Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İki saatlik yürüyüş - 1

İki saatlik yürüyüş - 1

Üç beş kadın, bir parkın etrafında koşar adımlarla yürüyorlar. Yüzlerinde bir telaş var ve attıkları her adımda biraz daha tedirgin oluyor, anlamsız gözlerle etrafa bakıyorlar. Gayri ihtiyarı sorduğumda, haftanın belli günlerinde buraya gelip yürüdüklerini ve bu şekilde kilolarından kurtulmaya çalıştıklarını ifade ettiler. Peki, faydalı oldu mu? dediğimde ise, “Boğazımızdan kesmediğimiz sürece pek etkili olmuyor, veriyoruz ama kısa sürede aynı kiloları yine alıyoruz” dediler.

Memnuniyetsizlikleri gözlerinden okunan o kadınların görüntüleri zihnimi uzun süre meşgul etti. Düşünün, hayatınızdaki pek çok eksikliği ve içinden çıkamadığınız sıkıntıları yiyerek telafi etmeye çalışıyorsunuz ama olmuyor. Diğer taraftan ise, size ikonlaşmış bir kadın profili çiziliyor ve bu profile uymadığınız sürece eksik, yetersiz ve değersiz görülüyorsunuz. Batı’dan gelen bu tipoloji ulaşılmaz oluyor ve bütün enerjinizi, emeğinizi, vaktinizi bu kriterlere ulaşabilmek için harcıyorsunuz. İç dünyanızda ise büyük bir mahrumiyet ve yoksulluk yaşıyorsunuz.

Çünkü vaktinizi ve emeğinizi sizden olmanızı istedikleri kalıplara uyum sağlamak için harcıyor ve bunun için çaba gösteriyorsunuz.

Biraz daha fit olabilmek için her yola başvuruyorsunuz. Bildiğiniz ya da bilmediğiniz kaynaklardan diyet listeleri, bitkisel-kimyasal destekli ürünler, aletler, yürüyüş vb. spor etkinlikleri ve cerrahi yöntemler… Ardı sıra sürüp gidiyor.

Diyelim ki kilolarınızdan kurtuldunuz, ince ve zarif bir görüntüye sahip oldunuz.

İstediğiniz gibi konforlu bir hayatınız da oldu, peki bunlar sizin iç huzurunuzu sağlamaya tek başına yeterli midir? Neden hâlâ umutsuz ve yorgunsunuz?

Elbette kilo insan sağlığı açısından da sorun teşkil eden bir durumdur ve sağlıklı beslenme ile bu sorun ortadan kalkmalıdır. Ancak insanın kendisiyle barışık olması, bir insan olarak kendine değer vermesi, kendini olumlu ve olumsuz taraflarıyla kabul etmesi çok daha önemlidir. Aksi takdirde kişi, rüzgârın önünde savrulan bir yaprak gibi nereye gittiğini ve niçin gittiğini bilmeden hareket edecek ve hiçbir zaman kendisi olamayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi