Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hangi kategoride yer alıyorlar?

Hangi kategoride yer alıyorlar?

Eskiden Anadolu kadınının başörtü ile irtibatı üç gerekçeye dayanırdı. Bunlardan biri, geleneksel örgünün içinde şekillenir ve kadının kimliği ile bütünleşirdi. Bu hanımlar, büyüklerinden öyle gördükleri için başlarını örterlerdi fakat bunun İslami bir sorumluluk olduğu konusunda yeterli bilgi ve bilince sahip olmazlardı. Örtüyü geleneksel bir simge olarak gören bu kimseler, düğüne derneğe gittiklerinde ya da köylerinden uzaklaştıklarında başlarını açar ve geri döndüklerinde tekrar takarlardı. Bu hanımların kendilerine has bir örtünme stilleri vardı. Eşarplar önden tavşankulağı yapılır ve bir tutam saç yüzün üst kısmından aşağı doğru sarkardı. Yıllardan beri Müslüman kadının bilinçli olarak taşıdığı örtüyü, geleneksel kalıplara sokmaya ve aslından uzaklaştırmaya çalışan zihniyetlerin referans verdiği örtü işte bu örtüydü.

Kadının örtünme gerekçelerinden bir diğeri ise, yaş ve yaşa hürmetti… Belli bir yaşın üstündeki hanımlar, yaşlarının verdiği olgunluğa binaen örtünür ve bunu bir tür saygınlık ifadesi olarak görürlerdi. Bu hanımlar da genellikle “kırkımdan sonra kapanacağım” diyen ve örtünün kendisini muteber kılacağına inanan hanımlardı.

Üçüncü kategoride yer alan kimseler ise, Allah emrettiği için örtünen ve örtüyü İslami usullere göre taşımaya gayret eden hanımlardı. Bilinçli kadın, örtünün edep ve haya ile bir bütün olduğunu bilir, vakarlı bir duruş sergilerdi. Yani örtü aynı zamanda, kadının iffeti ahlak ve maneviyatı ile bütünleşir ve kendisini muteber kılardı. Örtü kadını kötü bakışlardan korur ve özgür kılardı. Bu yönüyle başörtüsü özgürlüğün de bir simgesiydi. Onlar Allah’ın “örtün” emrine tabi olurken, vücutları üzerinde tasavvur haklarının olmadığını ve her şeyin yaratıcıya ait olduğunu idrak eder Allah nasıl örtünmelerini emrediyorsa öyle örtünürlerdi.

Onlar Allah’ın emrine boyun eğmiş ve teslim olmuşlardı:

“Ey Peygamber, mümin kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar ırzlarını korusunlar. (yüz ve el gibi) görünen kısımlar hariç ziynet (yer) lerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynetlerini kocalarından yahut babalarından yahut kocalarının abalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut erkek kardeşlerinden yahut erkek kardeşlerinin oğullarından yahut kız kardeşlerinin oğullarından yahut Müslüman kadınlardan yahut sahip oldukları kölelerden yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri ziynetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz” ( Nur-31)

Bu gün, hangi kategoride yer aldığını anlayamadığımız bir tesettür anlayışı daha ortaya çıktı ki, bu hanımlar özellikle gençlere yozlaşmış bir tesettür anlayışı empoze ederek büyük zarar veriyorlar. Sorduğunuzda hepsi “inandığım için örtünüyorum” diyecektirler. Fakat abartılı makyajları, kısaltılmış etekleri, daracık pantolonları, deve hörgücünü andıran başları ve bir de bütün bunların üstüne, edep ve haya sınırlarını aşan tutum ve davranışları ile bu hanımlar Müslüman kadının örtüsüne ve itibarına büyük zarar getirmektedirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi