Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuklarımıza örtüyü nasıl sevdirebiliriz?

Çocuklarımıza örtüyü nasıl sevdirebiliriz?

“Biri on sekiz diğeri on altı yaşında iki kız annesiyim. Küçük kızımla bir sorunum yok ama büyük kızıma tesettürü sevdiremiyorum. Küçükken, baskı yapmayalım, isteyerek örtünsün dedik. Ama İmam Hatip okuluna vermemize rağmen okuldan geldikten sonra başörtüyü çıkarır ve arkadaşlarına uyardı. Kızım arkadaşlarından çok etkileniyor, bu sorunların nedeni biraz da bu… Şu an liseyi bitirdi ama arkadaşlarına uyduğu için dersleri ciddiye almadı ve üniversiteyi kazanamadı. Şimdi evde, hiçbir ideali yok, dini konularda mesafeli… Bu konuda çok sıkıntımız var, bir çıkmazın içindeyiz…” (Nurdane K.)

Bir genç kızın tesettürü ve tesettürün şahsında dini argümanları sahiplenmesi ve bunu bir yaşam tarzı olarak görmesi için, önce ona Müslümanca bir duruş ve şahsiyetin kazandırılması gerekir. Bu minvalde yapılacak olan çalışmaların başında anne babanın örnekliği teşkil eder. Sonra da yakın çevrede yaşayan örnekleri hayatımızın içine dâhil etmeliyiz. İlk aşamada tesettürün, tedricilik açısından onun beğenisini kazanacak bir formda olmasının faydalı olabileceğini düşünüyorum. Ancak genç kızın öncelikle tesettürün bir sorumluluk olduğuna inanması ve sevmesi esastır. Çocuklarımıza tesettürün cinsel kimliğimizi örtmesi ve gerçek manada şahsi hüviyetimizi öne çıkarması gerektiğini olgularla anlatmalıyız.

Toplumumuzun genel bir fotoğrafını çektiğimizde, dini hassasiyetlerin daha çok görsel ve yüzeysel alanda kaldığını görürüz. Özellikle gençler üzerinde derinlemesine bir analiz yapacak olursak bilinç ve tasavvur olarak kesinlikle din ile irtibatın çok zayıf kaldığına şahit oluruz. Çevremizde, sulandırılmış, anlamından koparılmış, bir takım şekilsel objelere takılıp kalmış bir başörtüsü anlayışı ve bu anlayışı yansıtan genç kızlar görmekteyiz. Bunların çoğu özendirilmiş fakat bilgilendirilmemiş bir kitleden oluşmaktadır. Bizim her şeyden önce çocuklarımıza İslami bir şahsiyet kazandırmamız ve onlara bilinç vermemiz gerekir. Bunu başarabilirsek, alacakları görevler, toplum içindeki takınacakları tavırlar ve nasıl örtünmeleri, nasıl davranmaları gerektiği konusu kendiliğinden şekillenecek ve kızlarımız başörtüsünün İslami kişiliğimizin de bir parçası olduğunu bilerek yaşayacaklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi