Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Mürsi ne yapmak istiyor?

Mürsi ne yapmak istiyor?

 Müslüman Kardeşler iktidara geldikleri yerlerde pek parlak bir performans sergileyemediler. Elbette sorunları yumak gibi ve göğüslemek zorunda oldukları birikmiş yığınla mesele var.   Bunlar doğru ama doğru olan başka bir şey daha var. O da Müslüman Kardeşlerin çıkardığı ve iktidara getirdiği isimlerin meydan okumalara karşılık verecek çapta olmamaları. Birisi, Boston patlamalarıyla alakalı olarak şöyle bir yorumda bulunuyor: İçimizdeki cahiller ve yetersizlik ve dışımızda da desiseci düşmanlar yüzünden kazanımlarımız tehlikeye giriyor.  Mürsi’den önce Mısır’da İhvan adayı Hayret Şatır idi. Bir işadamı.  Şu veya bu sebeple adaylıktan düşürülmeseydi Mürsi’nin yerini alacaktı. Esas oyuncu veya aday oydu. Esefle söylemem gerekir ki, geçseydi de netice değişmezdi.  Mısır’da İhvan’ın iktidara gelmesinin sembolik değeri fazla.  Kimilerine göre yedi bin yıl sonra Firavunlar sistemi değişti. Mürsi de Hazreti Yusuf gibi hapisten iktidara yürüdü. Elbette meselenin böyle sembolik bir değeri var. Lakin Mürsi’nin bunu çok iyi değerlendiremediği anlaşılıyor.  Aldığı kararlardan, ikircikli tavırlarından atadığı hükümete ve danışmanlarına kadar sorunlu olmayan bir yöne bölge bulunmuyor. Kimileri Mürsi’nin 100 günlük karnesini çıkardılar.  İhvan’ın çıkardığı karnede hep iyi veya pekiyi var. Diğerlerinin verdiği karneler ise kırıklarla dolu. Elbette Mürsi sihirbaz değil. Mısır gibi potansiyeli büyük ama insan yapısı ve kalitesi çok bozuk bir ülkeyi idare ediyor. Lakin muhalifleri gibi devleti ve organlarını ele geçiriyor demeyelim ama en hafifinden; iktidarı paylaşmadığını söylenebilir. Bunun dışında bölgede kendisine yardım edecek kurulu bir yapı da yok. Körfez ülkeleri Mürsi’den çok muhaliflerine destek çıkıyor.  Bunun getirdiği elbette ki ek mazeretleri var.

¥
Mürsi’yi çevreleyen şartlar böyle ama peki Mürsi’nin zati performansı nedir? Son sıralarda İslami camiadan çok kişi hayal kırıklığını dile getiriyor. Bunların sonuncularından birisi Nebil İvadi adlı davetçidir. Dengeyi tutturamadığını söylüyor ve kendisini getiren kitlelerin hilafına İran’a meylettiğini ifade ediyor.  Zorlama ile bunu sistematik bir biçimde yapmaya çalışıyor. İran’la ilişkisini de geliştirebilir ama bunu Suriye hesabına yapıyor ve Suriye davasını gölgeliyor. Suriye hakkındaki dörtlü mekanizma fikri bir işe yaramamıştı. Suudi Arabistan Mürsi’ye şu veya bu sebeple destek olmuyor olabilir ve bu konuda tutumu eleştiriye de açıktır. Bununla birlikte, Suriye dörtlüsünden ilk çıkan Suudi Arabistan oldu. Mürsi ise zorlama ile bunu yaşatmaya çalıştı. Burada haklı olan Mürsi değil Suudi Arabistan’dır. Zira bu mesele mücerrep yani denenmiş ve sınanmış bir meseledir. Keşfedilmemiş yanı yok. İran yanlış tarafta ve bundan vazgeçmek de istemiyor aksine bu kurullarla meseleyi yayma ve tarafları oyalama derdinde. Mürsi yabancıların Suriye’ye müdahalesine karşı çıkıyor. Münsif Marzuki gibiler de öyle. Tamam bunun esbab-ı mucibesi ve haklı gerekçeleri var. Bununla birlikte geriye iki hal çaresi kalıyor. Siyasi çözüm veya rejimin kaldığı yerden devam etmesi. Siyasi çözüm için diyalog ve müzakere olması gerekir. Lakin mutlak bir yapı ile nasıl bir diyalog ve müzakere biçimi geliştirilebilir? Mübarek Esat’tan bin kere ehvendi lakin kendileri Mübarek’e yol bulabildiler mi? Heyhat! Şimdi Ürdün Kralı İkinci Abdullah, Maliki ve İran’a kadar herkes siyasi çözüm diyor. Lakin İran ekseni siyasi çözümden Beşşar’ın kalmasını anlıyor. Mesele bu mecraya girdiğinde ve tavsadığında Esat’ın iktidarda kalma şansı her saniye artacaktır.  Kanlı bedel de boşuna gidecektir. Zaten bu muhali taleptir. Bu saatten sonra uzlaşmanın yolu bulunamaz.
¥
‘Çıkmayan candan umut kesilmez’ hesabı Mürsi İran’a Suriye meselesiyle alakalı olarak bir heyet gönderdi. Gizli misyonlu bu heyetin kimin tarafından gönderildiği de anlaşılamadı. Dışişleri ile başkanlık bürosu birbirine girdi. İran’ı dize getirmeden kendi kendilerini nötr hale getirdiler. Nebil İvadi’den sonra Mürsi’yi en fazla eleştirenler arasında Suriye Müslüman Kardeşleri mensupları geliyor.  Züheyr Salim bunlardan birisi.  Mürsi Suriye’ye müdahale edilmesine karşı çıkarken kendisi en yanlış tarafta duruyor. Siyasi müdahalesi yanlış. Pişmiş aşa su katıyor. Halledecek gücün varsa ortaya koyarsın yoksa kenarda beklemesini bilirsin. Gölge etmezsin. Mürsi ikisini de yapmıyor. Daha da acısı Mürsi’nin Putin ile bir araya gelmesi sırasında sarf ettiği sözler. Rusya ile ilişkileri geliştirme adına Suriye halkını kurban ediyor. Yansıyan veya dediği aynen şudur: Rusya ile Suriye’ye aynı pencereden bakıyoruz. Daha doğrusu görüşme ile alakalı olarak tarafından şu açıklama yapılmıştır: Rus tarafıyla Mısır’ın görüşmelerinde temel mesele Suriye meselesi olmuştur. Rusya’nın Suriye ile ilgili tutumunu takdirle karşılıyoruz ve temelde Mısır’ın tutumundan farklılık arz etmiyor. Bunu söyleyen Rus tarafı değil maalesef Mısır tarafı. Bu Tansu Çiller’in bir zamanlar Moskova ziyareti sırasında söylediği ve akıllara durgunluk veren cümlesine benziyor: Kafkaslara Rusya ile aynı pencereden bakıyoruz. Çaresizlik mi acemilik mi çaylaklık mı? Hepsi de var. Yanlış olan Ruslarla görüşme değil, Ruslarla aynı pencereyi paylaşmaktır. Galiba Mürsi bir şeyler yapmak istiyor ama yüzüne gözüne bulaştırıyor. Ahmet Davudoğlu, Salihi ile Suriye konusunda anlaşamıyoruz demiştir. Davudoğlu’nun anlaşamadığı Salihi ve İran takımıyla Mürsi ne anlaşacaktır? Daha önce de Mürsi İran’ın çözümün değil, sorunun parçası olduğunu söylemişti. İran mı değişti sorun mu? Kaldı ki, İran mihveri Suriye’den sonra Irak’ta Sünnilere yönelik olarak ikinci cephesini açmıştır. Sorunlu noktalara bir yenisi daha ilave etmiştir. Biz İhvan’ı keyfimiz için veya yanlış yapsın diye desteklemiyoruz. İhvan için İslam’ı değil İslam için İhvan’ı destekliyoruz. Yolları ayrıldığında bizim de yollarımız ayrılır. Kimse masum değildir.
Netice: Başkasının yanlışını ve zulmünü görmek kolay ama mühim olan başkalarının yanlışını görmekten ziyade o yanlışlara düşmemektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi