Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Tesettürü ruhundan uzaklaştırdılar

Tesettürü ruhundan uzaklaştırdılar

Her şeyin bir ruhu ve kendi içinde bütünlüğü vardır. Eğer bu bütünlüğü koruyamazsanız o şeyi aslından koparır ve ruhunu öldürürsünüz. Tesettür konusu epeydir bizim toplumumuzda ruhundan ve maksadından uzaklaştırılmış bir meseledir. Bunda tabiî ki, ticari kaygıların büyük etkisi var.

Geçtiğimiz günlerde okurlarımızdan biri, mail adresime bir tesettür modası dergisinin planladığı kapak kızı yarışması ile ilgili haberi göndermiş. Konuyla ilgili açıklamalarında dergi yöneticilerinin henüz bu yarışmanın resmi olarak ilan edilmediğini ve proje aşamasında olduğunu ifade ettiklerini belirtmiş ve bu tür yarışmaların getirebileceği zararlardan söz etmiş.

Tamam, tesettürün cılkını çıkardılar, sokaklarda çikolata paketi gibi ambalajlara bürünmüş garip görüntüler hakim… Kadınlar artık sadece inandıkları için örtünmüyorlar. Daha iyi bir evlilik yapabilmek, daha fazla itibar görebilmek için, ya da olur ya ahirette işimi kolaylaştırır düşüncesi ile örtünenleri sayıları gittikçe artıyor. Tesettür defileleri, moda programları, medya ve siyaset çevresinde boy gösteren modern tesettürlü hanımlar, başörtü reklamları ve mankenler, bazı entel kadınların başörtüyü bir aksesuar haline getirip boyunlarını açık bırakmaları, ful makyaj ve dikkat çekici görüntüler İslam kadınının örtüsüne büyük zarar getirmiştir. Ekranlarda gördüğü modelleri hayatına taşıyan genç kızlarımız bir süre sonra hal ve hareketlerindeki ölçüyü de yitirerek başkalaşıyor.

Peki, Allah’ın emrini yerine getirmek için örtünenle nefsi için örtüneni nasıl ayırt edeceğiz? Her şeyden önce Allah için örtünen bir hanım, iffet elbisesini de giyerek hal ve hareketlerindeki vakarını korumaktadır. Onlar karşı cinsle ilişkilerinde ölçülüdürler. Bu hanımlar iş hayatlarında ya da sosyal yaşamlarında çeşitli zorluklarla karşılaşsalar da, örtünün ruhunu korur ve buna uygun davranırlar.

Günümüzde her şey aslında uzaklaştırılarak ticari birer meta ya dönüşüyor… Tesettür meselesi de kapitalizmin kullandığı bir araç haline getirilmeye çalışılıyor. Artık modaya uygun eşarplar, farklı şekillerde boneler, pardösüler üretiliyor ve bu ürünler modanın bir parçası haline getirilerek özünden uzaklaştırılıyor. Sırf Allah için örtünen kızlarımızın bir kısmı farkında olmadan modanın kurbanı oluyor ve bu çarkın içinde kaybolup gidiyorlar. Sorduğunuzda ise televizyonda gördüm filan hanım da böyle örtünüyor diye karşılık veriyorlar. Peki, biz ergenlik çağına gelmiş kızlarımıza bu çelişkiyi nasıl anlatacağız? Ekranlardaki bu görüntüleri onlara nasıl açıklayacağız? İşimiz zor…

Çünkü problemin merkezinde kapitalizmin araçları ve yöntemleri kullanılıyor. Bir taraftan biri bizim tesettürümüzün şeklini tartışıyor diğeri dergi çıkarıyor, biri rekabeti körüklüyor ve İslam kadının örtüsü büyük yara alıyor. Kapitalist zihniyetler kadının kişiliğini değil dişiliğini cazibesini öne çıkarma gayreti ile hareket ederek yanlış bir İslam kadını prototipi ortaya çıkarıyor. Oysa İslam kadınının şahsiyeti daima ön plandadır. Tesettür kem gözlerle arasına duvar örerek onu korumakta ve muhteremlik vermektedir.

Dünyevileşme ve modernleşme dünya kadınlarını ve İslam kadının çok etkilemiştir. Çünkü modernleşme ve dünyevileşme kadın üzerinden yapılan bir propagandadır. Bu nedenle bizler bir taraftan tesettürü özüyle birlikte anlatmaya ve tebliğ yapmaya devam ederken diğer taraftan İslam kadınının temsili adına iyi örnekleri çoğaltmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi