D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Peçeli Marlin!

Peçeli Marlin!

 

Örtü, çarşaf ve peçe…Örtünmenin, tesettürün çok çeşidi, tarzı, şekli var.
Bir zamanlar Türkiye’de bunun tartışması çok yapılırdı. “Üniversitelerde hangi örtü serbest sayılmalı?”
 
Merhum ilk YÖK Başkanı İhsan Doğramacı Hoca zamanında bir formül bulmuştu: Türban!
 
“Türban”, batıda, Fransa’da Türk usulü örtü demekti, belki de “tülbent”ten bozulmuş bir kelime idi. Başörtüsü yerine “türban” denilince her halde bir duraklama oldu. Ne de olsa batıya gidip orada Fransızcalaşmış –adeta vaftiz olmuş- bir kelime sözkonusu idi.
Bir süre sonra “türban” da örtü karşıtlarını kesmedi. Örtünme, tesettür yerine umumen  türban denilmeye başlandı.
 
28 Şubat’ın ufunetli günlerinde anamız- ninemiz usulü baş bağlamanın siyasal simge olmadığına dair lâflar dolaştı, fakat bir sonuca varılamadı.
 
Modernleşme maceramız, örtüyle çatışma dönemini şimdilik geride bırakmışa benziyor. Üniversitelerde, hatta kurumlarda örtülü hanımlar okuyabiliyor, çalışabiliyor. Bu fiili durumun zamanla hukuki zemine kavuşturulması beklenebilir.
 
Bu arada aşırı modernleştirmecilerimiz çarşaf ve peçe karşısında “türban”ı kabule müheyya hale gelmiş görünüyorlar.
 
Bu korkular ne zaman tam olarak silinir bilinmez. Modernliğin örtünün içine girebileceği, onu dönüştürebileceği ihtimali nedense bunların aklına gelmez.
Mekke’de elbette örtüsüz hanım yok. Örtünmenin her türlü çeşidi ise var!
Örtünmenin mahiyeti üzerinde beni düşünmeye sevk eden bir örnekle hem de Mekke’de karşılayacağımı pek ummazdım. Kaldığımız otelin lobisinde peçeli bir hanımın çantasındaki resim dikkatimi çekene kadar!
 
“Peçeli” dediysem, bunun da çeşitleri var. Bir yarım peçeliler var, burnun üstünden itibaren. Bir de sadece gözleri açık bırakan tarzı var. Bir tarzı daha var ki, buna “tam peçeli” demek gerekir her halde.
 
Gördüğüm hanım bu sonuncu türdendi. Dikkatimi bu yönüyle çekmedi.
Omzundaki çanta yakından görününce, dikkatten kaçması da mümkün değildi.
Tamamen siyah giyinmiş hanımın çantası da siyahtı. Fakat üzerinde bir açık saçlı hanımın baş resmi vardı.
 
Sinemanın girdiği her yerde (girmediği yer var mı acaba!) herkesin tanıdığı, Amerikan sinema sanayinin gelmiş geçmiş en ünlü kadın oyuncularından birinin baş resmi idi bu.
Marlin Monroe!
 
“Marlin” hayatında, filmde olsun peçeye girmiş olabilir mi?
Ben hatırlamıyorum. Ama hayli açık filmler çevirdiğini, böylece şöhret kazandığını herkes biliyor.
 
Peki bu buralarda, yani Arabistan veya civarındaki ülkelerde bilinmiyor olabilir mi? Yani bu hanım bu çantayı Marlin’i tanımadan seçmiş olabilir mi?
O bilmese bile yanındaki eşi biliyor olmalıdır!
 
Modernliği yeniden düşünmemiz gerekiyor gibi geliyor bana. Belki de kıyafetle, şekille önüne geçilebilen bir şey değil modernlik!
 
Dünya kapitalizmi örtülüleri de kuşatıyor. Onları kendi görünüşlerinin zıddı konularda bile reklam nesnesi haline getirebiliyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi