Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Balyoz!

Balyoz!

Balyoz davasında karar çıktı.

Sonuç beklendiği gibi.. Sürpriz yok.
Kararlar oy birliği ile alındı.. Beraatların tamamı onandı. Cezaların bir kısmı onandı, bir kısmı ile ilgili olarak delil yetersizliğinden bozma kararı verildi..
Cezaevinde iken çıkacaklar, aranırken serbest kalacak olanlar da oldu.
Engin Alan hapishanede kalmaya devam edeceklerden.. Üstelik milletvekili koltuğundan da oldu. 
Haklarındaki kararlar bozulan sanıklarla ilgili ilk derece mahkemesi yeniden karar verecek. Yargıtay’ın kararına uyarlarsa sorun yok, ama mahkeme kendi kararından ısrar ederse, bu defa, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gidilecek..
Yargıtay’ın verdiği önemli bir karar var. Digital belgeler, resmi anlamda delil niteliği taşıyabilir mi?. Sonuç: Evet taşır.
Zaten aksine karar vermiş olsaydı, e-imzanın ötesinde, artık kağıtsız bürokrasi, e- devlet, e- belediyecilik uygulaması ile başlayan süreçteki bütün belgeler tartışmalı hale gelecekti. Aksi mümkün değildi.
Balyoz davası, diğer davalar için de yön gösterici oldu..
Aslında bu davanın fahri avukatlığını üstlenenler için de dava açılması gerekmez mi? Suçu ve suçluyu övmek, yargıyı etkilemeye çalışmak suçundan CHP ve MHP hakkında dava açılabilir. Açıkça darbe suçunu ve darbecileri savundular. Tabii bir grub media da.. Bir kısım STK da.. Aslında onlar da bu işin içinde değiller mi ki!
Darbe Ankara’da yapılır. Bu davalarda işin bu yönüne hiç bakılmadı.
Darbelerin mutlaka dış bağlantıları vardı. Yine işin bu yönüne de hiç bakılmadı.
Darbecilerin Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK içinde de uzantıları vardır. İşin bu yönü de soruşturulmadı..
Bana göre eksik bir soruşturma sözkonusu.. Tek başına Balyoz davası devede kulak.. Bu derin yapının kadrosu içinde dini kimliklisi de var, Fahişe de.. İçeridekilerin birkaç katı dışarıda insanları var.. Derin yapı varlığını sürdürüyor.. Yani kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyasetin unsurları varlıklarını sürdürüyorlar..
Ben sormaya devam edeceğim: Muhsin Yazıcıoğlu suikastı davası neden hâlâ açılmadı?..
Özal suikastı, Eşref Bitlis suikastı, Bülent Arınç suikastı planı ile ilgili nedense bir türlü ilerleme sağlanamıyor.. Arınç suikastı sadece Arınç’la ilgili değildi, biliyorsunuz, alelade iki kamyona yüklenmiş, korumasız olarak yola çıkartılan o el bombaları neyin nesi idi?
JİTEM var mı, yok mu diye tartışmaya gerek kalmadı. Varmış! Var!. Peki kim bunlar ve neredeydiler, ne yaptılar, şimdi ne yapıyorlar..
Var mı böyle bir şey.. On binlerce silahlı insan devlet kadrosu içinde yer alıyor, ama yasama, yürütme, yargı bundan habersiz..
Birçok terör örgütü ve Mafia unsurunun bu derin yapı ile ilişkisi var. NATO tatbikatına İtalya’ya giden denizaltı ile, eroin kaçıracak kadar gözü kara adamlar bunlar..
Mumcu’yu kim, niçin ortadan kaldırdı, biliyor muyuz?
Tamam! Düne göre, bugün daha iyi bir noktadayız. Ama henüz bu işin başındayız..
Gelinen noktada CHP ve MHP’nin, bir daha bu gözle gözden geçirilmesi gerek.
İş Bankası’nın gözden geçirilmesi gerek..
Devletin örtülü KİT’leri, yani derin devletin finans kaynağı olan yapıların gözden geçirilmesi gerek.. Bunların finans piyasası ve mediadaki uzantılarının önüne geçemez iseniz bu işin sonu gelmez.. “Faiz lobisi” dediğiniz yapı, bu çetenin basit bir taşeronundan başka bir şey değil!
Bu arada, şu 312 General davasını hatırlıyorum. Onbaşı da değil, “Er” oldular.. Rütbeler gitti. En azından onlar açısından bu davanın düşmesi gerek..
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in kararın açıklandığı güne denk gelen cami ziyareti sonrası verdiği mesaj da birilerini rahatsız etti.
Bir zamanlar Genelkurmay başkanlarının Ağlama Duvarı’nı ziyaret ederek, kippalı resim çektirdiği günler hatırlanırsa, köprünün altından çoook suların aktığı anlaşılıyor..
Balyoz davasında sona gelindi. Şimdi yeni bir başlangıç gerekiyor.. Gezi davası hâlâ açılmadı. Birileri binlerce saatlik video kayıtlarından polisi suçlamak için hızlı tarama yöntemleri için harıl harıl çalışırken, yüzlerce kamu aracını yakan, otobüs duraklarını, reklam panolarını tahrip edenler, hakkında ne yapılıyor merak ediyorum..
Seçim yaklaştıkça birileri, futbolcuları, terör örgütlerini devreye sokmaya, halkı canından bezdirmek için trafik dahil ellerinden ne geliyorsa arkalarına koymayacakları anlaşılıyor..
Bu arada Bayram namazı için hazırlık yapıyoruz değil mi? Bu kez tüm Türkiye’de Bayram namazı için yine meydanları doldurmaya hazır olmalıyız.. Evet, Namaz ve Mihrap Platformu’nun çağrısını herkese duyuralım. “Bütün Müslümanları, Bayram namazlarını, bulundukları şehrin en büyük camiinde (İstanbul’da Sultanahmet ve Anadolu yakasında Mimar Sinan Camii’nde) kalabalıklar halinde kılmaya çağırıyoruz.”
Sizleri R4bia işareti ile selâmlıyorum. Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi