Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Allah (c.c) dilerse; İş bitmiştir!

Allah (c.c) dilerse; İş bitmiştir!

 

“ De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı.” 
 
Açıklama:
 
Yerde ve gökte, gördüklerimiz ve göremediklerimiz her türlü ölü ya da diri her canlı ve cansız olan her şey, yüce Allah’ın bilgisi ve izni dâhilinde hareket eder… Allah’ın kontrolü dışında hiçbir güç yoktur… Hiçbir güç, Allah’ın dilemesi olmadan asla ve asla kılını dahi kıbırtadamaz!
 
Güç, Allah’ındır… Allah her bir hücreye hâkimdir… Her bir hücreyi dilediği şekilde yönetir ve yönlendirir… Hiçbir güç Allah’ın emrine itiraz edemez… Kesinlikle boyun eğmiştir… 
Allah’u Teâlâ, hikmeti ve imtihanı gereği bazen insan, ya da hayvan, ya da herhangi bir cansızı insana musallat edebilir… Koca bir devleti de musallat edebilir… Buna da gücü yeter… Eğer musallat etmeyi dilemişse o kişi hiçbir yere kaçamaz… Kaçamadığı gibi hiçbir yardımcı da bulamaz…
 
Tüm güçlerin gücü kırılır, musibeti ne engelleyebilirler ne de musibeti kaldırabilirler;
“De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: "Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz." De ki: "Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra siz yine şirk koşmaktasınız."(Enam Suresi, 63-64)
(Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyen olan (Allah) dan başka bir koruyucu yoktur."
 
Güçlü olduğunu iddia edenlere meydan okumadır bu… Allah’u Teâlâ sanki şöyle der;
‘Ben dilersem gözle görülmeyen küçüklükte bir mikropla da size zarar veririm, tam tersi bir ülkeyi size musallat ederek de zarar veririm…’
 
Ve biz Müslümanlar iman ediyoruz ki bize zarar verecek olan kişi ya da kişiler her ne kadar da kendi iradeleri doğrultusunda zarar verdiklerini zannetseler bile ancak Allah’ın takdir ettiği kadar zarar verebilirler…
 
Allah, kuluna bir hayır dilediği zaman da hiçbir güç buna engel olamaz… Oluk oluk hayır aktarır, hiç kimse hayır musluğunu kısamaz… Yeter ki Allah hayır vermeyi dilemiş olsun…
 
Okuduğumuz bu ayet bizlere Allah’ın sosyal hayatımıza müdahil olduğunu, ‘asla ve asla dünyayı yaratmış da ahreti bekliyor’ olmadığını gösteriyor… İnsana isabet eden hayırlar ve şerler yaz, kış; geceli gündüzlü ve her an olabilmesi bu tezimizi doğruluyor…
 
Mademki musibetler ancak Allah’ın dilemesiyle ortadan kalkar, neden insanlar başka varlıklara el açarlar ki?
 
Yetiş ya filan! Derler ki?
Allah’u Teala bir musibet gönderecek ve o çağrılan varlık o musibeti ortadan kaldıracak!!!
Madem böyle güçleri varmış neden yıllardır akan Müslüman kanlarına bir son vermezler bunlar? 
 
***
 
Bu okuduğumuz ayet bizlere çok güzel mesajlar verir… Şimdi de maddeler halinde almamız gereken derslere bir bakalım;
Çıkarılan dersler
 
1- Başımıza gelmiş ve gelecek tüm hayırlar ve musibetler tesadüf eseri değildir.
2- Madem musibetler Allah’tan gelmiş olacak o zaman isyan etmenin hiçbir mantığı kalmıyor.
3- Musibetleri gönderen, o musibeti kaldırmaya da güç yetirendir. O zaman sadece Allah’tan yardım istenmeli.
4- Tüm güçler Allah’ın kontrolündedir…
5- Tüm iradeler Allah’ın kontrolündedir.
6- Allah, kendisine dost olmamızı istiyor.
7- “De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.” 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Feyzullah Birışık Arşivi