Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Suriye’de krizin neresindeyiz?

Suriye’de krizin neresindeyiz?

 

Krizin sonuna yaklaşıldı gibi.. Esad zulmünden kaynaklanan kriz bitecek, iktidar arayışları ile ilgili krizler yaşanacak..
 
Rusya artık Suriye’ye daha mesafeli. İran ise Esad’dan hem vazgeçmiyor. Hem de bu bataklığa daha fazla saplanmak istemiyor. Suriye’de Ahmedi Necat, Esad’la birlikte batıyor çünki. Bu süreçte görünen o ki, Ahmedi Necat en az Esad kadar kayba uğradı..
Ahmedi Necat kendini artık sünni dünyaya anlatamaz.. Bırakın sünni dünyaya kendini anlatmasını, kendini Hamaneye, kendi Meclisine, kendi halkına bile anlatamıyor.. Kum, Ahmedi Necat’a destek vermiyor.. Bu süreç İran’da ciddi bir yönetim zaafını da ortaya çıkarttı.. Özellikle Hamaney, Ahmedi Necat, Meclis, Devrim Muhafızları, Halk ve Bazar, Kum arasında bu anlamda derin bir görüş ayrılığı var..
 
Kum’un tepedeki isimleri, Tahran’da tepedeki yönetim erki ile içiçe geçmiş durumda ve her kurumun kendi içinde bir kozmik mollası bulunuyor..
 
Ahmedi Necat’ın, Hüccetiyesi, bizdeki 7’ler, 40’lar gibi bir kapıya açılıyor..
Anayasaya göre Hamaney İmam. Yani dünya Şiasını temsil ediyor.. Tahran’da oturmakla birlikte, Tahran’dan yönetilen İran da onun elinin altındaki ülkelerden biri.. Yani Hamaney Ruhani konseyin başı. Ekümenik/Evrensel bir sıfatı var.. Ahmedi Necat İran’ın devlet başkanı. Öte yandan bu düzenin garantörü olan bir de devrim muhafızları var..
 
Devrim muhafızları, bir devrimi gerçekleştiren, o günün gençleri, bu günün ihtiyarları, bir de, bu gün genç olarak, devrimin ruhuna sahip çıkan ve değişen şartlara göre devrimin bir tecdid hareketi ile geleceğe taşınmasını savunanlar..
 
Gelenekçiler, İmam Humeyni’nin şahsında devrimi savunuyorlar ve onu herkesten kıskanıyorlar. Ona şükran duyulmasını ve ilkelerinin savunulmasını istiyorlar.. Gençler ise, bizdeki “kökü mazide olan ati” iddiasındalar.
 
Devrim muhafızları, derin İran’ı temsil ediyor aslında..
 
Bazar bir alem.. Eski Cumhurbaşkanı Rafsancani, Molla kişiliğinin yanında bugün Bazar’ın sözcüsü gibi.. İran’ın Turgut Özal’ı bir bakıma.. Şimdi rejim içindeki reformculara yakın duruyor.. Geçen zaman içindeki tecrübelerden yola çıkarak yeniden yapılanmanın, açıklık, şeffaflık, katılımcılık, çoğulculuk, İnsan hakları gibi konularda, Hukuk devletinin gereklerine uygun yeni bir yapılanmaya gidilmesini istiyor..
İran’da aslında bütün tarafların kayıt dışı hesaplarının, büyük ölçüde Türkiye’de bulunduğuna dair de bir iddia var.. Dubai’de de var bu paralar, Avrupa’da, Rusya’da, Lübnan’da da.. Sanırım İran’ın Türkiye ile ilgili krizinde bu paraların da etkisi var..
Ahmedi Necat biliyorsunuz Meclis’te konuşturulmadı. Bazar Cumhurbaşkanına güvenmiyor.. Hamaney’le de aralarında sorunlar yaşanıyor, devrim muhafızları ile de..
Ahmedi Necat aday olamayacak ama, Ahmedi Necat’ın istediği aday da Hamaney’in onay vermeyeceği bir isim olarak şimdiden Rehberlik ile Cumhurbaşkanlığı arasında polemik konusu oldu..
 
Ahmedi Necat rehberin yetkilerini kısıtlamak istiyor. Esasen bu İran rejimi açısından  mümkün değil. Çünki Hamaney bunu veto eder.. Cami ile iktidar arasına bir çizgi çekmek, devrim muhafızlarının da desteğini almaz. İşin içinden çıkılmaz bir hal almasının asıl sebebi, Ahmedi Necat’ın kayın pederi üzerinden ilanı beklenen ve zuhuru gerçekleşen kayıp imamın Hamaney’i değil Ahmedi Necat’ı muhatap alması..
Burada teolojik bir sorun var. Mehdi zuhur ettiğinde naib imamın yetkisi son bulur.. Peki ya, zuhur gerçekleşmiş, ama ilan gerçekleşmemişse ne olacak.?
Sanırım Suriye ve Irak, Yemen ve Lübnan krizinde de böyle bir sorun yaşanıyor, izlenecek politikaların belirlenmesinde..
 
Ahmedi Necat, Cumhurbaşkanlığından rehberin yerine çıkmayı arzu ediyor olabilir mi? Böylece kendine uygun bir Cumhurbaşkanı ile yoluna devam etmek isteyebilir.. Ama peki bu nasıl olacak.. İran bu konuyu kendi içinde çözemeyecek olursa ne olur?
Ahmedi Necat’ın kararlarının arkasında “Masum bir imam” varsa, o zaman onu kim, nasıl ikna edebilir.. Din, siyaset, ideoloji hepsi birbirine karışınca bu tür vakalar olur..
Nisandan sonra İran, Haziranda yapılacak seçim için kendi içinde döndüğünde ve iç hesaplaşmalar öne çıktığında Suriye ile daha fazla ilgilenemeyeceğini düşünüyorum..
İran’da işler kontroldan çıkarsa İran’a yazık olur.. İran bu şekilde Suriye’ye giderken evdeki huzurundan da olur.. Şimdi Ahmedi Necat Hükümeti, başkenti Tahran’dan taşımayı düşünüyormuş.. Rehberliğin siyaset üzerindeki yetkilerini kısıtlamanın yollarını arıyor, ama bunu nasıl başaracak ve İran halkından bu talepler nasıl bir tepki alacak, bunu bize zaman gösterecek. Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi