitmenin vereceği anlamsız zevk uğruna sırtlanlaştılar…
 

Suriyeli şebbihalar müslümanların can ve mallarına zarar vererek muhataplarını Allah’ın huzuruna tertemiz çıkarırlarken (İnşaallah şehidlerdir.) Türkiyeli şebbihalar zayıf ilimli Müslümanları Allah’ın huzuruna -Allah ve dinleri hakkında- çorba bir akideyle uğurluyorlar… Her iki şebbiha cinsi de cehennem ateşlerine odun depoluyorlar…
 

***
 

Nefes alıp verdikleri sürece (-tekfiri hak etmelerine rağmen-) tekfir etmiş değilim… Tekfir işi kadıların olduğu için tekfir etmem ama kâfir muamelesi yaparım. (arkalarında namaz kılmam vesaire…)
 

Suriyeli şebbihaların yapmış oldukları tahribat gözle görülüyor ve fiziki… Ama Türkiyeli şebbihaların yaptığı tahribatta barut kokusu gelmese de burun kemiğini kıran berbat bir bozuk akide kokusu geliyor…
 

Akidenin önemini anlayamayan kişiler için Türkiyeli şebbihalar sevimli gelebilir… Büyük bir ihtimalle bu makaleden pek de bir şey anlamayacaklardır… Çünkü ağzı laf yapan her sakallı âlim ve eleştirilmez!
 

‘Asla kendilerini dinden çıkartacak hataları yapmazlar! Hatalarını görmezlikten gelmek lazım’ derler… Ne var yani, sadece kendi fikrini söylüyo! Ne var bunda! Derler…

Ahh! Ah…
 

*Ateşle oynadıklarının farkına bir varmış olsalardı… 

*Akıllarını ilah yerine koyduklarının farkına bir varmış olsalardı…

*Allah’ı bilgisizlikle suçladıklarının farkına bir varmış olsalardı…

*Neye ne şekilde iman etmelerinin gerektiğini kaynağından bir öğrenmiş olsalardı…

*Dört büyük mezhep âlimlerimizin cahil yerine konduğunun farkına bir varmış olsalardı…

*Kendilerini –hak etmedikleri halde- müfessir, muhaddis ve fakih yerine koyduklarının farkına bir varmış olsalardı…

* Hangi inanç şekli kişiyi cehenneme atar? Sorusunun cevabını araştırıp öğrenmiş olsalardı…
 

***

Yazılarımı ısrarla anlamak istemeyenler için bu yazıyı niçin kaleme almak istediğimi hatırlatayım;
 

Allah’u Teâlâ tüm iman edenler için bakın ne söylüyor;

“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” (maide. 105)
 

Biz kendi inancımıza bakacağız…

Bu yolun bir özelliği var; kim saparsa, doğru yolda olanların ‘dini inançlarına pençe atıp’ zarar vermek ister…  
 

Bu güzel yolda ölünceye kadar dik kalmak için sapanlardan zarar görmemek lazım… İşte bu yazıda yerli şebbihalardan zarar görmemeniz için üstü kapalı-ama anlayana üstü açık- uyarılar yaptım o kadar…