Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuğun imanı

Çocuğun imanı

Babası, asgari ücretle çalışan bir işçi çocuğu yolda 500 TL bulur ve hemen okul müdürüne gider ve parayı teslim eder. Nihayet araştırmalar sonucunda, bulunan paranın bir imama ait olduğu ortaya çıkar. Çocuğa bu parayı cebine koymak yerine neden okul müdürüne getirdiği sorulduğunda ise, “Allah’tan korktum, günah olur, sonra Allah beni sevmez” cevabını verir. Burada çocuğun Allah’ın sevgisini kaybetmekten korktuğu ve dürüstlüğün Allah’ın sevgisine ulaşmada bir yol olduğunu bilerek haraket ettiğini görmekteyiz. Yani çocuk Allah’ın sevgisini kaybetmekten korkuyor ve O’nun razı olmayacağı bir şeyi sahiplenmekten vazgeçiyor. Çocuğun bu davranışı toplumsal vicdanı harekete geçirdiğinden insanlarımızın ilgisini celbetti ve olay uzun süre konuşuldu.

Günümüz eğitim metodu ile yetiştirilen çocukların hayatla bağları haz ve heves boyutunda devam ediyor ve bu alanda destekleniyor. Doğal olarak, çocuklar ötekinin duygu düşünce ve gereksinimlerini dikkate alamıyor, sadece kendi hevesleri doğrultusunda hareket ediyor ve kendileri için yaşıyorlar. Paylaşmayı bilmiyorlar, iyilikseverlik, dürüstlük ahlak maneviyat, sevgi saygı, paylaşım bu çocukların dünyasında hiç bir şey ifade etmiyor. Doğal olarak, insanlığın unutulduğu bir çağda, yoksul bir çocuğunun bulduğu parayı gerekli mercilere iletmesi hepimizin ilgisini çekiyor.

Yolda bulduğu parayı gerekli mercilere uluştıran bir çocuğun bu davranışı bizlere, çalma, gasp, taciz, adam öldürme ve yaralama gibi suç faktörlerinin yoksullukla açıklanamayacağını da gösteriyor. Zira Allah sevgisi ile büyüyen bilinçli bir kişi yaşadığı mahrumiyetin boyutu ne olursa olsun, kendisine haram kılınan bir eylemin içine giremez. O bunun kendisini Allahın rızasından ve sevgisinden mahrum bırakacağını bilir ve vazgeçer. Vazgeçmek burada kişinin imanı ve teslimeyeti ile doğrudan orantılıdır.

Bizler çocuklarımızı Allah sevgisi ile yetiştirmek istiyoruz ve topluma da bu bilinçle katılmalarını bekliyoruz. Eğer bunu başarabilirsek, maruz kaldığı şartlar ne olursa olsun, çalmayan, kul hakkı yemeyen, öldürmeyen, insanlara zarar vermeyen gönlü erdem yüklü nesiller ortaya çıkacaktır ki, bu nesiller toplumun kurtuluşu için bir ümittir.

Şu bilinen bir gerçek ki, dünyevi hiçbir kariyer eğitim ve ya ekonomik refah bir insanı gerçek manada iyi ve iyiliksever yapmaya tek başına yeterli değildir. Bunun için, çocuklarımız akli ve kalbi olarak manevi bir iklimde yetişmeli ve önce insan olmayı öğretmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi