Faruk Köse

Faruk Köse

Obama’nın okuduğu ayetin devamı

Obama’nın okuduğu ayetin devamı

Tarih boyunca ve günümüzde “zulüm ve küfür üzere kurulu rejimler”in, egemenlik altına aldıkları müslümanların itaatini sağlamak için “Kur’an”ı kullandıklarını görüyoruz.
Mesela en çok istismar edip kullandıkları ayetlerden biri, Nisa/59’daki “emir sahiplerine itaat ediniz” ibaresi. Ayetteki “sizden olan” kısmını gizleyip, emir sahiplerine, onlar “Allah ve Rasulü’ne itaat ettikleri müddetçe” itaat edileceği esası gözardı edilince, geriye sadece “itaat” kalıyor; Kur’an’ın hükmü çarpıtılıp, “başınızdakilere itaat ediniz”e dönüştürülüyor. Böylece küfür ve zulüm yönetimleri, Kur’an’a ulaşmaları engellenen, Kur’an ile aralarına mesafe konulan müslüman kitleleri kandırıp itaatini kazanabiliyor.
Sadece “zulüm ve küfür üzere kurulu rejim”ler ya da “zalim”ler ve “kâfir”ler değil; bilumum “münafık”lar, “bel’am”lar, “fasık”lar vs. de kendi emellerini gerçekleştirmek için kitleleri yönlendirmek istediklerinde, Kur’an ayetlerini çarpıtarak kendilerine kulvar açmakta.
Mesela, Allahu Teala, müslümanın ortaksız hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’de, “Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır” buyuruyor da olsa; münafık, bel’am ve fasık karakterli kişiler, İslam ile hıristiyanlık ve yahudiliği aynı karede göstermeye, müslüman ile yahudi ve hıristiyanı bir araya getirmeye ve aralarında bir ünsiyet oluşturmaya yönelik özel bir çaba sarf ediyorlar. “Kelime-i Tevhid”in ikinci yarısını gizleyerek, müslüman, hıristiyan ve yahudiyi hemhal etmeye çalışıyorlar.
Bütün bunların, “Lâ’sız bir İslam tipolojisi” üretmeye yönelik olduğundan kuşkumuz yok da, müslümanların yüzyıllardır süren “eziklik”i öyle bir hal almış ki, bir İslam ve müslüman düşmanından “İslam’a dair hoş bir kelam” duysa, yağları eriyip gönlü ona meylediveriyor!
Günümüz dünyasının en büyük İslam ve müslüman düşmanı ülkesi ABD’nin Başkanı da kirli ağzına bir ayet almakla ellerinden akan “müslüman kanı”nı gizleyebileceğini zannedenlerden. Nitekim ABD’nin, Beyaz Saray’da iftar veren “müslüman asıllı ama mürted” Başkanı Hüseyin Barak Obama, yaptığı konuşmada Zilzal Suresi 7. ayetini okumuş. Ardından müslümana tutum giydirmeyi ihmal etmemiş:
Ramazan ayı “tefekkür zamanı” ve “kişinin Allah’a bağlılığını dua ve oruçla gösterme fırsatı”ymış. Ramazan’da dostlar ve aile “sevgi ve saygı çerçevesinde” bir araya gelirmiş. Ramazan’da bireyler “birbirlerine, komşularına ve ihtiyaç sahiplerine yardım” etme yükümlülüklerini yeniliyorlarmış. Kur’an’da, “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir” deniyormuş.
Yani diyor ki, “siz dua edin, hayır-hasenat yapın, sevgiden-saygıdan ayrılmayın; Allah bunun karşılığını size verecektir.” Peki, siz ne yapacaksınız Mösyö Obama? Mülümanlar “hayır işleri”ni yaparken, ABD “şer işleri”ne devam...
Bilirsiniz, Bektaşi’ye “niçin namaz kılmıyorsun?” diye sorduklarında, “Kur’an’da, ‘namaza yaklaşma’ diye ayet var” demiş. “Ama” demişler, “o ayetin başı da var, ‘içkiliyken’ deniyor.” Bektaşi, “ben o kadar hafız değilim” demiş.
Bektaşi ayetin başını kırpmış, Obama da devamını. Evet, Zilzal Sûresi 7. ayet “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir” şeklinde. Ama orada bitmiyor. Devamı 8. ayette: “Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.”
Obama, dünyanın her yerinde müslüman kanı dökülmesine dair verdiği emirlerin çıktığı o kirli ağzına Allah’ın ayetini aldı da ne değişti? Oysa Obama, özellikle de ABD Başkanı olarak Zilzal Sûresi 8. ayete daha çok dikkat etmeli değil mi? “Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” Çünkü ABD “hayır”dan ziyade “şer işleri” ile ilgileniyor da... Üstelik ABD’nin günahları öyle zerre miktarı da değil, devasa boyutlara ulaştı da...
Çünkü Obama bunu söylediği sırada, ABD tasallutu bütün dünyada devam ediyordu. Afganistan hâlâ ABD işgali altındaydı ve müslüman Afgan halkı ölüyordu. Arakan’da ABD desteğini alan Budist-Putperestler, müslümanları öldürmeyi sürdürüyordu. ABD’nin kan deryasına döndürdüğü Irak’ta müslümanlar can veriyordu. İsrail’in Filistin’de zulmü ve kıyımı sürüyordu. Mısır’da ABD’nin desteğiyle darbe yapan ordu, özgürlük isteyen müslüman Mısır halkını öldürüyordu. Guantanamo’da işkence devam ediyordu. Üstelik bütün bu müslümanlar da oruçluydu; ABD’nin marifetiyle, oruçlarını kendi kanlarında boğularak açıyordu!
Bu kadar zulmün âmiri ABD Başkanı, “âdeten ve görüntü olsun diye” verdiği -sözüm ona- “iftar”da, Zilzal/7. ayeti okuyordu: “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.” Ancak orada -güya- iftar için bulunan bir “müslüman(!)” da çıkıp, aynı surenin 8. ayetini hatırlatmıyordu:
“Kim de zerre miktarı şer işlemişse, (o da) onu görecektir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Faruk Köse Arşivi