Ziya Müezzinoğlu

Ziya Müezzinoğlu

Direnen adam

Direnen adam

Gezi olaylarının en civcivli günlerinde askerlik durum belgesi almak için odasına girdiğim çatık kaşlı, sinirli ve soğuk yüzlü Albay Halk TV’den haber izlemekle meşguldü. Yüzüme bile bakmadan, önüne koyduğum kâğıdı imzalayıp geri uzattı. Zor durumdaydı. Empati yaptım ve durumu için üzüldüm. O duyguyu iyi bilirim çünkü. Taraflar farklı olsa da yaşanan düş kırıklığı aynıdır, bilirim.

Yıllardır çizmelerinizin altında savunmasız yatan memleketiniz ve karşınızda hazırol duran milletiniz ellerinizin arasından kayar gider de hiçbir şey gelmez elinizden. Harici ve en kötüsü de dâhili bedhahlar yıllardır (nice zulümle) âbâd etmeye çalıştığın hazinenden seni mahrum etmek isterler de kolunu kıpırdatamazsın. Komutanın gözlerinde bir zamanlar bizzat ülkeden kovduğu gericiler tarafından bütün kaleleri zapt edilmiş ve her köşesine bilfiil nüfuz edilmiş bir aziz vatan gördüm ve üzüldüm.

Paşa paşa özür dileyin

28 Şubat 1997’de gerçekleştirilen tarihi MGK tutanaklarının açıklanmasının tam da Alper Görmüş’ün “Darbe Günlükleri”ni okuduğum günlere rastlaması ilginç bir tevafuk oldu doğrusu. Kahraman askerlerimizin bir zamanlar içinde bulundukları vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyip vatan, millet ve memleket için nasıl vazifeye atıldıklarını(!) göz yaşları içerisinde okurken açıklanan tutanaklar, kimlerin kimler tarafından hangi vazifelere atandıklarının ve görmeyen gözler için oynanan tiyatronun bir kez daha ortaya çıkmasına vesile oldu.

Yıllardır mıh gibi içim(iz)e saplanan ve Türk medya tarihinin en utanç verici manşetlerinden biri olarak tarihteki yerini alan “Paşa paşa imzaladı” manşetini atanlar bakalım bugün aynı yiğit tavrı gösterip paşa paşa özür dileyecekler mi?

“Aynen imzaladı”, “Zorluk çıkarmadı”, ‘Hoca bu imza senin değil mi?’, “Şıpır şıpır terledi” diyenlerin ellerini ve yüzlerini de görelim.

Peki ya Erbakan hocanın “Elin Hans’ı anladı da bizim Hasan anlayamadı” diye veciz bir sözle ifade ettiği ve yıllardır hocadan ve 28 Şubat’ın günahlarından her söz açıldığında “Erbakan da imzaladı ama o kararları” diyen ve çok satan tetikçi gazetenin manşetinden “Beceremediniz, artık bırakın” diye seslenen Hasanlar?

Erbakan’ı, desteğini aldığı milyonların gözünden düşürmek, önemsizleştirmek, karikatürize ederek pasifize etmek isteyen sağcısı, solcusu ne varsa “anlaşarak, birleşerek, cilveleşerek” hocayı ve hareketini yok etmek üzere ittifak kuran güruh, yüzü kızarır da utanır mı bilinmez ancak MGK tutanaklarının açıklanmasıyla Erbakan zaten kendisinden emin olan milyonların gözünde bir kez daha efsaneleşmiş, bir kez daha arkasında duranların yüzünü ağartmış; kendisini “Savunan adam” diye bağrına basan Anadolu evlatlarının gözünde “Direnen adam” payesini de kuşanarak “dik duramadı” diyen iftiracıların yüzünde bir kez daha şamar gibi patlamıştır.  

Tutanakların bir de Demirel cephesi var tabi. Darbenin bir numaralı sorumlusu ve aktörü olan, bugün de hala elini kolunu sallayarak geze(bile)n ve her türlü darbeciye bilirkişilik yap(maya çalış)an Demirel.

Mehmet Akif’in dizeleriyle bitirelim:

“Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi,

Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Ziya Müezzinoğlu Arşivi