Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Her an duadasın

Her an duadasın

Dua, kimi zaman ezilenlerin ilk ve son çağrısı olur ve karanlığı delip geçer.

Bazen bir savaş meydanından yükselir ve en gelişmiş silahlara dahi meydan okuyarak çelik bir bileğe dönüşür. Böyle zamanlarda, Allah o yiğitlerin güçsüz bedenine öyle bir güç verir ki, bu güç bütün insanlığın vicdanını ayağa kaldırır.

Bazen, bir yoksulun dudakları arasından, riyasız ve samimi sözlerle dökülür ve menziline buradan ulaşır. Kimi zaman da bir babanın evladı için muradı olur, açılmayacak sandığınız kapıları aralar ve yeni bir sabaha doğar.

Dua her an her yerde sığındığımız bir kaledir ve biz o kalenin hep yakınındayızdır.

Dua aynı zamanda, bizim konumumuzu ve bulunduğumuz noktayı da işaret eder. Yani bu bir yerde, “Allah’ım ben kulum, sen Allah’sın” demektir. Allah’ın huzurunda olmak, bize insan olarak nerede durmamız gerektiğini öğretir ki, bu bizi kibir, büyüklenme, bencillik ve duyarsızlıktan korur, gerçek huzura götürür.

Gerçekleşmemiş hayaller, yeşermeye yüz tutmuş umutlar dua ile yakınlaşır ve sahibine ulaşır. Böyle durumlarda dua bizler için hem umut olur hem de iç rahatlığı...

Meramımızı dua ile dile getirerek ümidimizi korumaya çalışırız. Korku ve kaygılarımız ortadan kalkar. Duadan uzak kaldığımızda ise, kendimizi yalnızlık çöllerinde susuz, sevgisiz ve korunaksız hissederiz. Çünkü her nerede olursak olalım, yalvaracağımız ve yardım talebinde bulunacağımız tek varlık Allah’tır. Dua ile benlik duvarlarını aşarak bütün zaman ve mekânları geçer ve Allah’a yakınlaşırız.

Duadan uzaklaşan nice insanlar her türlü konfora sahip iken huzur ve sükûnetten yoksun kalırlar. Çünkü huzur, Allah’a yakınlığımız sonucunda doğar ve bizlere oradan çağıldar. Yalnızlık ise kişinin duadan ve Allah’ın rızasından uzaklaşması ile ortaya çıkar. Dua ve teslimiyet azaldıkça, ruhi hastalıklar artmakta ve insanlar güven duygularını kaybetmektedirler. Çünkü dua ile kişi maddi âlemden manevi âleme doğru çekilir ve Allah’ın yardımını yakınında hisseder. Kutlu bir yürüyüştür bu. Bu yürüyüşte kişi bütün endişe, korku, yalnızlık, umutsuzluk gibi ızdırap veren duygulardan korunmuş olur. Çünkü Allah’ın huzurunda olduğunu bilmekte ve bu bilinçle yanmaktadır.

Yapılan araştırmalar, dua eden hastaların iyileşme süreçlerinin daha hızlı olduğunu ve bu kişilerin depresyon, kaygı bozukluğu gibi sorunlarla daha rahat başa çıkabildiklerini göstermektedir.

Nihayetinde hepimiz birer insanız ve Allah’ın yardım ve inayetine ihtiyaçlıyız. Dolayısıyla bizi rahmeti ile kuşatan Allah’a yakarmalı ve kul olduğumuzu unutmamalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi