SÜREKLİ EĞİTİM

SÜREKLİ EĞİTİM

Şu fizik kurallarını biliyoruz, -ki bunlara İslam istilahında sünnetulllah denmektedir-
1. kainat boşluk kabul etmez.
2. yoğun olan diğerini bastırır.
örneğin: bir bardak boşken içinde hava vardır. bardağa su doldurunca, hava çıkar yerini su alır. Su dolu bardağın içine bir taş kaysanız, taşın hacmi kadar su dışarı taşar, bu defa suyun yerini taş alır.
çocuklarımızın hafızası ve yüreği doğuştan boş ve İslam fıtratı üzere yaratılması hesabıyla fıtratına uygun her tür bilgiyi almaya müsait yaratılmıştır. Şimdi biz onlara fıtratları olan kur’an, İslam eğitimini gereken yoğunlukta verirsek onu alırlar. Aksi halde tv internet çevre vb. başka kaynakların onlara ne tür eğitim verdiklerini az çok biliyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızın, “kendileri” olmasını sağlayacak ve kazandıkları kişiliklerini muhafaza etmelerini sağlayacak Kur’an eğitiminden onları mahrum bırakamayız. Zira onlara bu erdemi kazandıracak tek eğitim İslami eğitimdir.
Tabi bu eğitimin çocuklarımızın zihin ve kalplerinde yer etmesi için yeteri derecede yoğun olması ve unutmamaları için de sürekli olması şarttır.
Asıl üzerinde durmak istediğimiz, çocuklarımızın yıllarca her yaz sil baştan Kur'an ı kerim ve temel dini bilgiler eğitimini tekrarlamaktan kurtulmaları. çocuklarımız o yaşta aldıkları eğitimin kendileri için dünya ahiret hayati önem taşıdığının farkında değildirler. Dolayısıyla bizim onlara sahip çıkmamız, doğru olana yönlendirmemiz önemli.
Aileler tatil, ılıca ve içme gibi birkaç gün veya hafta gerektiren evden ayrılışlarını okul esnasında yapmıyorlar, çünkü çocuklarının dersleri dolayısıyla okul ve diplomalarının bundan olumsuz etkilenmesini istemiyorlar. Peki aynı hassasiyeti çocuklarımızın Kur'an ve islam eğitiminde neden göstermiyoruz.
çocuk okul tatil olunca günde 3-4 saat Kur'an ve temel dini eğitimi almaya başlıyor. İşin yarısına varmışken, aile herhangi bir tatili programa alıyor. Böylece çocuk bir dahaki yaza kadar bakmamak üzere elifba veya Kur'an ı rafa kaldırıyor, ve birkaç yıl böyle devam ediyor. Sonuçta çocuğun özel bir gayreti olmasa islam ve Kur'an eğitimi ya yatıyor veya yıllara yayılarak cazibesini kaybediyor.
Biz emek vererek elde ettiğimiz maddi manevi herhangi bir birikimimizden hemen ve kolayca vazgeçermiyiz? Mesela oturmuş bir iş yeri ve şirketimizin kapısına kilit vururmuyuz? Veya kazandığımız bir parayı, severek aldığımız bir eşyayı çöpe atarmıyız? Halbu ki çocuklarımız ve öğrendikleri İslami eğitim bu maddi değerlerin çok üstünde. Zira onların bu kazanımları bizim için dünyada izzet ahirette ise sonsuz saadet vesilesi olacaktır. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “kişi öldüğü zaman amel defteri kapanır, ancak üç kısım insanın amel defteri kapanmayıp ölümlerinden sonrada kendilerine sevap yazılmaya devam eder. (bunlar);
• hasaneyi cariye (kalıcı hayır; cami, medrese, Kur'an kusu vs)
• fayda veren ilim.
• Salih evlat. (Kur'an islam eğitimiyle yetişmiş, kendisi, ailesi ve tüm insanlara faydalı evllat)”
Şu halde çocuklarımızın yaz tatilinde almaya çalıştıkları islam ve Kur'an eğitimlerini parçalı bulutlu yapmayalım. Onların tatillerini ya okuldan hemen sonraki ve okul açılmadan önceki 2, 3 haftaya alalım ki eğitimleri bölünmesin. Şayet tatilleri köyde dedesi, nenesi vs akrabasında geçecekse, o zaman gittiği yerde eğitimini devam ettirecek imkan ve ortamı çocuklarımız içim oluşturalım.
Onların fani dünyası için gerekli olan okul derslerini bölmediğimiz gibi, eğer dersleri iyi değilse özel öğretmen, dershane vs tedbirleri alıyoruz da ebedi hayatları için elzem (daha önemli) olan İslami eğitimleri konusunda neden bu kadar pasif duruyoruz?

SüREKLİ EĞİTİMİN FAYDALARI

Bu konuda dikkat etmemiz gereken diğer bir husus ta süreklilik konusudur. çocuklarımızın yaz tatilinde öğrendiklerini unutmamaları için gerekli tedbirleri almak zorundayız. örneğin hafta sonu tatilinde cumartesi veya Pazar günü çocuklarımızın bir iki saat da olsa öğrendiklerini tekrar etmeleri ve öğrendiklerine yeni bilgiler eklemeleri için çok önemli. Böylece hem önceki emekleri boşa gitmeyecek hem de kısa zamanda çok şeyi severek öğreneceklerdir. Tabi sizin de emeğiniz boşa gitmeyecektir.
Eğitimdeki bu sürekliliğin bir çok faydaları vardır ki, bir kısmını şöyle sıralayabiliriz;
• Daha kısa zamanda öğrenmekle zamandan tasarruf.
• Geri kalan zamanı yeni şeyler öğrenmeye ayırma imkanı.
• öğrendiğinin farkına vararak islami eğitimden soğuyup bıkmamak. Takdir edersiniz ki aynı şeyi her yıl tekrar etmek çocuğu bıktıracak ve “Kur'an öğrenmek zor” “dini öğrenmek ve yaşamak zor” gibi kasıtlı propagandalara da çabuk kanacaktır. Halbu ki bir yaz sağlam bir şekilde devam etse bir çok şeyi öğrenecektir.
• Aynı şekilde emek ve masraftan tasarruf.
• öğrenme yaşı geçmeden öğrenmekle öğrendiklerini özümsemesi. Nitekim her tür sanat küçük yaşta ve usta çırak ilişlisi ve disiplini içinde öğrenilirse çocuğun hafızasında yer eder. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: “küçük yaşta verilen eğitim taşa kazınan nakış gibidir” bilindiği üzere taşların üzerinde nice yıllanmış nakış ve yazıtlara rastlarız. “ağaç yaşken eğilir” atasözü de bu manayadır.
• Kişiliğinin oluşumuna olumlu katkı. Zira çocukların kişiliklerinin oluşumu küçük yaşta olmaktadır. zaman zaman bilim adamları ve çocuk eğitiminden anlayan nice insanlar bu konuda önemli açıklamalarda bulunmaktadırlar.
• Utanıp bu eğitimden geri durmasını engelleme. çocuk biraz büyüyüp delikanlılık çağına girdiği zaman bu eğitim daha dünya ahiret zorlaşacaktır. Nice çocuk vardır ki çocuklar içinde İslami eğitim almaktan utandığından Kur'an ve islam eğitiminden mahrum kalmaktadır. Siz kendi olgun yaşınızla kıyaslayarak; olurmu canım ben kırkımdan sonra öğrendim demeyin sakın. Kırkından ellisinden sonra öğrenmek istisnadır. Her çocuğun müstesna olmasını bekleyemezsiniz. İlerde öğrenir nasıl olsa demek işi şansa bırakmaktır. Biz aynı şeyi çocuğumuzun ilkokul, lise, üniversite vs öğrenimi için düşünüyormuyuz?

SONUç
Kaybettiğimiz para, eşya, ev, araba vs değerlerimizin yerine er veya geç yenisini alabiliriz. Ancak ona insani ve İslami kişiliğini kazandıracak olan Kur'an eğitiminden mahrum bırakır dünya ahiret kaybedersek tekrar bulmak neredeyse imkansız gibi. Kaldı ki saydığımız eşyanın hepsi de sadece bu fani dünyada geçici bazı ihtiyaçlarımızı gören ve buradan göçerken yine burada kalacak olan şeyler. Halbuki çocuklarımız dünya ahiret istikbalimizdir. Dünyada geleceğimizi onlar te’sis edecekler ve onları İslami eğitimle techiz edersek ahirette de yüz akımız ve şefaatçımız olabilirler. Mevlam bizleri anne babalarımıza, evlatlarımızı da
Bize hayırlı evlatlar eylesin. Amin!...


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi